22 Aralık 2024, Pazar Gazete Oksijen
Haber Giriş: 07.05.2021 06:00 | Son Güncelleme: 31.03.2022 17:57

Zeynep İnanoğlu Özdemir 35 milyar dolarlık dünya devinin A takımına girdi

Dünyanın en büyük siber güvenlik şirketi Palo Alto Networks’ün tepe yönetim kadrosuna Zeynep İnanoğlu Özdemir, CMO olarak atandı. Özdemir, şirketin geleceğini şekillendirecek olan “siber güvenlik dönüşüm” projelerini yönetecek
Zeynep İnanoğlu Özdemir 35 milyar dolarlık dünya devinin A takımına girdi

Dünyanın en değerli şirketleri sıralamasında ‘teknoloji’ şirketleri başı çekiyor. 35 milyar dolar değeri ve yaklaşık 10 bin çalışanı ile Palo Alto Networks ise siber güvenlik alanında faaliyet gösteren şirketler arasında en önde geleni... İşte bu dünya devinin tepe yönetim kadrosuna bir Türk kadını getirildi; Zeynep İnanoğlu Özdemir. Oksijen okurlarının yakından tanıdığı bir isim olan Zeynep İnanoğlu Özdemir, Palo Alto Network’te Pazarlama ve İletişim’den sorumlu başkan yardımcısı olarak görev yapacak; günümüz iş dünyasının ifadesiyle global devin yeni CMO’su artık bir Türk… Zeynep İnanoğlu Özdemir; Harvard mezunu, MIT’de araştırma yürüttü, Cambridge’de doktora yaptı; Google ve Palantir’de çalıştı. Kimimiz ise onu Gülşen Bubikoğlu-Türker İnanoğlu çiftinin kızı; gazeteci Cüneyt Özdemir’in eşi olarak tanıyor. Zeynep İnanoğlu Özdemir ile Palo Alto Networks yolculuğunu, dijital dönüşümü, pandemiyi, konuştuk. İşte kendi ağzından ilham veren hikayesi…

YÜRÜTTÜĞÜ PROJELER

Pandemi ihtiyaçları değiştirdi Palo Alto Networks, siber güvenlik alanında lider bir şirket. Dünyada nasıl dijital dönüşüm yaşanıyorsa siber güvenlik alanında da dönüşüm yaşanıyor. Ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar ve dijital dünyadaki tehditleri yakından takip etmek ve saptamak gerekiyor. Bünyemizde bu yönde araştırma yapan büyük bir ekibimiz var. Sürekli araştırma yaparak, yeni ihtiyaçları ve tehditleri belirliyorlar. Elde edilen sonuçlar hem ürün geliştirme birimimizle hem de kamuoyu ile paylaşılıyor. Ardından da yeni ihtiyaçlara göre çözüm üretiliyor. Pandemi süreci dijitalleşmeyi hızlandırdığı gibi yeni tehditleri ve ihtiyaçları ortaya çıkardı. Ben de bu yeni projeleri yürütüyorum. Tehdit değişti Peki bu yeni projeler neler? Örneğin önceden şirketlerin kendi network’ü olurdu ve çalışanlar bu sisteme dahil olarak çalışmalarını iş yerinden yürütürdü. Network’ün güvenliğini sağlamak öncelikti ve bir şirketin siber güvenliği; şirket merkezinden sağlanıyordu. Ama şimdi pandemi yüzünden insanlar evlerinden çalışıyorlar. O zaman evlerde de siber güvenliği sağlamak zorunlu hale geldi. Yeni dönemde her evdeki bilgisayar; network’ün korunduğu gibi korunmalı. Bu o kadar önemli bir konu, geçtiğimiz günlerde ‘Solar Winds’ adı verilen ve tüm dünyayı etkileyen siber saldırı yaşandı, NewYork Times da bu konuyu kapağına taşıdı.  Bulut teknolojisi Diğer bir proje de verilerin korunması. Veriler de şirketlerin network’ünde güvence altına alınırdı. Bulut teknolojisine geçiş başladı ancak pandemi etkisiyle geçiş süreci hızlandı. Bu durum da yeni tehditleri; ihtiyaçları ortaya çıkardı. Verilerin güvence altına alındığı bulut güvenlik sistemleri geliştirilmeli ve güçlenmeli. Bu yönde projeler üretiyoruz. Süper insan Üçüncü proje ise ‘Yapay zeka bazlı siber güvenlik ve süper insan’. Günümüzde verinin işlenmesi ön plana çıktı. Veriyi işleyebilen şirketler hatta ülkeler bir adım öne çıkacak. Ve elimizde o kadar çok veri var ki bunların analiz edilmesi, işlenmesi ve sentezlenmesi için insanların yapay zeka ile desteklenmesi şart oldu. Bu ihtiyaç ise ‘süper insan’ kavramını ortaya çıkardı. İşte bu ihtiyacı karşılamak ve insanı ‘süper’ hale getirmek için yapay zeka kullanılıyor. Önümüzdeki dönemde ‘süper insan’ ve ‘yapay zeka ile siber güvenlik dönüşümü’ ön plana çıkacak.

PANDEMİ ÖNGÖRÜSÜ

Kitlesel etkinlik bitti, grup çalışmaları olacak Pandemiden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık farklı bir hayat yaşayacağız. Örneğin eskisi kadar ofis merkezli çalışılmayacak. Alanında uzman ve profesyoneller, ekip çalışmasına ihtiyaçları yoksa evlerinden işlerini yürütebilecek. İhtiyaca göre ofise gelecek ve bu da hibrit çalışmayı yaygınlaştıracak. Özellikle kariyerinin başında, öğrenme sürecine ihtiyacı olan genç arkadaşlar bu sistemde zorlanacak ancak onlar için de formüller üretilecek. Sosyal hayat da değişecek, toplu konserler ya da bin kişilik toplantılar gibi kitlesel etkinliklerin yerini daha küçük ölçekli grup organizasyonları alacak.

GENÇLERE TAVSİYELER

Okul değil, kişisel hikayesine bakıyoruz Pandemi, insan kaynağı seçimi açısından da birçok değişime yol açtı. Palo Alto Networks’te ekibimize yeni arkadaşları dahil ederken özellikle son 5 yıl içinde yaptıklarını dikkatle inceliyoruz. Örneğin hangi okuldan mezun olduğu bizim için çok önemli bir kriter değil. Mezun olduktan sonra neler yaptığı, ne kadar mesafe kat ettiği, kendini nasıl geliştirdiği, eğitim sonrasındaki yolculuğu bizim için önemli. Çünkü 5 yılda kendi kişisel hikayesindeki ilerleme bize yapabilecekleri hakkında fikir veriyor. Kariyerinin başında olan arkadaşlara kendi hikayelerini yazmalarını öneriyorum.

AİLE İLİŞKİLERİ

Yemekler benden, bulaşıklar senden Benim için aile ve dostlar çok önemli, onlar olmadan mutlu olacağımı sanmıyorum. Pandemi döneminde ailemiz ve dostlarımız bize çok destek oldu. Şimdi onların da desteği ile yeni bir yolculuğa çıkıyorum. Yeni sorumluluğum ekip çalışması gerektirdiği için uzaktan yürütülemez ve Amerika’da yeni bir düzen kurmak zorundayım. Çalışan kadınların da iş seyahatleri normal karşılanmalı. Nasıl bir erkek işi için seyahat ediyorsa kadın için de doğal olmalı. Ben bu konuda şanslıyım çünkü eşim beni destekliyor. Örneğin pandemide ‘Yemekler benden, bulaşıklar senden’ diyerek el sıkıştık. İşin paylaşımı ve pratiği çok önemli. Şimdi de Amerika’da hep birlikte yeni bir düzen kuracağız. İşin doğası gereği bazı konularda zorlanabiliriz ama ben olayların her zaman pozitif tarafından bakmayı tercih ederim. Örneğin günümüzde çok kültürlülük büyük bir zenginlik ve çocuğum da bu şekilde yetişecek. Diğer taraftan yeni gelişmeden annem ve babam hoşlanmadı. Hatta bana ‘Sen gidebilirsin ama torunumuz kalsın’ dediler. 

MOTTOSU

Sabır ve sebat 18 yaşında ailemden ayrıldım ve yıllarca Amerika’da tek başıma yaşadım. İlk başta babam yurtdışında eğitim almama sıcak bakmadı ama okul Harvard olunca fikrini değiştirdi. Ailemin yaptığı işin aksine ben görünür olmayı tercih etmedim, istemedim. Bu tercihim en büyük lüksüm, benim için kendi hikayemi yazmak ve kendi ayaklarımın üzerinde durmak önemli… Günümüzde insanlar hedefe çok hızlı ulaşmak istiyor ancak sebat ve sabır çok önemli. Özellikle Cambridge’deki doktora çalışmam sırasında deneme – yanılma metodu ile doğru sonucu bulmayı ve elde edilen sonuç karşısında da mütevazı kalmayı öğrendim. Başarılı olup olmadığımı içimde çok sert değerlendiren biriyim. Oksijen okurlarına not: Zeynep İnanoğlu Özdemir köşesini ABD’den yazmaya devam edecek…