İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında, 19 Ocak 2025'te partisinin il başkanları istişare toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sarf ettiği sözler gerekçesiyle Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan soruşturma başlatıldı. Özdağ, soruşturma kapsamında Ankara'da yemek yediği restoranda gözaltına alındı. Polis ekipleri tarafından İstanbul'a getirilen Ümit Özdağ, emniyetteki işlemlerinin ardından İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Ümit Özdağ ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturmanın, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçu yönünden de genişletildiği öğrenildi. Özdağ tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Bazı siyasi isimler destek için adliyedeydi
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez'in de aralarında bulunduğu bazı siyasiler ile Zafer Partililer, Özdağ'a destek olmak için adliyeye gelmişti. CHP Grup Başkanvekili Başarır, Çağlayan Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, "Zafer Partisi Genel Başkanı içeride ama burada gördüğünüz gibi çok geniş bir alanda bariyerler var. Daha sabah saatlerinde önlem alınmış. Türkiye bunu hak ediyor mu? İşte Adalet Sarayı. Bir partinin genel başkanı, üyeleri, yöneticileri buraya gelemiyor. Türkiye'nin hali bu" diye konuşmuştu.
Öte yandan Ümit Özdağ hakkındaki soruşturma kapsamında gizlilik kararı alındığına dair çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığı bildirilmişti.
TBB'den Özdağ tepkisi
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ hakkında "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatılarak Özdağ’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Yapılan açıklamada, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, başta 1986 tarihli Lingens v. Avusturya kararı olmak üzere, politikacılara yönelik eleştirilerin sınırının özel kişilere yönelik eleştirilerin sınırından daha geniş olması gerektiği şeklindeki içtihadına rağmen; bir siyasi partinin genel başkanlığını yürüten, her an kamuoyunun karşısında bulunan, siyasi alanda demokratik rekabet yürüten bir siyasetçinin, Cumhurbaşkanı’na yönelik siyasi nitelikteki eleştirileri gerekçe gösterilerek gözaltına alınması, demokratik alandaki eleştirilerin yargı eliyle engellenmesidir" denildi.
Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı: "Bulunduğu makam itibarıyla davet üzerine ifade vermeye gelebileceği öngörülebilen bir siyasetçi için, delillerin karartılması ve kaçma şüphesi bulunmadığı hâlde gözaltı kararı verilmesi açıkça hukuka aykırı olup, soruşturma yetkilerinin Anayasa’ya aykırı olarak kullanılması anlamına gelmektedir. Devlete olan güvenin temel kaynağını yargı oluşturur. Bu anlamda yargıya olan inancın sarsılmasının devlete olan güven duygusunu da zayıflatacağını bir sefer daha tüm yetkililere hatırlatırız."
Ne olmuştu?
Ümit Özdağ hakkında 19 Ocak'ta partisinin il başkanları istişare toplantısında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan resen soruşturma başlatılmış, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik" suçu yönünden soruşturma genişletilmişti.
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Türkiye Cumhuriyeti, Türk milleti için yeni bir Ergenekon oldu ve bu yeni Ergenekon'da aziz milletimiz güçlendi, silahlandı, sanayisini inşa etti, yıkılış döneminin bırakmış olduğu hastalıkları bertaraf etti, sonra Hatay'ı aldı, sonra Kıbrıs'ta devlet kurdu. Emin olun ki son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir. Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti'ne casusları sokamamıştır" demişti.
Ümit Özdağ yaşananlar ardından sosyal medyadan yaptığı ilk açıklamada, "Erdoğan’a hakaret iddiası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan konuşmamı Antalya’da Zafer Partisi 4. il Başkanları Çalıştayı'nda yaptım. Konuşma yeri Antalya. Antalya Başsavcılığı soruşturma açmıyor. Erdoğan ve ben Ankara’dayız. Ankara Başsavcılığı da soruşturma açmıyor. İstanbul Başsavcılığı açıyor. Bu konuşmayı 1000 defa daha yapmaya hazırım. İster hapse atın, ister kurşuna dizin. Atatürk’ten ve kurduğu Cumhuriyet’ten taviz vermeyeceğiz. Atatürk’e ve Cumhuriyete saldırılara cevap vereceğiz" ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: AA