Cumhuriyet Halk Partisi'nin 21. Olağanüstü Kurultayı, Ankara'daki Nazım Hikmet Kültür Salonu'nda toplandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasından 2 gün sonra yaptığı açıklamada, 4-5 Kasım 2023'te yapılan 38. Olağan Kurultay'da delegelere "para karşılığında oy kullandırıldığı" iddiasıyla başlatılan soruşturmayı "konusuz" bırakarak "kayyum atanmasını engellemek" için 6 Nisan'da olağanüstü kurultaya gideceklerini açıklamıştı.
Kurultayda mevcut Genel Başkan Özgür Özel yeniden aday olurken, Antalya Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal ve eski milletvekili Berhan Şimşek de adaylığını koyan diğer isimler oldu. Uysal, daha sonra "partiyi yıpratmamak adına" adaylıktan çekildiğini duyurdu.
Berhan Şimşek ise adaylık için gerekli şartları sağlayamadı. Şimşek yaptığı açıklamada 97 delege imzasına sahip olduğunu, 5 dakika geç kalındığı için divanın kabul etmediğini söyledi.
Böylece 21. CHP Olağanüstü Kurultayı'nda tek aday mevcut Genel Başkan Özgür Özel oldu.
1368 CHP delegesinden 1276'sının oy kullandığı seçimde, oyların 1171'ini alan Özgür Özel yeniden genel başkan seçildi. 105 oy ise geçersiz sayıldı.
Aday olmayacağını kısa süre önce açıklayan eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yanı sıra diğer eski genel başkanlar da olağanüstü kurultaya katılım sağladı.
Salonda, Silivri'de tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu'nun üzerinde "Cumhurbaşkanı adayı" yazan koltuğu boş bırakıldı.
Özgür Özel: Teslim olmak yerine meydan okumaya karar verdik
CHP lideri Özgür Özel, Olağanüstü Kurultay'da kürsüye çıkarak konuşma yapan ilk aday oldu.
Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
- Kayyum kumpasına karşı CHP'liler bir arada. Bugün 19 Mart başarısız darbe girişiminin bir ayağı olan partimize kayyum atama planını bertaraf etmek, CHP'nin ne demek olduğunu cümle aleme göstermek için buradayız. Umudunu bize bağlayan milyonlarca vatandaşımızın gelecek hayallerini savunmak için buradayız.
- Partimiz hiçbir parti ile ittifak yapmadan Türkiye İttifakı ile yüzde 38 oyla Türkiye'nin birinci partisi oldu. Vatandaşa hizmet için yola koyulduk. Belediye başkanlarımız aslanlar gibi çalıştılar. Temel hizmetleri eksiksiz verirken yoksula el uzattılar.
- Meydanları, kitleleri eyleme hazırladık. Özellikle 18-25 yaş arası gençlerin partiye üye olma sürecinin inanılmaz bir ivme kazandığını takip ettik.
- Millet siyasete 'kavgayı bırakın benim derdimi çözün' dediği için anormal siyasetle mücadeleye giriştik. Zaman zaman partilerin liderlerini aşıp seçmenleri ile konuşan bir dili geliştirdik, arkasında durduk. Partimizi birinci parti tutmaya devam ettik. Geçen yıl Temmuz itibari ile 6 büyük firmanın ortalamasında yerel seçimde aldığımız oy oranıyla 'bugün genel seçim olsa tercihim CHP'dir' cevabına ulaştık.
- Gururla söylüyorum ki Saraçhane sürecinden önce yapılmış tüm anketlerin dün açıklanan Mart ayı ortalamasında kurulduğu gün olduğu gibi CHP Türkiye'nin birinci partisi.
- Demokrasiyi işine geldiğinde binebilecekleri bir tren gibi görenler, yenildikleri seçimden sonra hızla o trenden inmeyi tercih ettiler. Ellerindeki iktidar yetkisini despot bir rejimi kurmak için adımları planlı ve sistematik bir şekilde atmaya başladılar.
'Baktılar olmuyor...'
- Baktılar olmuyor. Bu kez Türkiye'nin geleceğine ihanet edecekleri bir süreci 9 Ekimde İstanbul'a atadıkları bir başsavcı eliyle başlattılar. Bu darbe girişimini planı daha o günlerde Türkiye'nin bir sonraki cumhurbaşkanına, kendisini olası rakibine darbe girişimi var diye paylaşmıştım. İktidara muhalefet eden kim varsa boynunu vurmaya çalıştılar.
- Teslim olmak yerine ayağa kalkıp meydan okumaya karar verdik.
- Bugün Türkiye’de yine milletin çözeceği bir denge durumu mevcuttur. Cuntacılar yani darbeyi planlayanlar bir önceki seçimin sonuçlarından dolayı sarayda devlet dairelerindeki makam odalarına hapsedilmiş bir cunta olarak durmaktadırlar ama sokaklar irade halkındır, bizimle birliktedir. O cunta arkadaşlarımızı esir tutmaktadır. Bugün Türkiye’yi seçimden korkan, rakibinden korkan, milletten korkan bir cunta yönetmektedir. Tayyip Erdoğan halkın desteğini arkasına alan bir cumhurbaşkanı değil, halkın desteğini alanları kendine rakip olabilecekleri hedef alan bir cunta başkanına dönüşmüştür. Artık meşruiyeti yoktur, seçimden, sokaktan korkmaktadır. Bugün bu salondaki irade o cuntayı dağıtacak iradedir. Türkiye bir avuç cuntacıdan büyüktür.
Kent uzlaşısı çıkışı
- Adına kent uzlaşısı da deseler bizim Türkiye ittifakı dediğimiz bu süreçte belediye başkanlarımız ne ile suçlanıyorsa onu partinin genel başkanı olarak kendi talimatım olarak ilettiğimi ve sorumlunun ben olduğumu açıkça ifade ediyorum.
- İktidar Kürtlerin belediye meclisinde temsil edilmesini suç saymaktadır. Biz barıştan yanayız barışa destek oluruz, terör örgütünün silah bırakacağı, Kürtlerin sorunlarının demokratik yollarla aşılacağı her türlü girişimi yıllarca savunduk. Ama karşımızdaki iktidar batıda seçimlere giren Kürtlere terör yaftası yapıştırmaktan çekinmiyor. Ekrem başkana kurulan kumpas bir yanıyla Kürtlerin seçilme ve seçme hakkına kurulan kumpastır. Kürtler CHP’ye güvenebilirler ama kendilerini defalarca kandırmış her fırsatta suçlamış, cezalandırmış, zulmetmiş bu AK Parti iktidarına en kuvvetli yanıtı yine kendileri vereceklerdir. Kürt meselesinin çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesinden geçer.
- Şehit annelerinin gözünün içine bakamayacağımız hiçbir sürecin içinde olmayacağız.
- İddiaları oluşturmak için bu kadar ahlaki zeminden uzaklaşmaları kendileri için bile değilse bu ülkede onları bu mevkilere getiren bir iktidarı 23 yıldır yenemediysek en büyük sorumluluk bize aittir, ne yapmak gerekiyorsa ilk seçimde kazanıp bu ülkeyi yeniden demokrasi ile tanıştırıp, yargıdaki bir avuç çeteyi eninde sonunda yargılandıkları günleri göreceğiz.
'Hodri meydan!'
- Talep eden sanıklar açısından canlı yayına açalım sizin iftiralarınızı, Akın’ın iftiraları, bunları teker teker çürüttüğümüz kanıtlar TRT ekranlarından canlı yayınlansın. Hodri meydan!
- (Yurt dışı yasağı olan TÜSİAD yöneticilerine Brüksel daveti) Soruyorlar ne suç işlemişler diye; hükümeti eleştirmiş diyorlar. Mehmet Şimşek o insanları ikna edip para bulmaya çalışıyor. Mehmet Şimşek dünyada demokrat görünen gerçekte Türkiye’deki cuntanın mali ayağı olan kişidir.
- Bir yandan Türkiye’ye yabancı yatırım gelsin diye çırpınan biziz. AB’ye tam üyelik nedir hukuk devletini savunmak nedir, ama hukuk güvencesini kaldırmak nedir? Diploma iptal ediyorsun 30 yıl sonra, Türkiye’nin adını bilmeyenlerin adını bildiği İstanbul’un mazbatasını iptal ediyorsun ya! Hazmedemeyip kumpas kurup içeri atıyorsun!
- Menfaat çukuruna düşen iş birlikçiden CHP’li olmaz. Bir partinin genel başkanına 1 Nisan’da gedecek diyenden 31 mart seçimlerinde zafer değil hezimet bekleyenlerin yaptığı işleri kimse CHP’ye mal etmeye çalışmasın. Bunu yaparsan bu salon ayağa kalkar haddini bildirir sana!
- Partimizin cumhurbaşkanı adayını destekleyen tüm partileri gelecekte kendi kararlarıyla verecekleri tüm kararlara sonuna kadar saygılıyız. Biz CHP olarak Ekrem İmamoğlu’nu bugün en kıdemli genel başkanı Altan Öymen ile benim aramda koltuğu ayrılmış. Onu oraya oturtan iradenin 15 milyonun iradesi olduğunu kabulleniyoruz. Mansur Yavaş tüm süreçlerde olağanüstü özveriyle Ekrem başkana da bu partinin geleceğe yönelik tüm iddiasıyla sahip çıkmıştır. Hem ben hem Ekrem başkan hem Mansur başkan hem tüm büyükşehir belediye başkanlarımız, tüm yöneticilerimiz grubumuz bundan sonra bu büyük hukuksuzlukla mücadele ederek önce Ekrem İmamoğlu’nu özgürlüğüne kavuşturarak sonra seçim sandığını getirerek bu mücadeleyi sürdürürken bir yandan da aday ofisimizi oluşturacağız. Cumhurbaşkanlığı iletişim ofisi ile İmamoğlu’nun Türkiye’nin ihtiyaçları vizyonu çerçevesinde temaslarda bulunacak oluşacak toplumsal desteğin sürekliliğini sağlayacak milletimizin her bir ferdinin İmamoğlu ile duygu düşünce arzularını paylaşacağı mekanizmaları oluşturacak.
'Ya hep beraber ya hiç birimiz'
- Asla kibrin asla buyurgan ifadelerin kimseye patronluk etmenin değil adalet yürüyüşüne demokrasi yürüyüşüne Türkiye’nin bir kez daha dirilişine, başındaki cuntadan kurtuluşuna, yeniden kuruluşuna, ab üyesi, gençlerinin diğer ülkelerde değil, tüm dünyanın gençlerinin bu ülkede hayal kurdukları bir Türkiye’yi inşa etmenin rüyasını hep birlikte göreceğimize yürekten inanıyorum. Bu mücadelede Ümit Özdağ, Demirtaş, Yüksekdağ’ın özgürlükleri de, Can Atalay’ın özgürlüğü de Kürt’üyle Türk’üyle tüm siyasi tutsakların özgürlüğü de mücadelemizin önündeki ilk ve en öncelikli hedeflerindendir. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz.
- Gençlik Kolları Genel Başkanımız Cem Aydın'dan boşalan yere Silivri Cezaevi'nde bu programı takip eden Berkay Gezgin Parti Meclisi anahtar listemizde olacak.
Erdoğan'a seslendi: Çık karşımıza
- Cesaretin varsa, geleceksin. Eğer istiyorsan Haziranın ilk haftasında, en kısa takvimle. ‘Yok yetişemem’, o zaman görev sürenin yarısında, en son Kasım ayında, çıkacaksın ve adayımızla yarışacaksın. Bizler attığımız imzalarla sana dünya siyasi tarihinin en büyük güvensizlik oyunu ve tüm güvensizlik oylarının doğuracağı gibi tekrar milletin iradesine başvurmaya davet ediyorum. Sana meydan okuyoruz. Adayımızı yanımızda, sandığımızı önümüzde istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi korkuyu asla yanına almayanların, korkuyu 100 yıl önce bırakanların, korkuyu Kerbela’da bırakanların, Cumhuriyet Halk Partisi korkunun yerine cesareti Çanakkale’de gösterenlerin, Cumhuriyet Halk Partisi direnenlerin, teslim olmayanların, rantı paylaşmak yerine yoksulluğu paylaşarak azaltmaya çalışanların partisidir.
- Cumhuriyet Halk Partisi dostların, Cumhuriyet Halk Partisi canların, Cumhuriyet Halk Partisi yoldaşların, Cumhuriyet Halk Partisi hangi görüşten olursa olsun vatanına, milletine, bayrağına bağlı bütün vatandaşların partisidir. İşte bu parti milletin adayını belirlemiş ve sana meydan okumaktadır. Eğer korkmuyorsan, yiğitsen, mertsen, cesaretin varsa çık karşımıza.
- Millete niye güvenmiyorsun? Biz hırsızsak biz teröristsek, rüşvetçiysek, şaibeliysek millet bize niye oy versin? Milleti inandıracağını düşünüyorsan, bizi yenebileceğini düşünüyorsan biz milletten korkmuyoruz. Milletimizin önüne çıkıyoruz. Gurur duyduğumuz adayımızla, kadrolarımızla, cesaretimizle birlikte Türkiye’yi senden kurtarmaya hazırız. Salon adamı Erdoğan. Sana, bizim zorla mahkum edildiğimiz salona sıkışarak, birazdan yüz binlerle kucaklaşacağımız gerçek kurultay konuşmasını yapmadan hemen önce, bu salondan salon adamına sesleniyorum: Korkma, cesaretin varsa çık karşımıza. Seninle de cuntanla da hesaplaşacağız. Türkiye’yi bir kez daha kurtaracağız."