05 Aralık 2025, Cuma
Haber Giriş: 05.12.2025 12:30 | Son Güncelleme: 05.12.2025 14:58

Wall Street Journal analizi: Yeni girişimlerin batmasına neden olan 10 hata

Uzmanlar küçük işletmelerin yarısının ilk iki yılda kapandığını hatırlatarak girişimcilerin en sık yaptığı hataları sıraladı
Wall Street Journal analizi: Yeni girişimlerin batmasına neden olan 10 hata
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Washington Post'un haberine göre pandemi döneminde Dan Moyer için işler son derece olumlu görünüyordu. Bir arkadaşıyla birlikte, çizgi roman koleksiyonlarının sergilenmesi için özel çerçeveler üreten bir girişim başlatmıştı. Başlangıçta bir hobi olarak ortaya çıkan bu fikir, kısa sürede dünya çapına ürün gönderen, binlerce sipariş alan bir işletmeye dönüştü. Crafti Comics hızla büyüyor, gelir artıyordu.

Ancak zamanla işler tersine döndü. Satışlar artsa da maliyetler daha hızlı yükseldi. Moyer, farklı boyut ve modeller için gelen talepleri karşılamak amacıyla yeni makineler almak zorunda kaldı. Bu yatırım yükü, işletmenin kâr elde etmesini engelledi. Ortaklar arasında da gerilim tırmandı.

Moyer bu yılın mart ayında son siparişlerini göndererek şirketi kapattı. “Çok hızlı büyüdük,” diyor. “Temel ürünlerimize ve müşteri deneyimine odaklanmak yerine, çok fazla kişiyi memnun etmeye çalıştık.”

Uzmanlara göre hızlı büyüme, küçük işletmeleri batıran hatalardan yalnızca biri. Sermaye yetersizliği, yanlış strateji, dış şoklar ve liderlik problemleri de işletmeleri çıkmaza sokabiliyor. Büyük şirketlerin sahip olduğu finansal dayanıklılığa sahip olmayan küçük işletmeler için bu hatalar çok daha yıkıcı sonuçlar doğuruyor.

UCLA Kamu Politikası ve Ekonomi Bölümü’nden Prof. Robert Fairlie’nin araştırmasına göre yeni kurulan işletmelerin yalnızca yarısı ilk iki yılı atlatabiliyor; beşinci yılı görenlerin oranı ise üçte bire düşüyor.

Bu tablo ışığında uzmanların sıraladığı küçük işletmelerin batmasına yol açan en önemli 10 neden, önem derecesine göre şöyle:

10. Tek Başına Yola Çıkmak

Girişimci dendiğinde akla çoğu zaman tek başına hareket eden, fikirlerini bireysel olarak hayata geçiren kişiler geliyor. Ancak uzmanlara göre başarı çoğunlukla ekip işidir. Farklı bakış açıları ve uzmanlıklar, zor dönemlerde dayanıklılığı artırır.

Son araştırmalar, birlikte iş kuran çiftlerin (“copreneurs”) daha yüksek başarı oranlarına sahip olduğunu gösteriyor. Ortak değerler, ortak hedefler ve iş-yaşam dengesi bu başarıyı destekliyor. Santa Clara Üniversitesi’nden Jo-Ellen Pozner ve Jennifer L. Woolley’nin çalışmasına göre, çiftlerin kurduğu zanaat işletmeleri diğerlerine kıyasla yarı yarıya daha az kapanıyor.

9. Aşırı Hızlı Büyüme

Crafti Comics’in hikâyesi bunun en çarpıcı örneklerinden biri. Fazla hızlı genişlemek, gereğinden fazla ekipman alımına, fazla şube açılmasına veya fazla personel istihdamına yol açabiliyor.

Harvard Business School’dan Josh Baron, büyümede denge arayışının önemine dikkat çekiyor. Uzun vadeli yatırımların yapılması gerektiğini ancak bunun nakit akışı ve işletme sermayesi gibi kısa vadeli göstergelerle uyumlu olması gerektiğini vurguluyor.

8. Deneyim Eksikliği

Sektörde daha önce deneyimi olan girişimciler büyük avantaj taşıyor. Aile işletmelerinde çalışmış olmak ise en yüksek faydayı sağlıyor.

Fairlie’nin araştırmasına göre aile işletmelerinde yetişen girişimcilerin başarısız olma ihtimali %17 daha düşük. Ayrıca satışları yaklaşık %40 daha yüksek gerçekleşiyor.

7. Aşırı Tutku

Queensland Üniversitesi’nden Anna Jenkins’in, iflas eden 120 girişimciyle yaptığı görüşmelere göre, kimliğini tamamen işine bağlayan girişimciler başarısızlıkla çok daha zor başa çıkıyor.

Jenkins, “İş kötüye giderken şirketi kapatma kararı almak çok zorlaşıyor. Çünkü bu sadece bir işletmenin kaybı değil; kişinin kendi kimliğinin bir parçası da sanki yok oluyormuş gibi hissediliyor,” diyor.

6. İç Çatışma

Ortaklar arasındaki anlaşmazlıklar, kritik kararların alınamamasına ve çalışan moralinin bozulmasına yol açıyor. Öte yandan hiç tartışma yaşanmaması da riskli.

Baron bu durumu “Altın Orta” olarak tanımlıyor. Ona göre sağlıklı bir seviyede fikir ayrılığı, sorunların dile getirilmesini sağlar; aşırı çatışma ise felç etkisi yaratır.

5. Sermayeye Erişim Sorunları

Yeni işletmeler, müşteri tabanı oturana kadar giderlerini karşılayacak kaynağa ihtiyaç duyar. Ancak kredi ve yatırım bulmak çoğu girişimci için büyük bir engel.

ABD Merkez Bankası’nın yaptığı araştırmalar, sermayeye erişimin küçük işletmeler için en büyük endişelerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Küçük ölçekli azınlık girişimcilerinin ise sermayeye ulaşmada daha büyük zorluk yaşadığı belirtiliyor.

Fairlie'nin 2020 bulgularına göre siyahilerin sahip olduğu yeni işletmeler, özellikle dış finansmanda daha fazla engelle karşılaşıyor.

4. Pazar Eksikliği

Ekonominin en temel kuralı: Ürününüz için bir pazar yoksa başarısız olursunuz. Ancak kapsamlı pazar araştırması zaman ve kaynak gerektiriyor; birçok girişimci bunu göz ardı ediyor.

Liverpool Üniversitesi’nden Prof. Robert Blackburn, özellikle restoran örneklerinde benzer hataların sık görüldüğünü söylüyor: “Yemek yapmak yetmiyor. Yanlış lokasyon, yanlış dekorasyon veya yanlış hedef kitle, işletmenin sonunu getirebiliyor.”

3. Dış Şoklar

Küçük işletmeler, ekonomik krizlere ve diğer beklenmeyen şoklara karşı büyük şirketlere kıyasla daha savunmasız. Sermaye birikimleri düşük, tedarik zinciri esneklikleri sınırlı.

Pandemi bunun en açık örneği oldu. 2020’nin ikinci çeyreğinde küçük işletmelerin kapanma oranı %8,5’e yükseldi; bu oran büyük işletmelerde %2,7’ydi.

2. Değişime Uyum Sağlayamamak

Pandemi, tüketici alışkanlıklarındaki değişim ve teknolojik dönüşüm gibi faktörler karşısında esnek olamayan işletmeler hızla güç kaybediyor.

Babson College’dan Prof. Danna Greenberg’e göre girişimciler, tıpkı ebeveynlerin çocuklarını kusursuz görmesi gibi, kendi işlerini eleştiriye kapatabiliyor. Oysa değişime direnç, müşteri kaybını hızlandırıyor. Woolley de yüz yüze satış yapan pek çok işletmenin eve teslimata geçerek hayatta kaldığını hatırlatıyor.

1. Aşırı İnatçılık

Uzmanlara göre küçük işletmelerin batmasındaki en büyük neden kötü liderlik. Diğer görüşlere kapalı olmak, eleştirileri reddetmek ve gerektiğinde yön değiştirememek işletmeyi çıkmaza sokuyor.

Crafti Comics’in kapanmasında da bu etki belirgindi. Moyer, “Bana sabırlı olmam gerektiğini, kararları finansal açıdan değerlendirmem gerektiğini söyleyenler oldu. Ancak dinlemedim. Yaratıcılığımızın önüne hiçbir şeyin geçmesini istemiyordum,” diyor.

Bugün kurumsal bir şirkette çalışan Moyer, hatalarının ona önemli dersler öğrettiğini belirtiyor:

“Güçlü yönlerine odaklanmak, kendi hızında büyümek ve yola çıkış nedenini unutmamak gerekiyor.”

Kaynak: Gazete Oksijen