05 Aralık 2025, Cuma
12.03.2021 06:00

Sanat sahtekarlığının her çeşidi

Dönen sahtekarlık çarklarını dört bölümlük bir animasyonda izleyelim
A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Elinizdeki gazetenin 22 ve 23’üncü sayfalarındaki haberinde de bahsedilen Netflix belgeseli Made You Look’un jeneriğinde önce “Sahte eserler hakkında gerçek bir hikayedir” ibaresi beliriyor, ardından da “İsimler, suçu olmayanları korumak için değiştirilmemiştir, çünkü bazıları pek de suçsuz değil” geliyor. Belgeseli izleyip haberi de okuduktan sonra yanında iyi gidecek, yine Netflix’ten dört bölümlük bir mini dizi parçası önermek isterim size. Dizi parçası, çünkü Great Pretender çok farklı alanlarda sahtekarlık üzerine iki sezonluk bir dizi. Snows of London ise ilk sezonu Londra’da geçen ve sanat alanındaki sahtekarlığın son derece pratik bir şekilde aktarıldığı dört bölümü. 23 dakikalık bölümlerde çok yetkin bir eleştirmenin dahliyle büyük bir eserin nasıl keşfedildiğine, nasıl sahtesinin yapıldığına, müzayedelerde neler döndüğüne, sanat hamilerinin nasıl kandırıldığına bir bir tanık oluyorsunuz. Animasyon deyip geçmeyin, yetişkinler için hazırlanan animasyonlar Japonların en kuvvetli olduğu alanlardan biri. Yalnız İngilizce dublajı tavsiye ederim, zaten olay da Londra’da geçiyor. İzlerseniz, son jenerikleri sakın atlamayın.

Yuval Noah Harari
Yuval Noah Harari

Harari’den inciler

Geçen hafta Yuval Noah Harari’nin Oksijen’deki iki sayfasını satır satır okuduktan sonra GAİN’de Çınar Oskay’ın Harari söyleşisine rastlamak güzel bir sürpriz oldu. 20 dakika civarı iki bölüm, okuduklarımın özeti gibi, ayrıca Harari’nin özel hayatıyla ilgili dedikodular da eksik değildi. Çınar Oskay stüdyoda oturuyor, karşısındaki dikey ekranda Harari, sohbet ediyorlar. Farklı, güzel bir format olmuş. Amin Maalouf söyleşisi de yolda. Programın tam adı Çınar Oskay’la Konuşmamız Lazım.

İzlenme rekoru kıran dizi

Ocak ayında Birleşik Krallık’ta, hem de ikinci pandemi kapanması bittikten sonra gösterime giren bir dizi, gösterildiği kanal ITV’nin beş yıllık reyting rekorunu kırdı ve ilk bölümüyle 6,3 milyon izleyici topladı. The Pembrokeshire Murders 1985 ve 1989’da iki çifti öldürmüş bir seri katilin gerçek hikayesine dayanıyor. Luke Evans vaktiyle sonuçsuz kalmış cinayetlerin dosyasını 2006’da yeniden açan ve gelişmiş adli tıp teknikleriyle sonuca ulaşan dedektif rolünde. Üç bölümlük dizi hemen bitiveriyor. Bugün TV+’da yayına giriyor.

Mads Mikkelsen, What a Life!

Another Round / Druk, bu hafta açıklanacak Oscar adaylıklarında büyük ihtimalle yer alacak. Film bizde filmekimi’nde gösterilmişti sonra da çevrimiçi gösterimlerde izlendi. Mads Mikkelsen’in bu son filminin son sahnesiyle (What a Life’la dans) topladığı yeni hayranlarına usta oyuncunun iki çok iyi filminin daha izlenebilir olduğunu hatırlatayım: The Hunt’ta, pedofiliyle suçlanan kreş çalışanı, Arctic’te ise kaza sonucu Kuzey Kutbu’nda mahsur kalan bir yalnız adam. İlki MUBİ’de, ikincisi beINConnect’te.

* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.