Gazeteci-yazar Nihat Genç'in cenaze töreni öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yavaş, CHP'li belediyelere yönelik soruşturma ve operasyonları değerlendirdi. Kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Yavaş, şöyle konuştu:
"Türkiye'de hukuk tek yanlı işliyor. Halbuki hep şunu söyledik; belediye başkanları olarak veya herhangi bir kamu görevlisinin yargılamaktan kaçması söz konusu değil ama bunun usülleri var. Sayıştay denetler. Sayıştay denetledikten sonra eğer suç unsuru varsa savcılığa verir veya herhangi bir şekilde bir ihbar, şikayet konusunda mülkiye müfettişleri gelir, memurları denetler varsa onlar da savcılığa verir. Artık bu kurumlar tamamıyla ortadan kaldırılmış durumda. Ayrıca sadece CHP'li belediyelere yapılan operasyonlar da düşündürücü. Buradan baktığınız zaman bunun siyasi bir operasyon olduğu belli.
"Mağdur edilen insanın mağduriyetini halk telafi etmiştir"
Biraz önce Muhittin Böcek'in de ifadesi düştü. Tamamen oğlu üzerinden sorular soruluyor. Kendisine ilişkin hiçbir soru sorulmamış. Hukukçu olarak biz bunlara üzülüyoruz. Tutuksuz yargılansın, kendisine savunma imkanı verin. Zeydan Karalar Seyhan Belediyesi'ndeki bir olaydan dolayı gözaltına alındı. Yani delilleri 7 yıldır değiştirmemiş, şimdi mi değiştirecek? Kaçacak mı? Dolayısıyla bunlar daha çok korkutma amaçlı operasyonlar ama bunun ben kamuoyunda, halkta ters teptiğine inanıyorum. Çünkü herkeste bir adalet duygusu var. İnsanların en fazla rahatsız olduğu şey bir kişinin haksızlığa uğraması. Bu seçimlere hep yansımıştır. Mağdur edilen insanın mağduriyetini halk telafi etmiştir"
"Ben bu belediyeye birilerini zengin etmek için seçilmedim"
"Mansur Yavaş'a da bir operasyon olur mu?" sorusu üzerine Yavaş, göreve gelmelerinden bu yana kamu kurumlarının, özellikle büyükşehir belediyelerin dürüst bir şekilde yönetileceğini ispatlamaya çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
"Biz öncekilerin yaptığını zaten gördüğümüz için bunu yapmayacağız diye göreve geldik. Türkiye'de ilk defa şeffaf şekilde bütün ihalelerimizi canlı yayınlıyoruz. YouTube'a koyuyoruz. 5 bine yakın ihale orada. Buna rağmen yanlış bir şey yapan varsa ister belediyeden olsun, ister dışarıdan olsun en ufak bir ihbarda savcılığa kendimiz veriyoruz. Bunun da örnekleri vardır. Ben bu belediyeye seçilirken birilerini zengin etmek için seçilmiş değilim. Dolayısıyla bugüne kadar daha önce 10 yıl belediye başkanlığı yaptım, bir tek soruşturma geçirmedim bu konularda. Dolayısıyla tertemiz ismimizi kirletmeye niyetimiz yok.
"Tutuklama tehdidiyle insanları ifade vermeye zorlarsanız kurtulmak için mutlaka başkalarını suçlayacaktır"
Ha, çekindiğimiz şey nedir? İftiradır. Bu iftiraları da görüyoruz. İftirayı atan kim? Mafya şefi, bir tane de mafya şefi olarak kamudan her yerden ihale almış bir şahıs. Bizim ihalelerimiz açık olduğu için bizim belediyemize zaten yanaşamamış. Bir hukukçu olarak da şunu söyleyebilirim. Yani tutuklama tehdidiyle insanları eğer ifade vermeye zorlarsanız kurtulmak için mutlaka başkalarını suçlayacaktır. Onlara iftira atacaktır. Bunun bir yerde adı atfı cürümdür. Bunlar delil kabul edilemez. Yargıtayın da bu konuda kararı var. Sadece bir kişinin sözüyle bunlar tutuklanamaz. Yan delillerle ispat edilmesi lazım. Savcıların her şeyden önce sanıkların lehine ve aleyhine olan bütün delilleri toplaması lazım. Bundan da sarfınazar edildiğini görüyoruz. Alnımız açık, hiç korktuğumuz bir şey yok"