20 Nisan 2024, Cumartesi
30.04.2021 07:18

Fritz Haber cennetlik mi, cehennemlik mi?

Amonyak üretmenin yolunu bularak milyarlarca insanının doymasını sağlayan Fritz Haber, aynı zamanda kimyasal silahın da mucidi

Fritz Haber 1868’de (günümüzde Polonya sınırları içinde olan) Breslau şehrinde doğmuştu. O zamanlarda Prusya’da Yahudiler eşit vatandaş muamelesi görüyordu, Haber’ler de Alman toplumuna entegre olmuş, saygın konumlara gelmiş, zengin bir aileydi. Almanya’da bilim, bir “altın çağ” yaşıyordu. Yüzyılın başlarında büyük eğitim reformcusu Wilhelm von Humboldt bugün anladığımız anlamdaki (her konuda bilgili, özgür düşünebilen bireyler yetiştiren, sadece meslek eğitimi değil araştırma da yapan, bunu siyasi müdahalelere uğramadan başarabilmesi için de akademik özerklikle donatılmış) üniversite modelini ortaya atmış, bu harika fikri hayata geçiren modern kurumlar ülkeyi şaha kaldırmıştı. Almanya gevşek bir konfederasyon ile bağlı bir sürü devletten oluşuyordu, bunlar bilim ve sanatta birbirleriyle yarışıyordu. Devlet ve ordunun yüksek makamlarına gelmek için asilzade olmak gerekse de üniversitelerde böyle bir kısıt yoktu, bu nedenle akademik kariyer, eğitimli ailelerin oğulları için cazip bir seçenekti. (Kızlar üniversiteye alınmıyordu.) Fritz de aile işi olan boya ve ecza ticaretine girmek yerine kimya okumak istiyordu. 20 yaşındayken üniversitenin yolunu tuttu.

Hristiyanlık kamuflajı

Fritz bu dönemde bir dans dersinde 19 yaşındaki güzeller güzeli Clara Immerwahr ile tanıştı. Clara zengin bir kimyagerin kızıydı, onun ailesi de Yahudiydi. Bir kız lisesinde eğitim gören Clara da bilim insanı olmaya kararlıydı. Birkaç yıl sonra (işi zorlaştırmak için konulmuş aptalca bürokratik engeller sürse de) kızların üniversitede ders görebilmesinin yolu açıldığında Breslau Üniversitesi’nden doktora derecesi alan ilk kadın o olacaktı. İlk karşılaşmalarından yıllar sonra Alman Elektrokimya Derneği’nin konferansındaki tek kadın olan Clara’yı tekrar gören Fritz, evlilik teklif etti. 3 Ağustos 1901’de evlendiler. İkisi de kariyer basamaklarında engelle karşılaşmamak düşüncesiyle Hristiyanlığa geçmişlerdi. Tam da başka bir kimyacı karı-kocanın, Marie ve Pierre Curie çiftinin yıldızının parladığı yıllardan söz ediyoruz. Curie’ler maddenin yapıtaşları hakkında bilindiği sanılanları altüst etmiş, henüz doktora derecesini almamış olan Marie, Fransa’nın en prestijli üniversitesi École Normale Supérieure’ün ilk kadın hocası olmuştu. Clara da benzer bir gelecek düşlüyordu.

Amonyakla dünyayı değiştirdi

İşler öyle gelişmedi. Clara 1902’de oğlu Hermann’ı doğurduktan sonra bilimle uğraşamadı. Bilimsel eserleri o tarihe dek yayımladığı üç makaleyle sınırlı kaldı. Laboratuvara dönemeyen Clara, kendini Fritz’in yanında standart bir “profesör eşi” konumunda buldu. Fritz ise başarıdan başarıya koşuyordu. Amonyak, üç hidrojen ve bir azot atomundan oluşan bir moleküldür. Hidrojen ve azot çok bol olsa da, yirminci yüzyılın başında onları bir araya getirip amonyak oluşturmanın kolay bir yolu bilinmiyordu. Hem gübre, hem de patlayıcı üretiminde kullanılabilen amonyağı endüstriyel ölçekte üretmeyi keşfeden Fritz Haber ve sanayici Carl Bosch, tam anlamıyla dünyayı değiştirdiler. Dünya nüfusunun büyük bölümü Haber sayesinde hayatta: “Haber-Bosch süreci” olarak bilinen yöntem olmasaydı yılda beş yüz milyon tonu aşkın yapay gübreyi üretemeyecek ve milyarlarca insanı besleyemeyecektik. Gezegendeki insan sayısının bir asır içinde beş kattan fazla artmasını bu yönteme borçluyuz. Bir daha yazayım: Milyarlarca insan hayatını “havayı ekmeğe” dönüştürmeyi akıl eden Fritz Haber’e borçlu! Peki neden Haber’in doğum günü bayram olarak kutlanmıyor? Neden çoğumuzun bütün bunlardan haberi yok? Bir sebep, Haber’in sicilinin geri kalanı olabilir.

Almanya’yı patlayıcı sahibi yaptı 

Yurtsever bir Alman olan Haber, kimyanın askeri uygulamaları konusunda da canla başla çalıştı. Amonyak üretebilen Almanya, düşmanlarının kontrol ettiği doğal kaynaklara erişimi olmasa da patlayıcı ihtiyacını karşılayabildi. Fakat Haber’i tarihin karanlık sayfalarına yazdıran şey, “kimyasal silah” denen belayı insanlığın başına sarması oldu. Birinci Dünya Savaşı’nda klor ve diğer zehirli gazların kullanılması Haber’in başını çektiği araştırmaların sonucuydu. O dönemde 100 bin, şimdiye dek de 1 milyonu aşkın insan kimyasal silah kurbanı oldu. Haber 1 Mayıs 1915’te ilk “klor bulutu” saldırısının “başarı”sını ve yüzbaşı rütbesine yükseltilmesini kutlamak için konağında bir parti düzenledi. Clara o gece bahçede Fritz’in beylik tabancasıyla intihar etti. Naziler iktidara gelince Yahudi olduğu hatırlanan Fritz Haber, 1933’te yurdundan uzakta bir otelde kalp krizinden öldü.