16 Nisan 2024, Salı
04.03.2022 04:42

Dijitalleşme cinsiyet eşitliğinde yeni fırsatlar yaratıyor

Kadınları dışarıda bırakan hiçbir ekonomik modelin bugünün dünyasında başarı imkanı yok

Hepsiburada 110 kadın kooperatifi ve 30 binden fazla kadın üretici ve girişimciyle çalışıyor. Kadınların ekonomik hayata katılımını sağlamak için projeler geliştiriyor. Hepsiburada Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan da Türkiye’den çıkan bir e-ticaret şirketi olarak büyürken Türkiye’de kadınları da güçlendirmeyi hedefliyor. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesinde Hanzade Doğan ile konuştuk. 

Hepsiburada Türkiye’nin büyük bir başarı hikayesi. Şirketin geldiği noktayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hepsiburada’yı 2000 yılında dijital dönüşüme öncülük etme vizyonuyla kurduk. Türkiye’nin en büyük yerli e-ticaret grubuyuz ve büyük bir ekosistem ile birlikte Türkiye’de  ticaretin dijtalleşmesine liderlik etmeye devam ediyoruz. Ayda 250 milyon üzerinde ziyaret alıyoruz. Türkiye’nin 81 iline kendi ekiplerimizle teslimat yapıyoruz, akıllı operasyon ve lojistik merkezlerimiz var.

Hepsijet, HepsiExpress, Hepsipay, Hepsifly ve HepsiGlobal gibi katma değerli hizmetlerimiz var. Tabii geldiğimiz noktadan gurur duyuyorum ancak önümüzdeki fırsatlar beni daha çok heyecanlandırıyor. Nasdaq’ta halka açılan Türkiye’den ilk ve tek teknoloji şirketi olmamız hem motivasyonumuzu hem de ülkemize ve paydaşlarımıza olan sorumluluklarımızı artırdı. Bu açılım bizim için bir başlangıç, ekibimle birlikte ilk günkü azmimizle üretmeye devam ediyoruz. 

Kadınların bu kadar az olması üzücü

Nasdaq’a açılırken Amerikalıların şirketinizi “female founded company” olarak tanımladığını gördük. Bir kadın girişimci olarak bu size ne hissettirdi? 

Kendim ve ülkem adına mutlu oldum. Türkiye’nin Hepsiburada’sının küresel ekonomide bu güce ve büyüklüğe ulaşması gurur verici. Dünyanın herhangi bir yerindeki bir genç kadına, bir kız çocuğuna ilham olabildiysem de ne mutlu bana... Öte yandan, 21’inci yüzyılda, kurduğu şirketi Nasdaq’ta halka açan şirket sahibi kadın sayısının bu kadar az olmasına, teknoloji alanında kadın girişimciliğinin ABD gibi gelişmiş ülkelerde bile son derece kısıtlı kalmasına da üzülüyorum. 

Dijitalleşme eşitlik getiriyor mu? 

Dijitalleşme var olan dengesizliği bir miktar eşitleyebilme konusunda kadınlara yeni fırsatlar açıyor tabii. Yapay zeka, blockchain, arttırılmış gerçeklik, dijital para gibi teknolojiler o kadar güçlü bir dönüşümün tetikçisi ki, kadınların bu alanlarda rol alması cinsiyet eşitliğinde büyük bir adım atmamızı sağlayabilir. Hepsiburada teknoloji ve Ar-Ge bölümlerinde çok sayıda kadın mühendis, yazılımcı ve araştırmacıyı istihdam ediyoruz. Kadın mühendis oranımız yüzde 35, bu oranı yüzde 50 ve üzerine çıkarmak için özel programlarımız ve iş birliklerimiz var. Yeni teknolojilere kim hakimse onun güçlendiği bir dünyada yaşıyoruz. Hepsiburada platformunda desteklediğimiz kadın girişimciler de teknolojiye çabuk adapte oluyorlar ve e-ticarette çok hızlı yol alıyorlar.  Yeteneğin ve mesleğin cinsiyeti yok!  Bunu görüyoruz.

Kadınların ekonomik hayata katılımı kaldıraç etkisi yapıyor. Sizin gözlemlerinizi merak ediyorum. 

Kesinlikle, yüzde 100 katılıyorum Elif… Tersten bakarsak kadınları dışarıda bırakan hiçbir ekonomik modelin bugünün dünyasında başarı imkanı yok. Kadının iş gücüne daha fazla katılımının ülke ekonomisine sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme getirdiği bir gerçek. Kadınların ekonomik özgürlüğe sahip olmaları, aile ve toplum nezdinde olumlu bir etki yaratıyor. Cinsiyet eşitliği, toplumdaki bilgi ve yetenek potansiyelini ekonomiye kazandırıyor, işsizliği azaltıyor. 

Türkiye’de kadın girişimcileri desteklemek için çok sayıda projeye destek oldunuz, sizce kız çocuklarının, kadınların önündeki en büyük engel, zorluklar ne? 

Hem kişisel gözlemim hem de yaptığımız çalışmalardan çıkan sonuçlar aynı; kadınların ve kız çocuklarının karşılaştığı zorlukların çok önemli kısmı ‘kültürel’. Farklı yetenek setlerinin farklı cinsiyetlerde olduğu ön yargısı ve mitini aşmamız gerek. “Kalıp yargılar” kız çocuklarını STEM’de (bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik) “daha az yetenekli” addederek kültürel olarak bu alanlardan geri tutuyor. Bu işin bugünden yarına bir çözümü maalesef yok. İnsanlığı tam potansiyeli ile ilerletmek istiyorsak, kadınların bu yolculuğun her adımında akıllarını, fikirlerini tüm kararlarda eşit ölçüde katabilecekleri ortamları yaratmak mecburiyetindeyiz. 

30 bin kadın girişimci

Hepsiburada dünyasında kaç kadın girişimci var, oranı ne oldu, kaç marka çıktı? 

Sen de biliyorsun, kurulduğumuz günden bu yana kapımız tüm girişimci kadınlara sonuna kadar açık. Son beş yılda ise bunu Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü programı altında kurumsal hale getirdik. Mayıs 2017’den bu yana 30 binden fazla kadın girişimci bu programa katıldı. Platformumuzdaki kadın girişimci oranımız başlarken yüzde 6’ydı. Bugün bu oran yüzde 23’e yükseldi. Türkiye’nin dört bir yanından 110 kadın kooperatifiyle çalışıyoruz. Bu kooperatiflerden 2425 kadının nitelikli yöresel ve coğrafi işaretli ürününü müşterilerimizle aracısız buluşturuyoruz.  Bu çok heyecan verici. Girişimci Kadınlara Teknoloji Gücü, kadın girişimciler için pozitif ayrımcılık programı. Son dönemde 10 büyük bankayla Girişimci Kadınlar Finansal Engelleri Aşıyor projesini başlattık. Kadınlar, dijitalleşme ve girişimcilik üçlüsü benim için cinsiyet eşitliğinin, gelişmiş ekonomi ve herkes için iyi bir yaşamın anahtarı demek…  

Karşılaştığınız, tanıştığınız ilginç kadın girişimciler, sizde iz bırakan hikayeleri var mı?

Tabii, çok fazla var.  Hatta birkaç örnek vermeden şu haberi vereyim sana; Hikayeleriyle İlham Veren Kadınlar Burada konseptiyle bir belgesel videolar hazırlandı geçtiğimiz günlerde. 8 Mart’ta ilk gösterimi yapılacak. Mesela Derya Demircan var. İstanbul’daki tekstil işini bırakıp, uzun süre arıcılık ve Apiterapi konusunda eğitimler almış. Arıcılığı en iyi nerede yapabileceği konusunda bölge arayışına girmiş ve Türkiye’nin dört bir yanından bal numuneleri toplamış. Derya Hanım “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında aldığı hibeyle Bayramiç’te başladığı ve başlattığı işte, dünyanın birçok ülkesine bal ve arı ürünleri satıyor. Ürünleri Hepsiburada’da bir yılda en çok satılan ballar listesinde yer alıyor. En büyük hayali çiftliğine Apiterapi Merkezi kurarak arı ürünlerinin sağlık alanında da kullanılmasını sağlamak. 

Çanakkale’deki bir başka kadın girişimci “Bir işim olsun diye başlamıştım, Hepsiburada sayesinde işi büyüttüm, şimdi 10 ülkeye ihracat yapıyorum” dediğinde hissettiklerimi sana kelimelerle anlatmam çok zor.  

Öte yandan; hayallerine inanan, eğitimli, değişimin öncüsü, toprağına ve geleceğine sahip çıkan, 13 girişimci kadının Aydın’da kurduğu Tarımda Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi’nin ilham verici hikayesi de var aklımda. Kilis’teki Ravandalı Kadınlar Derneği de müthiş bir örnek… Bu hikayelerin her biri yüzlerce yıllık kalıpların tabii ki önce Cumhuriyet’le, sonra da bilimle, teknolojiyle, girişimcilikle nasıl değişebildiğini gösteren müthiş örnekler… 

Aynı zamanda Aydın Doğan Vakfı Başkanlığı’nı yürütüyorsunuz. Kız çocuklarının eğitimde eşit fırsatlardan yararlanması için yürüttüğünüz çalışmalara devam ediyor musunuz? Kız çocuklarının en büyük ihtiyacı sizce ne?  

Çok yönlü olarak devam ediyoruz. 2005 yılında “Baba Beni Okula Gönder” seferberliğini de bu nedenle başlatmıştık. Bu seferberliğin başrolündeki kızlarımızın, fırsat eşitliği sağlandığında neler başarabildiklerine bizzat, defalarca şahit oldum.  Kız çocuklarının eğitimi konusunda toplumsal bilinç ve farkındalık çok arttı. Bundan sonra odağımızda kadının birey olma hakkı, kendini ifade edebilmesi, kendi olarak var olabilmesi var. Bu amaçla vakıf olarak özellikle genç kadınların güçlendirilmesi için eğitimden iş gücüne kadar geniş bir alanda çalışmalar yürütüyoruz. Farkındalığı artırmak amacıyla her yıl proje ortaklarımız UNFPA, UNICEF ve UN Women ile beraber bölgesel konferanslar gerçekleştiriyoruz. 

Büyük kararları ailemle alırım

Yerel bir varlığı, ulusal çapta büyük bir şirketler grubuna taşımayı başarmış bir babanın 4 kızından birisiniz. Hepsiburada, Nesine gibi dijital şirketlere yatırım yaparken “eski kuşak, başarılı” babanın bu yeni işler üzerindeki etkisi, yönlendirmesi ne oldu?

Aydın Doğan’ın kızı olmakla ve babamla her zaman gurur duydum. Onun kadar başarılı bir girişimcinin kızı olmak büyük şans. Onu gözlemleyerek, tecrübelerini dinleyerek büyüdük. En önemli kararlarımda hep babama danışırım, ondan öğrendiklerimin iş kadını olarak bende etkisi büyük. İşe bakış açımızın da birbirine benzediğini düşünüyorum.

4 kız kardeşsiniz. Bu size hayatta ne kazandırdı? 

 Hem büyürken hem iş hayatında hep dayanıştık. Birbirimize destek olduk, birbirimizden öğrendik. Kız kardeşlerim ve annem Hepsiburada’ya her zaman inandılar. İlk sermaye ihtiyacında da her biri katılarak Hepsiburada’nın yolunu açtılar. Ancak yönetime hiç karışmadılar. Bana güvendiler. Bu benim için çok önemliydi. Tüm ortaklarımıza ve onlara mahcup olmamak için var gücümle çalıştım.Çok şükür, Nasdaq‘a kote bir dünya şirketi haline geldik. Şimdi yönetim kurulumuzda Vuslat (Doğan Sabancı) da var.

Tecrübelerinden, öngörülerinden faydalanmak benim için çok değerli. Aile olarak dayanışma içerisindeyiz. Ne zaman danışmak, konuşmak istersek, konuları tartmak istediğimde bana destek olan kardeşlerim, ailem var. Bu nedenle kendimi çok şanslı hissediyorum. 

İki kız çocuğu annesisiniz, kızlarınızı büyütürken nelere özen gösteriyorsunuz? 

 Müthiş bir tecrübe annelik, tam anlamıyla bana ayna tutuyor kızlarım. Onlardan çok şey öğreniyorum. Ben kızlarım için, ben büyürken benim için isteneni istiyorum. Kızlarım ayaklarının üzerinde dursunlar, özgür bireyler olsunlar.  Kendilerini sevsinler, çalışkan olsunlar, paramız var diye “hiçbir şey yapmaya ihtiyacımız yok”demesinler. Bunu hiç istemiyorum. Kendileri için neyi uygun görüyorlarsa, hangi dalda ilerlemek istiyorlarsa, ne onları mutlu edecekse onu yapmalarını istiyorum. Kızlarımın yaratıcılıklarının önünü açarak, içlerindeki gücü hissedebilen ve hayallerini gerçekleştiren bireyler olması için çalışıyorum.

Bunu sadece kendi kızlarım için değil, tüm kız çocukları için istiyorum. Bunun için etkim olan her yerde elimden geleni yapıyorum. Elif, senin de kızın var, hatta benim küçük kızımla isimleri aynı. Umuyorum tüm kız çocukları yaptıkları işlerle, içlerinden gelen güç ve hayalleriyle, girişimleriyle farklı bir dünyayı, daha eşit, cinsiyet ayrımcılığının olmadığı bir geleceği kuracaklar, buna yürekten inanıyorum. Biz kadınlar da onlara var gücümüzle örnek ve destek olacağız.