Pamela Anderson Kanada’da yaşadığı evin çakıl taşlı sahilinde çıplak ayak yürüyor. Yanında köpekleri, üzerinde beyaz bir hırka var. Onu kırmızı ikonik mayosuyla yavaş çekim koşarken görmeye alıştığımızdan çok farklı bir sahil burası: 142 ülkede yayınlanan tarihin en çok izlenen dizisi Baywatch, 14 Playboy kapağı, altı evlilik ve kendisi hariç herkesin söz sahibi olduğu bir kariyerden sonra dönüp geldiği çocukluk evini birkaç yıl önce satın almış. Bu hafta raflara çıkan otobiyografisi Love, Pamela’yı (Sevgiler, Pamela) burada yazmış, Netflix’te yayına giren belgesel Pamela, a Love Story’yi (Pamela, Bir Aşk Hikayesi) burada çekmiş. Kendi hikayesini kendisi anlatmaya kararlı bir kadın var karşımızda. Anderson’ın deyimiyle: “Kurban değil, hikayesini anlatan bir hayatta kalan.”
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim