Yurt dışında yaşayanlar olarak memleketimizi bilmeyen yabancılara depremin etkilediği alanın ölçeğini anlatırken “Üç Belçika, bir Avusturya, Almanya’nın üçte biri” gibi karşılaştırmalar kullanmak zorunda kaldık hepimiz. Ancak depremin hemen ardından yaşanan akıl almaz suçları, ahlaksızlıkları anlatmak için maalesef herhangi bir ölçek karşılaştırması bulamadık. Ben bulamadım. Suçlar benzersizdi! Eşine örneğine rastlanmamış cinsten ahlaksızlıklar! Üstelik yaşananları yazarken ya da anlatırken sık sık yabancılardan şu tepkiyi aldık, aldım. Ne zaman işlenen suçların, ihmalin örneklerini vermeye başlasam, bir-iki örnek verdikten sonra insanların yüzlerinde şüphe ifadesi oluşmaya başlıyordu ve sanki uyduruyormuşum gibi bakıyorlardı. Söylediklerim, olup bitenlerin çok azı olmasına rağmen “Bu kadar da olmuş olamaz” sessizliği yayılıyordu ortama. Kızılay çadırlarını AHBAP’a sattılar, insanlar daha göçük altındayken inşaat yapmaya başladılar, göçük altındaki insanlar yerlerini sosyal medyadan haber verirken Twitter’ı kapattılar, haber yapan gazetecileri gözaltına aldılar... Bunlara hangi normal insan inanabilir ki zaten? Haklılardı. Hala da devam eden bu suçlar bizim gerçeğimiz. Ama doğal olarak, aklı başında her insan bunların hasta bir zihnin ürünleri olduğunu düşünür. Maalesef bizler bir psikopatın hayal dünyasında olabilecek bir gerçeğin içinde yaşıyoruz.
31.03.2023 04:30
Ya bir evimiz olacak ya da…
Kadınlar bugün siyaset meydanına iniyorsa, sebebi 14 Mayıs sonrasında yas tutmamak için. Çünkü kadınlar madenlerdeki kanaryalara benzer. Oksijenin bittiğini ilk onlar hissedip tehlikeyi diğerlerine haber verirler. Bugün yaptıkları ise evi kurtarmak için kolları sıvamak...
Avrupa ilericiler için artık bir sığınak değil
14 Haziran 2024
Örovizyon'a bile sığınamamak...
17 Mayıs 2024
Duyduğumuz büyük bir değişimin ayak sesleri
03 Mayıs 2024
Dünya ilhamını İstanbul’da arıyor
05 Nisan 2024
Kayıp Prenses Kate peşimi bırakmıyor!
Tüm Yazıları
22 Mart 2024