Geleceği tahmin etmek zor. İşin mantığı gereği kesin konuşmak olanaksız; bu da benim gibi yanlış bir söz etmektense susmayı yeğleyenleri bu konulara girmekten caydırabiliyor. Öte yandan ileride neler olabileceğini (en azından, rakiplerinizden daha yüksek doğrulukla) öngörebilmek hayatta kalmak için gerekli bir beceri; beynimizin evrilişindeki temel faktörlerden biri bu. En hakiki mürşidimiz olan bilimin kılığına girip zihinlerimizin hikâye uydurma ve dinleme ihtiyacını karşılayan bilimkurgu edebiyatı, alternatif gelecek senaryolarını kitlelerin gündemine getirmekte önemli rol oynuyor. Bu hafta size çok sevdiğim üç bilimkurgu eserinden söz edeyim. Kötümser, iyimser ve “gerçekçi” üç farklı kurgu üzerinden geleceğin perdesini aralamaya çalışalım. Önce bilimkurgunun kurucularından H. G. Wells’in 1895’te yayımlanan Zaman Makinesi kitabına bakalım. (Sonunu öğrenmek istemiyorsanız sayfayı çevirmek için son şansınız bu.) İlk zaman yolculuğu hikâyesi olmasa da bu türün tartışmasız klasiği sayılan roman, evindeki özel laboratuvarında (Dünya üzerindeki konumundan bir milim kıpırdamadan) zaman içinde ileri-geri gidebilen bir makine inşa eden ve onu önce yaklaşık 800 bin, sonra da 30 milyon yıl ileriye gitmek (ve sonunda akşam yemeğine yetişmek) için kullanan bir İngiliz centilmeninin heyecanlı serüvenlerini anlatıyor. Oyunbozanlık etmek istemediğim için “öyle zaman yolculuğu olmaz!” diye haykıran hoca tarafımı susturmaya çalışıyorum, zaten yazar da bize fizikle değil, toplumla ilgili bir şey söylemeye çalışıyor. Zaman Yolcusu (kitapta böyle anılıyor), 802701 yılının dünyasında iki farklı “insan” türünün bulunduğuna tanık oluyor: İlk bakışta tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bir cennet ortamında sürekli tatil modunda yaşıyor gibi görünen narin, güzel, çocuksu, korkak ve yarım akıllı Eloiler ve onların ihtiyaçlarını karşılayan makineleri çalıştıran, yer altında yaşamaya alıştıklarından sadece karanlık gecelerde yüzeye çıkabilen Morlocklar. Başlangıçta Morlockların insan olduğunu bile anlamayan Zaman Yolcusu sonunda korkunç gerçeği fark ediyor: Eloiler Wells’in çağının zengin sınıflarının, Morlocklar ise işçi sınıfının torunları. Zenginlerin beyinleri boş durmaktan körelmiş, vücutları zayıflamış, güç dengesi değişmiş. Morlocklar Eloileri besiye çekiyorlar ama geceleri onları avlayıp yiyebilmek için.
26.03.2021 06:00
Üç kurgudan gelecek tasvirleri
Bilim kurgu edebiyatı, gelecek senaryolarını gündeme getirmekte önemlidir. En sevdiğim üç eser, geleceği üç farklı açıdan ele alıyor
Google’ın kuantum bilgisayarı neyi başardı?
20 Aralık 2024
Sosyal medya rehberi
13 Aralık 2024
Tuhaf bir zekâ
06 Aralık 2024
Kuantum mutluluğu
29 Kasım 2024
Bayat bir fikir
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024