23 Aralık 2024, Pazartesi Gazete Oksijen
05.02.2021 06:00

Leoparın peşinde üç yıl

Nat Geo Wild’ın geleneksel Büyük Kediler belgesel serisi, Toto’nun doğduktan sonraki ilk üç yılını anlatan Yeşim Gözlü Leopar ile devam ediyor. Filmi çeken Beverly-Dereck Joubert çifti, daha önce bir bufalo saldırısı sonunda ölümden dönmüştü
Adamla kadın bir gece Afrika’nın yaban doğasının ortasında fenerleriyle bir çadırdan diğerine giderken kamp alanına sığınmış, yaralı ve ürkek bir bufalonun saldırısına uğrar. Bufalo adama çarpıp kaburga kemiklerini kırdıktan sonra boynuzunu kadının koltuk altından geçirir. Boynuz kadının kürek kemiğini parçalayıp çene altından ağıza girer ve gözün optik sınırlarına milim kala durur. O sırada adam bir gayretle bufaloya bir tekme savurur ve hayvanın iltihaplı yarası patlar. Hayvan boynuzunu sapladığı yerden çeker ve yere yığılır.  Kadın 11 saat kanlar içinde yerde yardım bekler. İki kez kalbi durur, adam onu iki kez hayata döndürür. Yoğun bakım 1,5 ay, rehabilitasyon dokuz ay sürer. 

Büyük kedileri koruyorlar

Bu hikayedeki Beverly ve Dereck Joubert çifti, kurucusu oldukları Büyük Kediler girişiminde National Geographic ile çalışmaya, nesli tükenmeye yüz tutmuş büyük kedileri korumaya devam ediyorlar. Bizim bir araya gelme nedenimiz de bu pazar 20.00’de Nat Geo Wild kanalında geleneksel Büyük Kediler belgesel serisi kapsamında yayınlanacak olan, tam üç yılda çektikleri Yeşim Gözlü Leopar filmi. Yeşim Gözlü Leopar’ın başrolündeki Toto nasıl bir leopar?  Dereck J.: Her kedi gibi, her leoparın da kişiliği farklıdır. Toto bizim tanıdığımız hiçbir leopara benzemiyordu. Annesi Fig var bir de... Beverly J.: Kenya’dan yeni geldik. Fig’i görebildik, iki tane minik yavrusu daha olmuş. Toto da yetişkin bir leopar artık, 4 yaşında ve hamile olduğunu düşünüyoruz. Yani yakında büyükanne, büyükbaba olacağız. 
Joubert çifti:
Joubert çifti: "Büyük kedileri avladıkça yok oluyor. Bu kadar basit"
Gözünün içine girecek kadar yakın çekimler drone’la mı yapıldı?  Dereck J.: Drone değil, uzun menzilli mercek kullandık. Bize güvendi yavaş yavaş, arabayı görünce yakına gelip oturuyordu. O yakın planları üç metre uzaktan çektik. Arabanın yanında yerde yatmış rahat rahat fotoğrafınızı gördüm, hep böyle mi yanınızda?  Beverly J.: Hayvanlar kime güvenip kime güvenmeyecekleri konusunda içgüdülerini kullanıyor. Enerjimizi, tehdit oluşturup oluşturmayacağımızı görebiliyorlar. Tabii bizim en büyük lüksümüz zaman. İki haftada çekmeye kalksaydık filmi, hayatta yapamazdık. Gece çekimleri animasyon gibi. Özel bir kamera mı vardı?  Dereck J.: Termal bir kamera kullandık. Bu kamera hayvanın ısısını yakalıyor, ısı yükseldikçe görüntü beyazlaşıyor. Bildiğim kadarıyla bu tür kameralar sadece orduda kullanılıyor. O görüntüler bu dünyadan değilmiş gibi. 

Doğanın sistemi şahane

Bir hayvanın başka bir hayvanı parçalamasına tanık olduğunuzda neler hissediyorsunuz?  Dereck J.: Bu konuda asla şaşmadığımız bir şey var: Hiçbir şeyin ölümünü kutlamıyoruz. Mesela bir leoparın avlanmasını çekmek için aylar boyunca çalışıyoruz. Ama leopar bir hayvanı avladığında zıplayıp “Of be, sonunda başardık” demiyoruz. Yavruların ölümünü izlemek çok zor. Aslında evrimsel olarak büyük kedilerin, doğanın 10-12 yıl yatırım yaptığı yaşlı hayvanları öldürüp sürüyü dağıtmasındansa, bebek hayvanları öldürmesi çok daha iyi. Bu sistem bizim yargılayabileceğimiz bir şey değil ve mükemmel tasarlanmış. Bunca yaşam mücadelesine karşılık, doğa huzurlu bir yer diyebilir miyiz?  Dereck J.: Bir leopar mesela yemek için bir hayvanı öldürüyorsa bunu yarım saatte yapıyor sadece. Günün geri kalanını huzur içinde, çevreyle iç içe geçiriyor. Sanki bu koca kedilerin hayvanları parçalamaktan başka bir şey yapmadığı gibi bir algı var. Katiyen doğru değil bu. Zulmün tanımı, zevk için birine acı çektirmek. Bu, bize özgü bir huy.  Ben doğa için İstanbul’dan, evimden ne yapabilirim?  Beverly J.: Mesela National Geographic’in Big Cats insiyatifiyle temasa geçip, Afrika’nın 27 ülkesinde yürütülen 150 projeye nasıl katkıda bulunabileceğinizi öğrenebilirsiniz.  Dereck J.: Fikirlerin gerçekler kadar önemli olduğu bu post-truth (hakikat sonrası) çağında gerçekleri yayımlamaktan vazgeçmemeli, bunun için savaşmalısınız.

Küçük ve büyük kediler

Derleyen: Mehmet Dinler
İstanbul’un parçası: Kedi Renklisi, siyahı, beyazı, tekiri... 2016 tarihli Türk&Amerikan ortak yapımı belgesel ilk gösterimini iF Bağımsız Filmler Festivali’nde yapmıştı. İstanbul’a da enteresan bir bakış açısı getiren belgeseli keyifle izleyebilirsiniz. (BluTV) Unutulmaz bir masal: Çizmeli Kedi Ünlü çocuk kahramanının bu animasyonu sadece çocuklar için değil. Antonio Banderas ve Salma Hayek gibi ünlü oyuncuların seslendirmeleriyle ekrana taşınan yapım, çizimleriyle olduğu kadar yaşattığı macerayla da izleyicinin ilgisini hak ediyor. (Netflix) İnternetin sevgilisi kedi: Kedilere Bulaşmayın İnternette Katil Avı Kedi cinayeti videosuna denk gelen bir grup insanın katilin peşine düştüğü bir hikaye. Takip ederken bir yandan da internetin hayatımıza ne kadar nüfuz ettiğini gösteren belgesel, çıktığı dönemde çok tartışılmıştı. (Netflix) Bir eziyet çiftliği: Tiger King: Murder, Mayhem and Madness Hayvan yetiştiriciliğinin yeraltı dünyası olur mu? Oluyormuş. Bu yedi bölümlük belgesel büyük kedi yetiştiren bir hayvanat bahçesi sahibinin kontrolden çıkınca neler yaptığını anlatıyor. (Netflix)