Bilim bir çeşit sorun çözme aracı olduğu için ve insanlar negatif konuların yarattığı rahatsız edici duygulardan ötürü onları daha çok hatırladığı için, bazen bilimsel konular sadece kötü şeylerle ilgiliymiş gibi bir algı oluşabiliyor. Bu elbette doğru değil, zira şu yazıyı okuyabilmenizi bilime borçluyuz; ama bu teknolojileri o kadar kanıksamış haldeyiz ki (ve yepyeni bilimsel atılımlar da hayatımıza o kadar girmemiş bir noktada oluyor ki) bilimdeki güncel ve müthiş başarıları ya çok sıradan ya çok farazi buluyoruz. Bu, bilimin gücüyle ilgili oldukça ilginç bir ikilem.
O nedenle bugün size bilimle ilgili iyi bir haberden ve onun bize öğrettiklerinden bahsetmek istiyorum. Üstelik bu başarının tarihini, bu satırları okuyan hemen herkesin hatırlayacağını düşünüyorum, çünkü konu ozon tabakasıyla ilgili: 1989 yılında devreye giren Montreal Protokolü, tam da bilim insanlarının öngördüğü gibi ozon tabakasındaki “delinmeyi” tersine çevirmeyi başardı ve işler böyle iyi giderse ozon tabakası 2040 yılına kadar 1980’lerdeki sağlıklı seviyelerine dönecek. Arktik Çemberi (Kuzey Kutbu) üzerindeki ozon tabakasının tamamen iyileşmesi 2045’i, Antarktika (Güney Kutbu) üzerindeki ozon tabakasının tamamen iyileşmesiyse 2066 yılını bulacak; ama başaracağız! Her şey yolunda gözüküyor!
13.01.2023 04:30
Bilim sizi yanıltmaz tıpkı ozonda olduğu gibi
1989'da gezegenimiz bir felaketin eşiğine geldiğinde, tehdidin adı ozon tabakasındaki delikti. Tüm devletler bilimin uyarılarını dikkate alıp önerileri eksiksiz yerine getirdi. Sonuç tam bir başarı, 2006’dan beri delik kapanıyor, birkaç on yıla tamamen iyileşecek
İnsan nasıl kumar bağımlısı olur?
15 Kasım 2024
İnsan beynini bu kadar özel kılan ne?
08 Kasım 2024
Kuantumun gücü şifrelere yeter mi?
01 Kasım 2024
Bilincimizin ardında kuantum mu var?
Tüm Yazıları
25 Ekim 2024