Bireyler kendilerini tehdit altında hissedecekleri muğlak durumlar karşısında kuralları ve düzeni tercih eder, yani belirsizlikten kaçınırlar. İnsanların pratik duruma ilişkin tepkileri ile, doğru olduğunu düşündükleri ya da olmasını istediklerine ilişkin ifadeleri arasındaki fark, toplumun ne yönde değiştiğini, dönüştüğünü ortaya koyuyor. Yani doğru ve güzel olduğunu bildiğimizle yaşadığımız, deneyimlediğimiz arasındaki yarık gündelik yaşamdaki eylemlerimizi belirliyor. Örneğin “Bu toplumdaki kural ve kanunlar neleri kapsar/kapsamalıdır?” sorusuna cevap verenlerin, toplumun yalnızca yüzde 30’u kural ve kanunların her türlü durumu kapsadığını söylerken, yüzde 72’si her türlü durumu kapsaması gerektiğini belirtir. Demek ki toplumun yüzde 42’si olması gerekenle mevcut durum arasında bir farklılık olduğunu düşünüyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim