6 Şubat depremlerinden sonra Türkiye’de ve Suriye’de kurtulan çocuklardan hangilerinin hala anne ve babasının olduğunu söylemek çok zor. 12 yıllık iç savaşın ardından, Suriye'nin kuzeybatısındaki bölge, ülkenin dört bir yanından milyonlarca insana ev sahipliği yapıyor. İsimleri ve geçmişleri genellikle savaş nedeniyle evlerini bırakıp kaçmak zorunda kaldıkları için gizleniyor. Yardım görevlileri kayıplar olanlar için hastaneleri didik didik ararken, aileler çocuklarını bulmak için dua ediyor.
"İsimlerini bile söyleyemediler"
Depremden etkilenen Jinderis kasabasında bir yardım görevlisi olan Nour Agha, “Veri tabanlarını ve listeleri kontrol edemedik. Çocuklar o kadar büyük bir şok yaşıyorlar ki bazıları bize isimlerini bile söyleyemedi” dedi. Üzerinden bir haftadan fazla geçen felakette ölü sayısı iki ülkede toplam 41 bin’i geçti. Yetkililer hala kaç çocuğun kimsesiz kaldığını ve onlara nasıl bakılacağını çözmeye çalışıyor. Kurtulan çocukların çoğu çadırlara ve hastanelere dağılmış durumda. Bazıları da arabalarda ya da en yakın akrabalarının dairelerinde uyuyorlar.
"Sadece annemi istiyorum"
Yerel yetkililerin bin 200'den fazla kişinin öldüğünü söylediği Jinderis'te Rakkan Hassan Haji, ailesinin üç odalı evinin duvarındaki derin çatlakları işaret etti ve ardından yeğeni Mezyan'ın omzuna elini koyarak “Keşke sadece evinde çatlaklar olsaydı” ifadelerini kullandı. Üçüncü kattaki dairesi depremde çöktükten sonra aileden hayatta kalan tek kişi oydu. On iki yaşındaki Mezyan, kurtarıldıktan sonra yıkılan evini görmeye gitmedi, hiçbir eşyasını almak istemedi, “Sadece annemi istiyorum” dedi.
Birleşmiş Milletler'e göre Suriyelilerin yüzde doksanı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Suriye'nin en fakir bölgelerinden birinde yaşayan Mezyan'ınki gibi geniş aileler için, bir çocuğa daha nasıl bakabilecekleri konusunda endişeler var. Haji ve eşinin şimdiden iki çocuğu var ve günlük işçi olarak aldığı maaş temel ihtiyaçlarını zar zor karşılıyor. Haji, “Artık o da bizim göz bebeğimiz olacak. Ama bunu nasıl yapacağımızı bilmiyorum” diye konuştu.
Türkiye yetimlerin sayısını takip etmek için elinden gelenin en iyisini yaparken Suriyeli yetkililer daha karmaşık bir mücadeleyle karşı karşıya. Türkiye cuma günü kurtarılan 263 çocuğun ailelerine ulaşılamadığını açıkladı. Ancak Suriye’de hükümetin kontrolündeki bölgelerde toplanan rakamlar, isyancıların kontrolündeki kuzeybatıda toplanan rakamlarla birleştirilemeyecek.
Hatıralarında hem savaş hem deprem olacak
Suriye'nin kuzeybatısındaki küçüklere psikososyal destek sağlayan Hurras Network'ten Layla Hasso, "Çoğu çok genç ve bu nedenle onlarla iletişim kurmak zor" dedi. Hasso, en çok depremden önce savaş yıllarına dair güçlü anıları da olan 11 ila 14 yaş arası çocuklar için endişeleniyordu. Hasso, “Depremden önce bu yaş grubundan intiharlar gördük. Bunları hatırlayan çocuklar için travma en zor şey” dedi.
"Ailesinin öldüğünü söyleyemedik"
Türkiye'ye dünyanın dört bir yanından yardım ve kurtarıcılar akın etti. Devlet kayıtları daha iyi durumda. Ancak kimsesiz çocuklara bakma görevi de bir o kadar göz korkutucu. Gaziantep'te bir hastanede başhemşire olan Ayşe Hilal Şahin, depremden bu yana en az 60 çocuğu tedavi ettiklerini ve çoğunun en az bir ebeveynini kaybettiğini söyledi. Bir koğuşta, üzerinde futbol forması olan 9 yaşındaki bir çocuk, yaraları iyileşen amcasıyla oturmuş sohbet ediyordu. Yıkılan evinden kurtarılmadan önce enkaz altında 156 saat hayatta kaldı. Çocuk, en sevdiği oyuncunun Cristiano Ronaldo olduğunu söyledi. Büyüyünce pilot olmak istiyordu. Amcası sessizce dinledi. Psikologların uyarısı nedeniyle çocuğa ailesinin öldüğünü söyleyemediklerini anlatan amcası, “Fizilsek olarak iyileşmesini bekliyoruz. Sonra ona söyleyeceğiz” diye konuştu.
"Afrin'de ekipler ekipmandan yoksundu"
Salı günü Suriye'nin Afrin ilçesinde yaralı kimsesizler hastaneye kaldırıldı. Bazı çocuklar ise akrabalarının onları almasını bekliyordu. Diğerleri tedavi için bekliyordu. Bir çocuğu bacağının kesilmesi gerekiyordu. Doktor Wardan Nasser, “Büyük ameliyatların çoğu amputasyon. Yaptığımız en zor şey bunları ailelere anlatmak” dedi. Ancak bazı çocuklar için bunları anlatabilecekleri aileler yok. Buradaki doktorlar kızgın. Birçok ebeveynin kurtarılabileceğine inanıyorlardı. Depremlerin hemen ardından uluslararası yardımlar dururken, kuzeybatı Suriye kendi haline bırakıldı. Kurtarma görevlileri ekipmandan yoksundu. Hastanelerde ilaç tükendi.
Afrin ilçesi sağlık müdürlüğü başkanı Ahmed Haj Hassan, "Bir afetten sonra sadece ceset torbalarının gelmesini istemiyorum. İnsanların o ceset torbalarına ihtiyaç duymadan bana ulaşmasını istiyorum, böylece hayatlarını kurtarabiliriz” dedi.