"Doğan Holding’in artık amiral gemisi yok, çıkarma gemileri var"

Önce Hürriyet, şimdi de Doğan Holding’in CEO’luk görevindesiniz. Aslında girişimciydiniz. Şirketlerin dijital dönüşümleri konusunda çalışıyordunuz değil mi? 13-14 yıl kendi danışmanlık şirketlerimi kurup yönettim. Büyük veri ve veri madenciliğinin ilk dalgalarını görüp üç ortak olarak erken yola çıktık. Çok farklı coğrafya ve kültürlerde şirketlerin dönüşümlerine danışmanlık yaptım. Medya sektörüne girişiniz nasıl oldu? Tamamen şansla. İlk önce Hürriyet’te Bağımsız Yönetim Kurulu üyesi oldum. Şirketi tanıdım. O dönemde yönetim danışmanlığı yaptığım şirketi satmıştım. Sonra orada CEO oldum. Hürriyet’te dijitalleşme odaklı hedefler vardı. Satış oldu, kısa bir aradan sonra Doğan Holding’e geçtim. Grup özellikle medya alanında çok deneyimli. Medya serüveni bitti mi? Yoksa medya ve dijital yayıncılık gibi alanlarda yeniden yatırım söz konusu olabilir mi? Grubun Romanya’da önemli bir medya yatırımı var. Bu yatırım, Romanya’nın ilk üçü arasında bir TV kanalı, bir radyo ve 5 farklı dikeyde portalları kapsıyor. Begümhan Doğan Faralyalı başlatmıştı değil mi? Evet. Bu yatırımın başarısı Romanya’daki Türk yatırımcıları da etkiliyor. Doğu Avrupa’ya Türk dizilerinin çıkmasının da ilişkilere katkısı oldu. Bu deneyimimizi Doğu Avrupa’da farklı ülkelere taşıyabilir miyiz, değerlendiriyoruz. Bunun yanında Türkiye’de DMC/net ve 2020’de Believe ile ortaklık yaptık, dergiler ve yayıncılık işlerimiz devam ediyor. Dijital varlıklar ise her zaman ilgimizi çekebilir. Televizyonculuğun rüzgarı yurt dışında da eskisi gibi değil ama bakıyoruz. Türkiye’de ek konvansiyonel medya yatırımı planlamıyoruz.

Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Çağlar Göğüş Florida Üniversitesi’nde MBA yaptıktan sonra iş hayatına 1996 yılında Coopers & Lybrand’da (şimdi PwC) kıdemli analist olarak başladı. Daha sonra kendi yönetim danışmanlığı şirketini kuran Göğüş, 2016 yılında Hürriyet’in, 2018 yılında da Doğan Holding’in CEO’su oldu. — Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Çağlar Göğüş Florida Üniversitesi’nde MBA yaptıktan sonra iş hayatına 1996 yılında Coopers & Lybrand’da (şimdi PwC) kıdemli analist olarak başladı. Daha sonra kendi yönetim danışmanlığı şirketini kuran Göğüş, 2016 yılında Hürriyet’in, 2018 yılında da Doğan Holding’in CEO’su oldu.

Yeni ekonomi ve stratejik büyüme konularında deneyiminiz var. Bunları Doğan Holding’e nasıl taşıyorsunuz? Türkiye’de medyadan çıkıp yeni bir hikaye yaratma dönemindeyiz. Doğan Holding 8 farklı sektörde faaliyet gösteriyor. Mevcut portföyden maksimum değer yaratmaya odaklıyız. Yeni ve gelecekte grubu taşıyacak işlere de girmeyi istiyoruz. Bu da bana heyecan veriyor. Büyük bir grubu yönetmek çok farklı, kendi işimi yaparken inanılmaz bir tempoda çalıştım. İyi ekiplerle iş yapmak bana da iyi geldi. Klasik bir holding yöneticisi profili değilim. Doğan Holding’in yeni amiral gemisi hangi sektör? Artık amiral gemisi olmayacak. Çıkarma gemilerimiz olacak. Yatırım holding perspektifi ile daha dengeli ve ana iş kolları olan bir portföy oluşturuyoruz ve bunun ilk meyvelerini de topluyoruz. Tercihen yurt dışına açılmayı isteyen ve ihracat potansiyeli olan işlere yöneleceğiz. Akaryakıt işi büyüktü, şimdi yatırım bankacılığına da girdiniz, orada hedefler neler? Medya sonrası dağılımda akaryakıt ağırlıklıydık. Bunu daha dengeli hale getirmek istedik. Doğan Yatırım Bankası’yla 2022’de yatırım bankacılığının yanı sıra tedarikçi finansmanı fintech platformu olmayı hedefliyoruz. Daha çok mikro tedarikçi kredileri segmentine odaklanacağız. Yeni hedefler neler ve aynı zamanda hangi yeni işlerin peşindesiniz? Kısa-orta vadede içinde olduğumuz alanlardan 3’ünde bölgesel oyuncu olarak söz sahibi olma hedefimiz var. Portföyümüzü nakit yaratma gücü yüksek, olgun şirketler yanında hızlı büyüyen genç şirketlerle de geliştirmeyi planlıyoruz. Dijital kanal ağırlıklı iş yapan ve global trendlerle uyumlu şirketlere bakıyoruz. Aynı zamanda sanayi alanında güçlü ihracat potansiyeli ile bölgesel oyuncu olabilecek ambalaj, otomotiv, elektrik ekipmanları ve kimya alanlarına, finans alanındaki yatırımlarımızı dijital, fintech çözümleri ile daha güçlü ve hızlı büyüyen yenilikçi ve öncü şirketler olarak geliştirmeye, enerjide tamamen yenilenebilir odaklı yurtiçi ve yurtdışı büyümeye odaklıyız. Enerji sektörü yatırımları ne durumda? Yenilenebilir enerji yatırımları devam edecek mi? Edecek. Şu an yaklaşık 270 MW’lık bir kapasitemiz var. Taşpınar hibrit yatırımı ile 42.5 MW daha ek kapasite gelecek. Onun haricinde yurt içi ve yurt dışında yeni santral yatırımları yapma planımız var. Kurulu gücümüzü 3 yıl içinde iki katına çıkarmak istiyoruz. Yatırım bankacılığı alanında da değişim var. Bu alanda güçlenmek için neler yapacaksınız? Gelişmiş ekonomilerde konvansiyonel bankalar kadar mevduat harici kaynaklarla fonlanan ve yatırımlara aracılık eden, aynı zamanda fonlamasına da iştirak eden güçlü yatırım bankaları var. Biz de bu modeli ülkemizde uygulamak istiyoruz. Hem işin akıl verme ve aracılık etme kanalında hem de fonlama tarafında yer alacağız. Yani ‘elimizi taşın altına sokacağız’. Yurt dışında deneyimli bir CEO olarak, Doğan Holding çatısı altında da yurt dışı yatırımların ağırlığı artıyor mu? Türkiye’de geleceğin katma değerli ihracat ve teknolojide olduğunu gördük. Bu doğrultuda yatırımlara devam ediyoruz. Sanayi işlerimizin hepsi ihracat ağırlıklı. İhracat oranımız Çelik Halat’ta yüzde 50 ve Ditaş’ta yüzde 60, Sesa’da yüzde 40-45 civarında. Onun haricinde Kanal D Romanya işimiz euro bazlı ve yıllık yüzde 10’un üzerinde büyüyor. Aktif olduğumuz endüstrilerde muhakkak yurt dışına yatırımlar yapmak istiyoruz. Oto yan sanayi, medya, ambalaj, otomotiv, yenilenebilir enerji bu alanların başında geliyor. Buralarda adım adım yurt dışı açılımları yapacağız. Ama yeni endüstri - yeni coğrafya bakmıyoruz. Yeni işler kokusu alıyorum sizin duruşunuzdan. Geleceğin işleri olarak neleri görüyorsunuz? Geleceğin işleri olarak; mobilite, artan çevre hassasiyeti, şehirleşme, sağlığın önemi gibi makro trendlerin tetiklediği sektörlere aktif olarak bakıyoruz. Sigorta bu konulardan biri. Gördüğümüz kadarıyla poliçe satarken iyi ama daha sonra hizmet ve teknolojide aksayan bir sigorta sektörü var. Malum Türkiye’de ekonomide sürekli bir dalgalanma var. Döviz kurları ve enflasyon herkesi etkiliyor. Siz nasıl plan yapıyorsunuz? Bu dönemi nasıl geçiriyorsunuz? Kredilerimizin sadece yüzde 20’si döviz bazlı. Her şirketimizde döviz açık pozisyonlarını çok dikkatli olarak takip ediyoruz. Döviz geliri olmayan hiçbir şirketimizde kesinlikle döviz borçlanma yapmıyoruz.

Döviz geliri olan şirketlerimizde ise uzun vadeli yatırım kredileri hariç döviz bazlı borçlanmamaya çalışıyoruz. 30 Eylül 2021 itibarıyla grup olarak 360 milyon dolar konsolide net döviz uzun pozisyonumuz var. Bilanço, kur yönetimi 2021 ve 2022’nin en önemli ve üzerinde en fazla vakit harcayacağımız konuların başında gelecek.

Sat da pişman ol!

Doğan Holding’in DNA’sında girişimcilik var. Bu ruh hala yaşıyor mu? Kurucumuz Aydın Doğan’ın çok ünlü bir sözü var: “Bu işe göbeğim attı”. Bu söz altında bir işe girerken, o işe rakamlardan ziyade sezgi ve tecrübeyle işin bütününü, değer yaratma alanlarını, geleceği görmeyi barındırıyor. Yeni işlerden heyecan duyan bir grup Doğan Grubu. Aydın Bey’in bir diğer önemli lafı da “Sat da pişman ol.” Doğru zamanda doğru çıkışlar da yapan bir grubuz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde, yeni portföy yapımız ve yatırım politikalarımızla daha çok çıkarma gemileriyle yola devam edeceğiz.

Büyümeyen şirket olmaz!

Şu dönemde dünyaya baktığımızda yeni CEO’lar büyümeden çok geleceğin dünyasına hazırlanmaktan bahsediyor. Neredeyse tüm şirketler dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik programlarına odaklanmış durumda. Siz neler yapıyorsunuz? Evet “bizim de iki ana meselemiz bunlar” diyebiliriz. Ama büyümeyen şirket de olmaz. Sürdürülebilirlik iş dünyasının sahiplenmesi gereken en önemli değer. Nesiller boyu refah için bir reçete ve yol haritası. Kuruluşumuzdan bu yana yaşadığımız yaşattığımız değerleri Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ışığında Doğan Etki Planı ile bir çerçeveye oturttuk ve net hedefler haline getirdik. “Daha İyisi Mümkün” diyerek 3 temel alanda hedeflere odaklandık. Gezegenimize, kapsayıcı bir topluma ve geleceğe yatırım yapıyoruz. 2030’a kadar operasyonlarımızda karbon nötr olmayı hedefliyoruz. Kullandığımız suyun tamamını 2030 yılına kadar doğaya tekrar kazandırmayı amaçlıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliğine verdiğimiz önemle, daha eşit bir iş hayatı için 2025 yılına kadar Grup genelindeki kadın yönetim kurulu üye oranını en az yüzde 30’a ve kadın yönetici oranını da en az yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyoruz.Geleceğe yatırım tarafında, iklim ve toplum çalışmalarımızın ve o alandaki yatırımların yanında inovasyonu ve dijitalleşmeyi önceliklendiriyoruz. İşsizliğin yoğun olduğu Türkiye’de bir yandan da yetkin insan bulma sıkıntısı çekildiğini dile getiren şirketler var. İnsan kaynakları politikanızda değişiklik yaptınız mı? Genç çalışan, kadın çalışan oranı nedir? 2020 yılı pandeminin başladığı dönem de dahil olmak üzere insan kaynağı alımımızı hiç durdurmadık.“Değişen yetenek pazarı ve çalışma ikliminde nasıl daha iyi olunabilir” sorusunu da kendimize sorarak sürekli geliştiriyoruz. 5.000’e yakın çalışanımız var. Çalışanlarımızın yüzde 25’i kadın, kadın yönetici oranımız ise yüzde 35’e yakın. Yurt içi personelin yüzde 38’i 18-35 yaş arasında.

“Güçlü Kızlar Güçlü Yarınlar” projesi devam ediyor

Aydın Doğan Vakıfı toplumsal fayda yaratma noktasında kız çocuklarının eğitimine ve aile içi şiddete odaklanmıştı. Bu alanda yeni çalışmalar olacak mı? En son Özlem Türeci ve Uğur Şahin’e ödül verdiniz… Eğitim, özellikle de kız çocuklarının eğitimi, kadının toplumda, iş hayatında güçlenmesi ile değer odaklı toplum çalışmalarımız var. Aydın Doğan Vakfı “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar” çalışmaları ile kız çocuklarına ve üniversiteli genç kadınlara eğitimlerinde destek olmayı sürdürüyor. Aydın Doğan Ödülü’nün Özlem Türeci ve Uğur Şahin’e verilmesiyle, bilim alanında çalışan ve projeleri olan gençlerin desteklenmesi de planlanan çalışmalarımız arasında yer alıyor. Aynı zamanda Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Vekili Vuslat Doğan Sabancı’nın aile içi şiddet konusunda şimdiye kadar gerçekleştirdiği çok önemli çalışmalar var.

Doğan Holding hangi sektörlerde?

Aytemiz Petrol (540’ın üzerinde istasyon, 250 bin m³ depolama kapasitesi)
Doğan Enerji (rüzgarda Galata Wind, Boyabat ve Aslancık barajları, güneş enerjisi yatırımı)
Doğan Yatırım Bankası
Otomotiv (Suzuki, MG, Vespa, Piaggio, Moto Guzzi, Aprilia, Kymco distribütörlüğü)
Ditaş (oto yedek parça üretimi)
Sesa (ambalaj)
Çelik Halat (çelik tel ve halat üretimi)
Gayrimenkul (Trump Towers, Milta Bodrum Marina)
Doruk Finansman (factoring)
Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı
Milpa (pazarlama)

Elif Ergu Demiral

Diğer Yazarlar

Futbolun yıldızları konuşuyor

Masal kılığında sert bir uygarlık eleştirisi

Niyetin gölgesi gerçekler ve olasılıklar

İstanbul’dan teraslı mekan önerileri

Huawei’nin tarihi üzerinden Çin’i tanımak