60 yıllık efsane: Saint Laurent

Moda tarihine altın harflerle yazılan, ikonlaşmış  tasarımlarıyla günümüzdeki birçok modacıya ışık tutan ve onların en büyük referans kaynağı olan Yves Saint Laurent modaevi - şimdiki ismi Saint Laurent -  60.yılını kutluyor. Bu kutlama çerçevesinde efsane tasarımcının işleri ve kendisine ilham olan sanat eserleri Paris’in altı önemli müzesinde sergilenmeye başlıyor.   YSL’nin çarpıcı kariyeri 1955 yılında, Christian Dior modaeviyle başlıyor. Dior’daki ilk senesi yavaş başlasa da, her geçen yıl daha fazla çizimi ve tasarımı Dior couture koleksiyonu çatısında hayata geçmeye başlıyor. 1957’de, Christian Dior, 21 yaşındaki Saint Laurent’i ‘House of Dior’ modaevinin başına, kendi yerine geçiriyor, ve aynı yıl kalp krizinden vefat ediyor. Saint Laurent 1960’a kadar Dior modaevinin başında kalıyor. Ayrıldıktan bir süre sonra partneri Pierre Bergé ile birlikte kendi modaevini - Yves Saint Laurent- kuruyor. 1962 yılının ocak ayında, yani 26 yaşındayken, kendi ismi altındaki ilk koleksiyonunu sunuyor.  Ve günümüzde Saint Laurent moda dünyasının en önemli markalarından biri olarak, 2008’de 71 yaşında vefat eden tasarımcının mirasını 2016’dan beri kreatif direktör Anthony Vaccarello ile devam ettiriyor.  Çağdaş sanat ve edebiyat YSL’nin tasarım hayatı boyunca sıkça ilham aldığı alanlar oluyor. Yıllar içerisinde, ‘couture’ koleksiyonları için Vincent Van Gogh ve Pablo Picasso gibi birçok sanatçının eserlerini yorumluyor. En önemli işlerinden biri de modern sanatçı Piet Mondrian’a homaj olarak tasarladığı koleksiyon oluyor. 6 kokteyl elbisesinden oluşan koleksiyon Mondrian tablolarından esinlenerek grafik siyah çizgiler ve blok renklerden oluşuyor. Küratörlüğünü Mouna Mekbar’ın üstlendiği sergilerin yer aldığı her müze tasarımcının farklı yönlerini ortaya koyuyor. Musee d’Orsay, tasarımcının koleksiyonlarındaki Picasso, Matisse, Roy Lichtenstein ve Mondrian etkilerine ve meşhur cinsiyetsiz yaklaşımına odaklanırken, Louvre müzesi ışık, altın ve dekor dünyasına, Yves Saint Laurent müzesi de tarihi koleksiyonlar ve arşiv parçalara odaklanıyor. Altı müzede eş zamanlı olarak gerçekleşen sergiler 15 Mayıs’a kadar görülebilir.