Bu hafta yaşlanmamıza sebep olan etkilerden birinden bahsedeceğim. Yaşlılık veya gençlik etkisini oluşturan bu şey, damarlarımızda dolaşan kanın kendisi. Kanın içindeki ‘sinyaller’, bizi gençleştirebilir veya yaşlandırabilir.
Temeli 1950’lere uzanan, ‘iki canlının kan dolaşımını birbirine bağlamak’ anlamına gelen parabiozis yöntemi ile başlayan kan değiştirme araştırmaları, günümüzde çok daha ileri seviyelere ulaştı.
Uzun yaşamak isteyenlerin, çocuklarından veya kendilerinden genç olanlardan kan transfüzyonu almaları, sıradan haberler durumuna geldi. Kulağa ürkütücü gelen tarafı var biliyorum, ancak bu yazıda neden kanın içeriğinin yaşlılık ve gençliği belirlemede önemli olduğunu yazacağım.
02.06.2023 04:30
Ölümsüzlük iksirini ararken…
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Hücrelerimizin sessiz saati
05 Aralık 2025
Yaşlanmayı anlamak için yeni bir anahtar: Entropi
28 Kasım 2025
Konuşma şeklimiz beyin sağlığımızı ele veriyor
21 Kasım 2025
Aşırı kilonuz varsa artık ABD’den vize alamayabilirsiniz
14 Kasım 2025
Bedeni dondurup geleceğe saklamak
Tüm Yazıları
07 Kasım 2025