Ümit Zaim Türkiye perakende sektörünün duayen isimlerinden biri. 47 yıl önce kurduğu Derimod, şimdilerde oğulları Murat ve Ali Zaim ile dönüşüm ve değişim içinde büyümeye devam ediyor. Ayakkabı alanındaki işlerden sorumlu Ali Zaim’le markanın değişimini konuştuk. Deri ceket yolculuğu devam etse de artık Derimod ayakkabı koleksiyonuyla öne çıkıyor. Neden böyle bir değişim yaşandı? 2000’lerin başında Türkiye’de AVM’lerin de açılmasını takip eden süreçte üreticilikten mağazacılığa geçiş yaptık. Tabii ki bu süreçte 12 ay deri ceket satılamayacağı için ayakkabı, çanta ve aksesuar grupları eklendi. Fakat zaman içinde ayakkabıdaki potansiyeli görüp yatırımlarımızı bu kanala çok daha fazla yönelttik. Bugün ciromuzun yüzde 65’i ayakkabı grubundan, yüzde 35’i ise deri ceketten geliyor. Yılda 2 milyon ayakkabı, 200 bin adet de deri ceket satıyoruz. Perakende sektöründe birçok marka yenilenmenin sancılarını yaşıyor. Siz de iki kardeş işin başına geçtiniz. Siz nasıl hazırlandınız bu sorumluluğa? Ağabeyim Murat Zaim ile birlikte ikinci nesil olarak, babamızın deri giyside yaptığı devrimi, yine Derimod olarak ayakkabıda yapmak istiyoruz. İkimiz de 6-7 yıldır bilfiil işin içindeyiz. Murat satış ve iş geliştirmenin başında, ben ise ayakkabı bölümünün başındayım. 5 yıldır yatırım yapıyoruz. Ayakkabı sektörünün AB segmentinde lokomotifi olma gibi bir vizyonumuz var. Bugün dünyada ne yenilik varsa, aynı anda bunu Türkiye’de uygulayabiliyoruz. Yani Paris, Londra veya Milano’da vitrinlerde en yeni ne varsa, müşteriler biliyor ki aynı trendler Derimod’un vitrinlerinde de var. Bunu sağlayabilmek adına, öncelikle çok yetkin bir profesyonel kadro ile çalışıyoruz.
Tasarımcılarınız Türk mü? Hem İtalyan tasarım ofisleriyle iş birliklerimiz var, hem de Türkiye’deki tasarımcılarla işbirlikleri kuruyoruz. Türkiye’de genç arkadaşlarımızın katıldığı yarışmalar düzenleniyor ve biz de Derimod olarak bunlara sponsor oluyoruz. Malum e-ticaret perakende de değişim yaratıyor. Bir yandan da müşteriler her an her şeyi kıyaslayabiliyor. Genç olmanız büyük avantaj diye düşünüyorum… Biz de “Derimod’a gençlik aşısı vurduk” diyoruz. Şunu biliyoruz, sadece yerimizi korumak için bile, elimizden geldiği kadar hızlı koşmamız gerekiyor. Eğer başka bir yere varmak istiyorsak, en az bunun iki katı kadar hızlı koşmalıyız. Markaların fark yaratabilmesinin tek yolu “inovasyon”. Dünyada Türk derisi tanınıyor ancak Türk ayakkabısı tanınmıyor. Sizce bunun nedeni ne? Maalesef doğru. Bugün İtalya’da sıradan bir ayakkabı 150 euro iken, Türkiye’de çok daha iyi kalitede ayakkabılar 50 euro. Biz hem teknolojimizi hem de modellerimizi sürekli yeniliyoruz. Örneğin Derimod Zero ismini verdiğimiz bir koleksiyonumuz var. Tamamen kumaştan üretilmiş, ultra hafif ve ayağınızda yokmuş hissi veren spor ayakkabılar. Üretimde kullanılan kumaşlar, Nike, Adidas, Sketchers gibi dünya markalarının kullandığı nefes alabilen “Flyknit” kumaşları. Hafiflik konusunda çok iddialıyız, reklamlarımızda da bunu vurguluyoruz. Normal bir spor ayakkabı ortalama 400 gram civarında iken, biz bu koleksiyondaki modellerimizde 145 grama kadar inmeyi başardık. Sabit bir üretim tesisi olmamamızın avantajını kullanıyoruz. Zaten dünyada da bu ölçeklerde hiçbir perakende firmasının tek bir üretim tesisi yok. Bu kadar yaygın çeşidi tek bir fabrikadan çıkaramazsınız. Üretiminiz nerede? Türkiye’de 7-8 ayrı şehirde, 100’e yakın tedarikçimiz var. 
25.06.2021 04:30
“İnovasyon fark yaratır”
Babası Ümit Zaim’in 47 yıl önce kurduğu Derimod’un ayakkabı alanındaki işlerinden sorumlu ismi Ali Zaim, köklü deri markasının “gençlik aşısıyla” yola devam ettiğini anlattı. Zaim, “Markaların fark yaratabilmesinin tek yolu inovasyon” diyor
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.