23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
Haber Giriş: 17.02.2023 04:37 | Son Güncelleme: 17.02.2023 04:37

Oysa siyaset bu kurumların kapısından geçmemeliydi...

Yaşanan iki deprem 10 kentte binlerce can alırken, Türkiye'nin afet yönetimindeki en önemli iki kurumu olan AFAD ile Kızılay'daki içler acısı durumu da gözler önüne serdi. Siyaset üstü olması gereken iki kurumun, yıllar içinde akraba ve eş-dost ilişkilerine nasıl teslim olduğu ortaya çıktı
Oysa siyaset bu kurumların kapısından geçmemeliydi...

Kahramanmaraş merkezli iki depremin ardından denetimsiz, çürük yapılan binalar kadar ve belki de daha çok, kurtarma çalışmaları gündeme oturdu.

Özellikle depremin yerle bir ettiği Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman’a, bölgedeki bulunanların aktarımlarına göre 48 saat boyunca koordinasyon içerisinde yardım götürülememesi, kurtarma ekiplerinin bölgeye çok geç ulaşması, kurtarılabilecek birçok insanın hayatını kaybetmesi, milyonlarca liralık bütçeleriyle sürekli tartışılan AFAD ve Kızılay’ın yapısını gündeme getirdi.

AFAD farklı ülkelerdeki “afet koordinasyon” kurumları örnek alınarak ancak asıl olarak 1999’daki Marmara depreminde yaşanan koordinasyonsuzluk gerekçe gösterilerek kuruldu.

O tarihe kadar, deprem faaliyetlerinde öncü yardım kuruluşu Kızılay’dı ancak İçişleri Bakanlığı’na bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığı’na bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık’a bağlı Türkiye Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü ayrı ayrı faaliyetlerde bulunuyordu.
2009’da genel müdürlükler kapatıldı ve personeli Başbakanlık’a bağlı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bünyesine alındı. AFAD 2018’de, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle, İçişleri Bakanlığı’na bağlandı.

En uzun süre Oktay’ın

AFAD’ın ilk başkanı, dönemin Yalova Valisi, halen İçişleri Bakan Yardımcısı olan Mehmet Ersoy'du. Ersoy 2011 genel seçiminde AKP Sinop Milletvekili seçilince yerine mülkiye kökenli İbrahim Ejder Kaya kısa süreliğine vekil olarak atandı. 2 Ocak 2012’de AFAD Başkanlığı'na, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay getirildi. AFAD Başkanı olarak en uzun süre görev yapan isim olan Oktay, bu görevin ardından önce Başbakanlık Müsteşarlığı’na, daha sonra da Cumhurbaşkanı Yardımcılığı’na getirildi. Oktay’ın ardından kurum yeniden bir süre vekaleten Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı TİGEM’in eski genel müdürü Mehmet Halis Bilden tarafından yönetildi.

Bölgedeki sorunlardan biri de kimlik tespiti. AFAD kimliği tespit edilemeyen cenazeler için “24 saat içinde defin işlemi uygulanacak” kararı aldı. Savcı kontrolünde ve adli tıp uzmanlarının katılımıyla yürütülen süreçte, kimliği belirlenemeyen deprem kurbanlarından DNA örneği alınarak kayıt düzenleniyor. Bu kayda cenazenin nereden alındığı bilgisi de eklenip bir numara veriliyor. Defin sırasında mezarın başına da isim değil, bu numara yazılıyor. Yakınlarına ulaşamayanlardan DNA örneği alınarak eşleştirme yapılıyor.

AFAD’ın etkinliğinin arttığı dönemde Yeryüzü Doktorları adlı organizasyonla genç yaşta birçok afette görev almasıyla dikkat çeken Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu Mehmet Güllüoğlu getirildi.
Güllüoğlu’nun doğrudan afetle ilgili alanlarda çok sayıda organizasyona katılmış olması nedeniyle, atama kurumda memnuniyetle karşılandı. Yaklaşık 4 yıl boyunca AFAD Başkanlığı yapan Güllüoğlu, 8 Aralık 2020 tarihinde Tanzanya Darüsselam Büyükelçisi olarak atandı. Güllüoğlu Maraş depreminden sonra geri çağrıldı ve Adana’daki merkezde koordinasyon faaliyetleri konusunda çalışmaya başladı.

İsimleri bile yok, şu anda sadece rakamlardan ibaretler... (Fotoğraf: Yasin Akgül / Getty Images)


Güllüoğlu’nun ardından halen AFAD Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Hamza Taşdelen, vekaleten başkanlığa getirildi. 2008 yılı mart ayından 2012 yılı mart ayına kadar Ulaştırma Bakanlığında e-Devlet Projeleri Koordinatörü olarak çalışan Taşdelen, 2012’de AKP’ye yakınlığıyla bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda (SETA) Proje Koordinatörü olarak çalışmaya başladı.

Soylu’nun tercihleri

AFAD’ın 2018’de İçişleri Bakanlığı’na bağlanmasıyla, atamalarda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun etkisi görülmeye başlandı. Bir süre vekaleten yönetilen AFAD’ın başkanlığına vali kökenli Yunus Sezer getirildi.
Bakan danışmanlığı, İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı ve Kırıkkale Valiliği görevlerinde bulunan Sezer, 11 Eylül 2021’de AFAD Başkanı oldu. Sezer depremin ilk saatlerinde “Ulaşılmayan nokta kalmadı” açıklaması ile gündem oldu.

Kurumu bir süre vekaleten yöneten Taşdelen’le birlikte, AFAD Başkan Yardımcısı olarak Uğur Sezer atandı. Sezer, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun şehit cenazesinde uğradığı saldırı sırasında Çubuk Kaymakamı'ydı. Daha sonra mülkiye müfettişliği yaptı. Kısa sürede yükselerek bir ay önce AFAD Başkan Yardımcısı oldu.

AFAD’ın genel müdürlük koltuklarında da tartışılan isimler oturuyor. AFAD Barınma ve Yapım İşleri Genel Müdürü Nehar Poçan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un eniştesi. Daha önce İçişleri Bakanlığı müşavirliği, Emniyet Genel Müdürlüğü İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanlığı yaptı. AFAD Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Mustafa Havan da Kadir Topbaş’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde İSKİ Destek Hizmetleri Dairesi’nde çalışıyordu.

Uzmanlığı tasavvuf üzerine

Afetlere Müdahale Genel Müdürü İsmail Palakoğlu ise en tartışılan isim. Palakoğlu, bütün kariyerini Diyanet İşleri Başkanlığı’nda geçirdi. 1990'da Afşin İmam Hatip Lisesi'nde, ardından da Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde eğitimini tamamladı.

Üniversitenin ardından da Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Temel İslam Bilimleri Bölümü Tasavvuf Anabilim Dalı'ndaki yüksek lisansını 1998’de bitirdi. Eğitiminin ardından iş hayatına giren Palakoğlu, 2011’de Diyanet Vakfı’nda çalışmaya başladı.

Palakoğlu 2012'de Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğü’ne atandı. 2016-2017 yıllarında Türkiye Diyanet Vakfı Mütevelli Heyeti ve İcra Kurulu Üyeliklerinde bulundu. 2016 yılında başladığı Türkiye Diyanet Vakfı Genel Kurulu üyeliği sürüyor. 2016 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşavirliği'ne atandı. 2016-2017 yıllarında Diyanet İşleri Başkanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevinde bulundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı Başkanlık Müşavirliği görevini yürütürken 15 Mart 2018 tarihinde AFAD Başkan Yardımcısı olarak atandı. 11 Ocak 2023’te de Afetlere Müdahale Genel Müdürü oldu. Palakoğlu'nun "Gönüller Sultanı Es-Seyyid Osman Hulusi Efendi" isimli bir kitabı da bulunuyor. Palakoğlu eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in kurduğu İslami Düşünce Vakfı’nın da yönetiminde yer alıyor. 

Kızılay’daki ‘huzur’ sistemi

Türkiye’de afet denilince ilk akla gelen kurum olan Kızılay da tartışmaların odağında.

Kamuoyuna yansıyan haberlere göre, 2017’de Kızılay Yönetim Kurulu tarafından Genel Müdür olarak atanan ve o dönem 31 bin 500 TL maaş aldığı belirlenen İbrahim Altan, Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu üyesi ve AKP Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş’ün kayınpederi. Altan’ın kızı Reyyan Beyza Büyükgümüş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la birlikte Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.

Kızılay Başkanı Kerem Kınık da İstanbul’da, AKP’den 10’uncu dönem İl Genel Meclisi üyeliği ve İBB Sağlık Komisyonu Başkanlığı yaptı. Kızılay’ın o dönemki Yönetim Kurulu üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı olan İsmail Hakkı Turunç da AKP’li Fatih Belediyesi’nde belediye başkan yardımcılığında bulundu.

Yıldırım’ın kardeşi ve gelini

Kızılay’ın İstanbul Şube Başkanlığı da bir dönem çok tartışıldı. Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanlığı 2012’de kuruldu. Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı Başbakan Binali Yıldırım’ın kardeşi İlhami Yıldırım üstlendi. Yıldırım o dönem Türk Kızılayı Genel Merkez Denetim Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini de yürütüyordu. Başkan vekilliğine de Yıldırım’ın kızı Büşra Bahar Köylübay getirildi. Bir diğer başkanvekili, İlhami Yıldırım’ın arkadaşı, AKP’li Vahdet Erdoğan seçildi. Yedek yönetim kurulu üyelerinden biri olarak da Binali Yıldırım’ın gelini Seda Yıldırım seçildi.

CHP’li Tekin Bingöl geçen yıl Kızılay yöneticilerine ödenen “huzur hakkını” gündeme getirdi. Bingöl’ün çalışmasına göre Kerem Kınık, genel başkanlığı döneminde Kızılay’da kurulan 12 şirkette yönetim kurulu başkanı oldu. Şirketlerin çatı kurumu Kızılay Yatırım’ın CEO’su İlyas Haşim Çakmak da 12 şirkette “başkan vekili” sıfatıyla yönetici olarak her ay 36 asgari ücret (Bu ay için 198 bin lira) değerinde “huzur hakkı” elde etti.

Kızılay denetim raporlarına göre, şirketler üzerinden “yöneticilere sağlanan fayda” ve “üst yönetime sağlanan menfaatler” adı altında son üç yılda toplam 35 milyon 884 bin 923 TL dağıtıldığını söyleyen Bingöl “Eş-dost-akraba yönetici atamaları ile ‘huzur hakkı’ diyerek Kızılay’ı tüketiyorlar. Kızılay hızla denetlenmeli ve kurulan ‘huzur çarkı’ derhal bozulmalıdır” açıklamasını yaptı.