Armut dibine düştü! 

İş dünyasının yakından tanıdığı isimlerden ARGE Danışmanlık’ın kurucusu Yılmaz Argüden, 30 yıldır Türkiye’de yaratıcı ve yenilikçi işler konusunda çalışıyor. Şirketlere marka olmak, yenilikçi işler geliştirmek, toplumsal fayda yaratmak konusunda danışmanlık veriyor. Yılmaz Argüden’in oğlu Ege genç yaşında dünyada tanınan bir tasarımcı oldu. Yeni Ford Branco Timberline’ın baş tasarımcısı olan Ege Argüden ve Yılmaz Argüden’le baba-oğul ilişkileri üzerine Babalar Günü vesilesiyle görüştük. Yılmaz Argüden’in babasının yolundan giden başarılı bir kızı da var.  Yılmaz Bey kaç yaşında baba oldunuz?  Baba olma keyfini 29 ve 31 yaşlarımda yaşadım. Gerçekten çok özel bir duygu insanın çocuklarının olması. Ama belki de daha önemlisi onların kendilerine, ülkelerine ve insanlığa faydalı birer insan olarak yetişmelerini izlemek büyük mutluluk.  Baba olduğunuz dönemde ne iş yapıyordunuz? İlk baba olduğumda Dünya Bankası’nda yönetici olarak 20’yi aşkın farklı ülke ile çalışıyordum. Çok kısa zaman sonra Rahmetli Adnan Kahveci’nin daveti ile Türkiye’ye gelerek önce Özelleştirme Programı’nın liderliğini üstlendim. Petkim ve Erdemir’de de çok genç yaşta yönetim kurulu üyesi olarak sorumluluk üstlendim. Ardından kısa bir süre ekonomi konusunda Başbakan Başdanışmanı olarak görev yaptım.  Daha sonra, ‘kendimi özelleştirerek’ 1991 yılında belki de üçüncü çocuğum olarak nitelendirilebilecek ARGE Danışmanlık’ı kurdum. Hep başarılı iş dünyası temsilcileri "Çocuklarımın büyüdüğünü göremedim" der, siz?  Her zaman çok yoğun, ancak planlı, dengeli ve disiplinli bir çalışma hayatım oldu.  Ancak, ilk günden itibaren çocuklarımla ilgilenmeye hep öncelik verdim. Örneğin, her ikisi de doğduklarında her gün banyolarını yaptırma sorumluluğu benimdi. Akşam uykusu öncesi hayallerini genişletmek için anlattığım masalları, görüş ve görgülerini zenginleştirecek deneyimler kazanmaları için düzenlediğimiz keyifli seyahatleri dün gibi hatırlıyorum. Ancak, Gizem ve Ege 8-10 yaşlarındayken anneleri ile ayrılma kararı aldık. Bizim ayrılığımızın çocuklar üzerinde olumsuz etkisi olmaması için çocuklarımızın eşit ve ortak sorumluluğumuz olduğunu hiçbir zaman göz ardı etmedik.  Evlerimiz ayrılsa da aynı mahallede kalmaya, çocuklar ile ilgili önemli kararların hepsinde birbirimize danışmaya ve ortak karara varmaya gayret ettik. Çocuklarınızı büyütürken en çok özen gösterdiğiniz noktalar nelerdi?  Benim için en önemlisi iyi birer insan olmaları, kendilerine ve çevrelerine karşı dürüst ve güvenilir birer insan olmaları ve sağlıklarına dikkat eden dengeli bireyler olarak yetişmeleriydi.  Ardından, gelecek ile ilgili hayal kurmaları ve bu hayalleri gerçekleştirmek üzere disiplinle ve akılla çalışmanın, emek vermenin ve hangi konu olursa olsun, o konuda en iyilerle tanışmayı ve onlardan öğrenmeye gayret etmeyi alışkanlık haline getirmeleri.  Annem ‘Allah iyi insanlarla karşılaştırsın’ diye dua eder.  Bence çok güzel bir dilek.  Oğlum da kızım da kendi emekleri ile Robert Koleji kazandılar. Ardından da kızım Wharton’dan mezun olup McKinsey’de, oğlum da Art Center College of Design’dan mezun olup Ford’un Detroit’teki tasarım ofisinde istedikleri alanlarda kariyerlerine ilk adımlarını attılar. Kızım McKinsey’de kazandığı deneyimlerin ardından şimdi ARGE Danışmanlık’ta çalışıyor. Oğlum ise Ford’da her geçen gün daha fazla sorumluluk üstleniyor. Tasarladığı arabaların yollara çıkmaya başlaması hepimiz için gurur kaynağı oluyor. Ege nasıl bir baba Yılmaz Bey?  Babam çocuklarını çok seven, bazı konularda çok disiplinli ama bir o kadar da açık görüşlü bir baba. Ablama ve bana çok güzel değerler öğretmesinin yanında bizim farklı görüşlerimizi de hep dinlemiş, kendi kararlarımızı verip kendi yolumuzu çizmemiz için bizi hep desteklemiştir. Doğası gereği enerjisi çok yüksektir ve çok disiplinlidir, bize örnek olarak hep yüksek bir çıta oluşturmuştur.

12 yaşında portfolyom vardı

ARGE Danışmanlık 30 yılı geride bıraktı