Bireyler kendilerini tehdit altında hissedecekleri muğlak durumlar karşısında kuralları ve düzeni tercih eder, yani belirsizlikten kaçınırlar. İnsanların pratik duruma ilişkin tepkileri ile, doğru olduğunu düşündükleri ya da olmasını istediklerine ilişkin ifadeleri arasındaki fark, toplumun ne yönde değiştiğini, dönüştüğünü ortaya koyuyor. Yani doğru ve güzel olduğunu bildiğimizle yaşadığımız, deneyimlediğimiz arasındaki yarık gündelik yaşamdaki eylemlerimizi belirliyor. Örneğin “Bu toplumdaki kural ve kanunlar neleri kapsar/kapsamalıdır?” sorusuna cevap verenlerin, toplumun yalnızca yüzde 30’u kural ve kanunların her türlü durumu kapsadığını söylerken, yüzde 72’si her türlü durumu kapsaması gerektiğini belirtir. Demek ki toplumun yüzde 42’si olması gerekenle mevcut durum arasında bir farklılık olduğunu düşünüyor.
30.06.2023 04:39
27 milyon seçmen neye razı edildi 25 milyon seçmen neye razı olmadı?
Olağanüstü koşullar bahanesi bu topraklarda devletin, egemen gücün ve iktidarların hep kullandığı bir gerekçe oldu. Bu seçimde de 27 milyon seçmen siyasetin, muhalefetin, sivil toplumun, protesto hakkının ve hak aramanın gereksizliğine ikna edildi
Kıvançta değil kaygıda ortaklaşmak
15 Kasım 2024
Açılıma tepkisizliğin ardında ne var?
08 Kasım 2024
Kısa vadede sonuç beklememek gerek
01 Kasım 2024
Toplumsal çöküş yaşıyoruz
25 Ekim 2024
Açılımın içeride ve dışarıdaki iki hedefi
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024