Kan-beyin bariyeri, birçok yönden beyin dokusunu korur. Beyindeki sinir hücrelerini ve omurilik sıvısı ile kan arasındaki alışverişte, beyne yarayacak maddeleri içeri almak, beyin için zararlı olacakları dışarıda tutmak görevi görür. Ancak birçoğumuzda bu koruma yaşla azalır. Zayıflayan kan-beyin bariyeri içeri istenmeyen maddeleri sızdırmaya başlar. Zaten bu durumun adı da ‘sızdıran beyin’dir. Sızdıran beyin, nöröinflamayon sebebidir. Ve en büyük ve göz ardı edilen sebebi, LPS isimli maddedir.
Beyin bariyeri, özellikle damarların duvarlarında bulunan özel bir hücre tabakası olan “beyin kapiller endotel” hücrelerinden oluşur. Bu hücreler sıkıca bağlanarak bir bariyer oluşturur. Bu bariyer, kanın beyin dokusuna serbestçe geçmesini engellerken, beyin omurilik sıvısının beyin içerisinde dolaşmasını sağlar. Beyin bariyeri, çeşitli mekanizmalarla beyin dokusunu dış etkenlerden korur. Bunun yanı sıra, beyin bariyeri bağışıklık sistemi hücrelerinin beyine girişini de sınırlar. Bu önemlidir. Çünkü beyin ‘immün öncelikli’ yerdir, orada inflamasyon, yangı, savaş, sitokin olsun istenmez. Ancak konumuz olan beyin sızdırması başlayınca, istemeden de olsa beyin içinde savaş başlar. İşte bu noktadan sonra beyne dair hastalıklara kapı açılır.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim