O kimileri için bir nefret objesi, kimileri içinse sevginin en plastik hali. Bir yandan ulaşılması imkânsız güzellik standartlarını teşvik ettiği için eleştirilen, bir yandan da hayal dünyamızı genişletip, ne istersek onu olabileceğimizi söylediği için takdir edilen bir kültürel sembol. 60 yıldır hayatlarımızda olan Barbie, bugün gösterime giren ilk “canlı” filmiyle yepyeni bir döneme adım atıyor. Karşımızda yıllardır küçümsenen pembe estetiğine sahip çıkan, feminist olmak için süsü püsü bir kenara bırakmanın gerekli olmadığını savunan yeni nesil bir Barbie var. Peki bu Barbie gerçekten feminist bir ikon mu yoksa sadece oyuncak satmakla ilgilenen bir şirketin boş bir ürünü mü?
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim