Bundan 6 yıl önce Nazım Salur’un aklına market ürünlerini teslimat adresine 10 dakikada ulaştıran bir model geldi. Tüm parasını bir önceki girişimi BiTaksi’ye yatırmıştı. Fikrini yakın çevresine anlattı, ilk destek GittiGidiyor’un kurucularından Serkan Borançılı’dan geldi. Nazım Salur, Serkan Borançılı, Tuncay Tütek ve Nazım Salur’un oğlu Mert Salur kurucu ortak olarak birlikte yola çıktılar. Getir 6 yılda 1.400 beyaz yakalının, 8 bin kuryenin, 300 bayinin çalıştığı bir büyüklüğe ulaştı. GetirYemek, GetirBüyük, GetirSu gibi hizmetleri oldu. Uygulamayı 16 milyon kişi indirdi, 3.5 milyon aktif kullanıcıya ulaştı. Getir Silikon Vadisi’nin en önemli yatırımcılarından Michael Moritz’ten Crankstart aracılığıyla, Base Partners’tan, Tiger Global’den, Goodwater Capital’den, Fiba Holding ve Esas Holding’ten son etapta toplam 128 milyon dolar yatırım alarak, 850 milyon dolarlık değere ulaştı. Londra operasyonunu başlatan Salur’la, Getir’in adım adım yükselişini ve hedeflerini konuştuk.
"Pandeminin patlattığı bir şirket değiliz"
Getir’in eşikleri oldu. Pandemi en önemli eşiklerden biri miydi? Pandeminin olumsuz tarafları da oldu. 24 saat çalışıyorduk, şimdi gece çalışamıyoruz. İş hacminin çok arttığı dönemden yararlanamadık. Yeni araçlar alamadık, depolar açamadık. Araç almak istedik, Tofaş satışı durdurdu. Motorlar Japonya’dan gelemedi. Büyüme dinamiğimiz yarattığımız kolaylıktan geliyor. Önce gençler sevdi, sonra ebeveynler ve onların büyükleri. Pandeminin patlattığı bir şirket değiliz. Pandeminin Getir’i ve benzer iş yapanları parlattığını düşünüyorum. Yasaklar varken bizim size gelmemiz duygusal bağımızı arttırdı. Bu dönemde çok hayır işi de yaptık. Maske, hijyen maliyetlerimiz arttı.Getir’in yüzde 40’ı kadın
Bayilik sisteminiz nasıl? Mahalle bakkalı mı, kim bu bayiler? Herkes bayimiz olabilir bizim. Ama çok çalışkan olmaları gerekiyor. Bakkal da olabilir başka meslek de olabilir. Bayi olmanın masrafı var. Biz bayi parası almıyoruz. Depo buluyor, raf yapıyor, bilgisayar alıyor. Motosiklet, kask, montlar alması gerekiyor. Lokasyona göre kira gideri değişiyor. Deponun yaklaşık 150 metrekare olması gerekiyor. En çok parası olanları bayi yapmıyoruz. Belirleyici faktör para değil. İşin başında duracak, işini severek yapacak uzun dönemli iş ortağımız olacak arkadaşlara bayilik veriyoruz. Kadın bayiniz var mı? Var, keşke daha çok olsa. Kadın kuryelerimiz de var. Üst düzey yöneticilerde de ciddi kadın oranımız var. Çalışanlarının yüzde 40’ı kadın. Şunu söylerim, kadınlar daha iyi. Detaycılar, sanırım annelik yapmaya programlanmış olduğunuz için aynı anda birçok işi yapabiliyorsunuz."Banabi gelince biz de GetirYemek’i kurduk"
Türkiye’deki rekabet arttı mı? Yeni oyuncular var. Ayrıca Yemeksepeti rekabetine de girdiniz. Rekabet yıkıcı olmadığı sürece yararlı. Bir pistte yalnız koşacağınıza birlikte koşuyorsunuz. Biz de ilk birkaç yıl yalnız kaldık. Banabi geldi, başkaları geldi. Son dönemde 10 dakika ile yarım saat arasında hizmet vermeye çalışan 20 oyuncu var. Hepsi maraton koşucusu olabilir mi? Bence zor. 5 yıl sonra 5-10 arası oyuncuyla bir yere oturur gibi geliyor bana. Dijital iş masraflı. Data tutmak ve işlemek gerekiyor. Ölçek yakalamadan bizim işileri yapmak zarar ettirir. İyi işi öğrenenler kalıcı olur. Rakip meslektaştır. Birlikte pazarı büyütürüz. Biz hızımızı kesmedik. Erken yola çıktığımız için rekabette sorun görmüyorum. Biz yavaşlarsak bizi yakalayabilirler. GetirYemek işine neden girdiniz? Üstelik 81 ildesiniz? Yemeksepeti Banabi ile bizim işe girince biz de girdik. Yemek işinde monopol bir yapı vardı. Onlar o müşteri gücünü görerek bizim alana girdiler. Biz de onların alanında onları yalnız bırakmamaya karar verdik. Piyasada mücadelemizi yapıyoruz. GetirYemek’le 81 ildeyiz. Türkiye’nin her köşesinden 20 bine yakın restoranla çalışıyoruz. GetirYemek, restoranların günlük kazançlarını ertesi gün öğlene kadar hesaplarına gönderiyor.Kuryeler özel sağlık sigortalı
Kuryelikle ilgili algımız değişti. Bunda sizin de rolünüz var. Kuryelerle ilgili haberlerde görüyoruz, özel sağlık sigortalı Getir kuryeleri. Kuryeler çok zor bir iş yapıyor. Trafik zor, yetişmek stresli, üzerine pandemi de geldi… Bu bizim için çok önemli. Hiçbir zaman motosikletli arkadaşı kamyon trafiğinin olduğu yollara çıkarmıyoruz, örneğin TEM’e çıkmıyorlar. Navigasyona uyup, şehir içi trafiğinde 20-30 kilometre hızla akan yerlerden gidiyorlar. Gece saat 01.00’den sonra motosikletli kurye çalıştırmıyoruz. Giydikleri basit bir mont değil, koruyuculu. Basit bir kask giymiyorlar. Bizim kuryelere önerdiğimiz mont ve kask, oğlumun kullandıklarıyla aynı. Damacanayı motorsikletle taşıtmıyoruz. Ek maliyetlerimiz var ama her kuruşu helal olsun. Kuryeler trafikte sürücüleri korkutuyor. Kurye eğitimi, denetimi için ne yapıyorsunuz? Kullandığımız teknoloji sayesinde sert fren yapsalar görüyoruz, sürüş hızlarını görüyoruz. Motosikletin hangi eğimle viraja girdiğini görüyoruz. Eğitimden geçiyorlar. Kuryelik meslek olsun istiyoruz. En alt seviyede gelir yaratan bir işti biz sektöre girdiğimizde. Bırakın özel sağlık sigortasını, 5-6 yıl evvel yarısından çoğunun sigortası yoktu.
"Londra'ya maç kazanmaya kendi ismimizle gittik"
Getir artık Londra’da. Ne zamandır planlıyordunuz? Nasıl gidiyor? Daha ilk kurduğumuzda birinci gün hedefimiz yurtdışıydı. Türkiye’den çıkmış ilk orijinal iş bu. Teknoloji vasıtasıyla bu işi tüm şehirde bu hızda yapmak ilk bizim işimiz. İngilizce yazıldı kod. Uygulama İngilizce ve Türkçe yazıldı. İşe hep İngilizce bilen, yurtdışında da çalışabilecek insanları aldık.Londra’ya gidişimiz gecikti.Son 5 yılda inişler çıkışlar oldu. Tam yatırım alacaktık, ülke gündemi karıştı. Londra’ya cephanemiz iyi gitmeliydik. İlk gün 5 nokta açtık. İlk günden 1.5 milyon Londralı’yı kapsadık. Biz Londra’ya maç kazanalım diye gittik. Londra’da Getir ismimizle varız. Yatırım aldıkça yurt dışına açılmaya devam edeceksiniz, değil mi? Londra dışında da hedefler var. Geçtiğimiz yıllarda düşük değerlerle yatırım almadık. Düşük değerli bazı yatırımları reddettik. Şirketimiz Türk kurucuların kontrolünde olsun istedik. Hem parayı almak hem de kontrolü tutmak kolay değil. Bugüne kadar bunu becerdik. Bundan sonra da bunu yapacağız. Türkiye’den başarılı startup şirketler çıktı, ama çok erken aşamalarda yatırım alarak yüzde 20 hissenin altına indiler. Getir’i satmak değil yumurtalarından yararlanalım diyorsunuz… Aynen. Büyütüp satmak değil, Getir’in büyümesinden yararlanarak yeni işler olabilir."Ankara bizi çok şaşırttı"
