Aşk, kaos ve polemik ile bağımlılık yaratan YouTube'un senaryosuz draması Kısmetse Olur

Kısmetse Olur’u ilk kez dip kuyu bir depresyonun içindeyken keşfetmiştim. Biraz flört, biraz aşk üçgeni izler eğlenirim diye girdiğim yolun seneler süren bir bağımlılığa dönüşeceğini nereden bilebilirdim? Programın konusu basitti: Yedi kadın yedi erkek yarışmacı yan yana evlerde günde sekiz saat geçirip evleneceği kişiyi bulmaya çalışıyor, kazanan çift şaşaalı bir düğün ve bir ev kazanıyordu. Yarışmacıların dışarıda birbirleriyle görüşmeleri yasaktı. Yakalayana para ödülü vardı. Böylece bir “görücü usulü” simülasyonu yaratılıyor, görücü görevini ise izleyici üstleniyordu. Yarışmacılar para ve ün kazandıkça, bir stüdyonun içinde tıkılı kalmanın verdiği psikoloji de bastırınca, masum flörtler yerini ekran tarihinin en toksik yarışmalarından birine bıraktı. Kavgalar ekrandan taşıp sosyal medyada devam ediyor, fan grupları birbiriyle kanlı bıçaklı oluyordu. Kaos, dram, polemik: Ortalama bir seyircinin tüm gününü kaplayacak kadar malzeme sunan Kısmetse Olur’da, bir televizyon programında aradığım her şey vardı.