BBC’de haber geçiyor. “ABD’de bir kadın hem kartal hem de yılan tarafından aynı anda saldırıya uğradı.” Hikâye şu: Bir kartal yılanı avlamış yoluna devam ederken bir nedenle aniden kadına doğru pike yapıyor fakat pençesine takılı yılan kadına önce saldırıyor. Koluna dolanıyor, yüzüne tıslıyor. Aynı anda, muhtemelen avını paylaşmak zorunda kalacağı korkusuyla kartal da kadına girişiyor. Kadıncağız BBC ekranında olayı anlatıyor, anlatırken ağlıyor, “Travma geçirdim” diyor. İngilizler bu gibi durumlarda genellikle güldükleri ve neredeyse bütün zavallı durumları gülerek geçiştirme eğiliminde oldukları için -vardır kesin bir sosyo-psikoloji doktora tezi bu konuda- BBC spikeri müstehzi gülümsüyor anlatırken. Amerikalılar ise gezegen üzerinde travmatize olma hakkına sahip tek millet oldukları için saldırıya uğrayan kadın ferah feza anlatıyor ağlayarak. İzlerken ben de gülüyorum. Birincisi, bu tam da edebiyatta, anlatıda trajikomik dediğimiz durum. İnsan beyninin gülmekle üzülmek arasında kaldığı o müthiş zengin aralıkta cereyan eden bir olay.
18.08.2023 04:30
“Ekstrem tenakuzlar” içindeyiz
Ajda Pekkan 1980’li yıllarda o günlerdeki duygu halini “Ekstrem tenakuzlar içindeyim” cümlesiyle ifade etmişti. Bu ülkenin insanları, son 20 yılda yaşadıkları seri travmalardan sonra bugün Ajda Pekkan’dan farklı değil....
Avrupa ilericiler için artık bir sığınak değil
14 Haziran 2024
Örovizyon'a bile sığınamamak...
17 Mayıs 2024
Duyduğumuz büyük bir değişimin ayak sesleri
03 Mayıs 2024
Dünya ilhamını İstanbul’da arıyor
05 Nisan 2024
Kayıp Prenses Kate peşimi bırakmıyor!
Tüm Yazıları
22 Mart 2024