The Bear’in ilk sezonu hayatta kalmak hakkındaydı, ikincisi yaşamak.
İlk sezonda Michelin yıldızlı şef Carmy Berzatto’nun (Jeremy Allen White) abisinden kalan sandviç dükkanını kurtarmaya çalışmasını izledik. İkinci sezondaysa o dükkandan bir fine-dining restoranı yaratmasını izliyoruz. Söylemeye gerek var mı, adı The Bear olan bir restoran. İlk sezonda alışık olmadığımız bir hız ve kaosun içindeydik. “Evet, şef!”, “köşe!”, “arkanda!” diye bağıran karakterleri tanımaya, tüm bu jargonun ne manaya geldiğini anlamaya çalışıyorduk. İkinci sezondaysa artık restorancaya hâkim, karakterlere aşinayız. The Bear de bunun farkında ve yemeğin altını bir tık kısıyor. Tempo daha sakin ve her karaktere ayıracak vakit var. On bölümlük sezon yavaş yavaş pişiyor ve her bölümle lezzeti biraz daha artıyor.
04.08.2023 04:30
The Bear: Yeniden başlamak için hiçbir zaman çok geç değil
13 dalda Emmy adayı olan The Bear, ocağın ateşini biraz kısıyor ve daha sakin bir tempoyla karakterlerin hikayelerine de yer vererek, bir ‘fine dining’ restoranı hazırlığını ekrana taşıyor
Hastalıkta sağlıkta, ajanlıkta
02 Şubat 2024
Tiyatrodan çıkan star
19 Ocak 2024
Demet Akbağ yaşıyla nasıl başa çıkıyor?
12 Ocak 2024
Ömer’in esas kahramanları dizinin kadınları
Tüm Yazıları
08 Aralık 2023