Tencereden nevresime geri dönüşümlü ürünler geliyor
Fatih Karaca 2006’da 24 yaşındayken Karaca markasının yönetimine geçti. Marka 2008 krizinde yüzde 48, pandemide de yüzde 50 büyüdü. Sürekli kendini yenileyen Karaca’da sırada geri dönüşümlü malzemeden üretilen ev ürünleri ve dijital mağazalar var
Fatih Karaca, 2006’da şirketin yönetimine geldiğinde henüz 24 yaşındaydı. O dönemde toplam 300 m2’lik 4 mağazası, 20 milyon dolar cirosu olan Karaca’yı 15 yılda 25 kat büyüttü. Karaca, Karaca Home, Jumbo, Homend, Emsan, Cook Plus ve Cashmere gibi markaları çatısı altında toplayan, hem Türkiye’de hem de yurtdışında büyüyen Karaca’nın bugün 2.500 satış noktası, 600 bayi, 147 Karaca, 21 Karaca Home mağazası ve 500 milyon dolara yaklaşan cirosu var. Fatih Karaca ile Bomonti’deki merkez ofislerinde konuştuk.Bilkent Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde okuduktan sonra Barcelona Pompeu Fabra Üniversitesi’nde İşletme mastırı yaptı. 24 yaşında şirketin yönetimine girdi.Siz işin içine nasıl girdiniz? Bilkent Üniversitesi’ni bitirdikten sonra Barcelona’da MBA yaptım. Türkiye’ye döner dönmez 2006’da şirkete girdim. Aile şirketimiz o dönemde dünyanın her yerine mutfak eşyaları üreten ve satan ama kendini fazla anlatamamış bir şirketti. Karaca 1973’te babam ve amcamlar tarafından cam atölyesi olarak kurulup zaman içinde porselen, tencere, çatal bıçak işine girmiş bir markaydı. Babanız, amcalarınız size sorumluluk verdi mi? Yenilik önerilerini hemen kabul ettiler mi? Ben onların yaptıkları işten farklı bir iş yaptım. Babamlar ve amcalarımın bayileri vardı. Ben kendime alan açtım. Pazarlama ve mağazacılığın şirkette sahibi yoktu. O yüzden çatışma yaşamadık. Biz perakendeye başladık. Mağaza sayısı artarken başka işler de yaptık. Ben gençtim, deneyimim yoktu ama bu işi iyi bilenleri bir araya getirdim. İyi danışmanlık şirketleriyle çalıştım. Ürün kategorileri üzerine çok çalıştık. İletişim şirketiyle de strateji geliştirdik. Ar-Ge’ye çok ciddi yatırım yaptık. Karaca’nın dönüm noktası, noktaları nelerdi? 2008 krizi bizim için dönüm noktasıydı. Şirketler o dönemde durdu. Bizim elimizde ürün vardı, agresif davrandık. Reklam, kampanya yaptık. Bu bize çok iyi geri döndü. Türkiye ekonomisi küçülürken biz yüzde 48 büyüdük. Sonra başkaları da bu işe girdi, herkes tanıtıma başladı. 2012 yılında danışmanlık işlerine daha çok önem verdik. Tüketicinin yenilik beklentilerini iyi gördük. Rakiplerinizden sizi ayrıştıran en önemli şey çalıştığınız kişilerin yetenekleri ve bilgi birikimleri. Kendimizi hep bir seviye ileri atmaya çalıştık. 2006’da ciromuz 20 milyon dolar civarındaydı. Bugüne geldiğimizde aşağı yukarı 450-500 milyon dolar arasında ciroya doğru gidiyoruz. 15 yılda böylesine büyümek ciddi bir ivme. Karaca hem organik hem inorganik büyüdü diyebilir miyiz? Doğru. Kategoriler, ürün çeşitleri zamanın ihtiyaçlarına göre şekillendi ve büyüdü. 2008 yılında Emsan’ı aldık. Sonra Karaca Home’u kurduk. 2013’te Jumbo’yu aldık. 2018’de Alman Welmar markasını aldık. 2020’de Homend’i aldık. 2021’de de Cashmere Halı’yı aldık. Halı sektörüne de girdik. Değerli ve iyi markaları alarak portföyümüzü geliştirdik. Farklı ürün gamlarında da uzmanlığımız oldu. Porselen konusunda Karaca iyi bir marka, tencerede Emsan iyi bir marka, çatal - bıçakta Jumbo… Biz Karaca markasıyla halı da yapabilirdik ama Cashmere markası bilinen iyi bir markaydı, öyle ilerledik.Yurt dışı mağazalaşma süreciniz nasıl gitti? Pandemi sizi yurt dışında durdurdu mu? 2017’den sonra Avrupa ve İngiltere’de çok yatırım yaptık. Online satışlarımız yurt dışında çok iyi gidiyor. Eskiden yurt dışınca marka olmak zordu. Pazarlama yatırımı ve mağaza açmak gerekiyordu. Şimdi iyi bir siteniz varsa, doğru pazar yerlerine giriyorsanız yurt dışında da çok iyi bir ivme yakalıyorsunuz.
Tencere satışları patladı!
Pandemi farklı sektörleri farklı etkiledi. Evde geçirilen zaman ev ürünlerinin satışı artırdı. Siz neler yaşadınız?Satışı düşen ürün yok mu?Yemek takımı alma alışkanlığı, geleneği değişiyor mu?
Pandemide erkekler mutfağa girdi
Online satışlarınız ne kadar arttı?Erkek müşterileriniz de arttı mı pandemide?Siz hep yenilik peşindesiniz. Yeni ürünler, koleksiyonlar. Unicef koleksiyonları ayrı, İncili porselen takımlarıyla dikkat çeken bir inovasyon, en son Hüseyin Çağlayan’la tasarım vs…Ar-Ge yapıp üretimi farklı yerlerde yaptırıyorsunuz değil mi?Üniversitelerle çalışıyor musunuz?İklim krizi etkisiyle tüm şirketler dönüşmek zorunda. Siz neler yapıyorsunuz? Atık konusunda, çevre konusunda nerelerdesiniz?
Dijital mağaza açacak
Mağazacılıkta da büyük değişim var. Siz mağazalarınızda değişim yapacak mısınız?Yeni tasarım ortaklıkları olacak mı?
