Son 20 yılda nitelikli kitaplarda yükselen bir ivme var. Yaratıcı üretimde olumlu bir süreç izliyoruz. Ancak, yayıncılığı olumsuz etkileyen birçok önemli konu bizim alanımız için de geçerli. Yayıncılığın, yazımından kitaplaşmasına kadar en meşakkatli, en yüksek maliyetli, en zorlu kategorisi bizimkisi, yani çocuk edebiyatı diyebilirim. Eğitsel kitaplarla sık sık karıştırılan edebiyat kitaplarının da denetlenmesi gerektiği görüşü, eğitimde de ailede de yaygınlaştı. Güvenli sanılan kısır listelerden, tanıdık tavsiyelerinden medet umuluyor. Hayatında kitaba, edebiyata yer vermeyen yetişkinler, çocukların okuması ya da okumaması gereken kitapları bildiklerini sanıyorlar. Çoğu ahlaki, dini kaynaklı önyargılar, çocuklarla edebiyat arasına aşılması güç engeller koyuyor. Sansür ve otosansür alıp başını gitti; CİMER’e asılsız şikâyetler, akıl donduran sosyal medya linçleri normalleşti. Öte yandan inanılmaz boyutlara ulaşan basılı ve dijital korsan yayıncılığa, mevzuatı çalışılmamış yapay zekâ marifetleri de eklenince sorunlar dağları aştı. Oysa telif hakları yasası (FSEK), sabit fiyat gibi temel düzenlemeler yıllardır bakanlıklarda bekliyor. Bağımsız yayıncılığımız desteklenmiyor, ne yazık ki köstekleniyor.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim