Kimlikler, umutlardan çok korkularla örülüyor. Aidiyetler, ortak hayallerle değil, ortak tehditlerle pekişiyor. Ve siyaset, bu korkuları hem birleştirici hem ayrıştırıcı bir araç olarak kullanıyor. Her siyasi kutup, kendi tabanını tehdit algısıyla kenetliyor; öteki tarafı ise tehdidin kendisi olarak tanımlıyor. Bu nedenle siyaset müzakere zeminine dönüşemiyor, hep münakaşa ve münazara zemini olarak kalıyor
01.08.2025 04:30
Güvensizliğin ve korkunun gölgesinde siyaset: Umuda doğru bir yol mümkün mü?
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı
28 Kasım 2025
Ufkunu ve yönünü arayan toplum
21 Kasım 2025
AK Parti’nin 23 yılı; kitle partisinden devlet partisine
Tüm Yazıları
07 Kasım 2025