Dövüş Kulübü’nün efsanevi yazarı Chuck Palahniuk, uzun bir aradan sonra yeni kitabıyla okurlarıyla yeniden kavuştu. Ancak bu kez son derece farklı bir kitapla… Ülkemizde de Seda Ağar çevirisiyle, Düşbaz Yayınları tarafından yayımlanan Bunu Bi’ Düşün, bir yanıyla yazarlık atölyesi olarak düşünülebilir ama aynı zamanda da bir anı kitabı… Zaten kitabın alt adı olan Yazarlık Yaşamımda Gidişatı Değiştiren Anlar da bunu çok güzel özetliyor. Peki bu kitapta okur ne bulacak? Öncelikle tüm yazarlar ve yazar adayları için hem yazmaya hem de bir yazar olarak yaşamaya dair mücevher değerinde ipuçlarını; Palahniuk gibi bir ustadan uzun yılların yazarlık tecrübesi ve yazarlık atölyelerinden damıtılan içgörüler eşliğinde… İkinci olaraksa Dövüş Kulübü gibi hayli sert bir romanla tanıdığımız Palahniuk’un annesi ve babasına dair dokunaklı anların da yer aldığı kişisel anılarından yola çıkarak, sakınmadan sergilediği kırılgan ruhunu ve savunmasız yanlarını; bir yazar olabilmek için gerçek anlamda çektiği “çileleri”, kitap turnelerinde yaşadığı anekdotları ve ona yaşam yolunda eşlik eden yazar dostlarını, kitabını da adadığı Tom Spanbauer gibi hocalarını ve mentorlerinden aldığı dersleri… Ve tabii ki bir yığın ışıltılı, keyifli, çılgın ve mizahi anı da… Chuck Palahniuk’la Bunu Bi Düşün’ün yanı sıra yazarlık meselelerini ve tabii ki Dövüş Kulübü’nü de konuştuk. Palahniuk, Türkiye’den ilk kez O2’ye özel anlattı… 
“Okumak istediğim kitabı yazmaya çalışıyorum”
Kitabı okuyunca, yazar olmanın zor bir iş, zor bir yaşam tarzı olduğunu anlıyoruz. Öyleyse ben kitaptaki sorunuzu size sormak istiyorum: “Madem öyle, uğraşmaya ne gerek var?” Ben ilk olarak okumayı sevdim. Giderek, beni sınayan ve eğlendiren daha az sayıda kitap bulmaya başladım. Bu noktada sorumlu olduğum tek şey okumak istediğim kitabı yazmaya çalışmaktı. İki seçenek var: Renksiz dünyayı lanetleyebilir ya da onu renklendirmek için bir şeyler deneyebilirsiniz.Yazar adaylarına Palahniuk önerileri
Yazar adaylarına yazıyla ilgili pek çok ipucu verip önerilerde bulunuyorsunuz. Bunların içinden hangisi olmazsa olmaz? En önemli tavsiyem “olmak” ve “sahip olmak” fiillerinden kaçınmalarıdır. Bu sizi fiillerinizi değiştirmeye ve daha aktif, spesifik fiiller kullanmaya zorlar ve okuyucunuza sahnede daha zengin bir fiziksel yaşam hissi verir. Çalışmanın sıkıcı olması çoğu zaman sadece “olmak” veya “sahip olmak” fiillerini kullanmasından kaynaklanır.
“Dövüş Kulübü’nde favorim elbette Tyler Durden”
Dövüş Kulübü, pek çok konuda çağdaş dünyada ‘saldırı altında olan’ erkeklik ruhunun yeniden doğuşu olarak görülüyor. Bu kitabın yazarı değil de okuyucusu olsaydınız, kitabı nasıl bulurdunuz? Olumsuz eleştiriler yapar mıydınız? Bence Dövüş Kulübü asla kadın ya da erkekle ilgili değil, bireyin tatmin duygusuyla ilgiliydi. Erkek bir karakteri yazarken daha rahat hissettiğim için erkek bakış açısıyla yazıldı. Geriye dönüp bakınca, kitabın çok dalgalı ve tutarsızlıklarla dolu olduğu görülüyor; ancak bu da onun cazibesinin bir parçası. Bir sonraki kitabımda daha önceki, daha dağınık ve kaotik yazım tarzına geri döneceğim. Dövüş Kulübü’ndeki favori karakteriniz hangisi? Elbette Tyler Durden. O klasik bir düzenbaz karakterdir. Temel mitolojinin - Loki, Hermes, Coyote- yeniden icat edilişidir.Yeni romanı tefrika olarak online platformda…
En çok hangi türde yazmayı seversiniz? Roman mı yoksa öykü mü?
Öykü. Bütün romanlarım sonunda birbirine diktiğim kısa öyküler olarak başlar. Yeni bir kitap projesi üzerinde çalışıyor musunuz? Biz okuyucularınız yeni kitaplarınızı okumayı dört gözle bekliyoruz. Substack (okurların doğrudan yazarlara ödeme yaptığı bir online yayıncılık platformu) üzerinden seri olarak yayımlanacak bir romana başlıyorum, ismi Greener Pastures. Hikâye, yüksek potansiyele sahip parlak çocukların kendilerini bir açık artırmada, yetkin varislere ihtiyaç duyan çok zengin insanlara satabilmelerini sağlayan gizli bir çevrimiçi hizmetle ilgili. Bu çocukların kendi kişisel hayalleri ile dünya lideri olmayı garantileme ve güvenlik arasında seçim yapmaları gerekiyor. Halihazırda sekiz bölümü gönderdim. Önümüzdeki on ay boyunca her hafta yeni bir bölüm göndereceğim. Bunun yanı sıra, senaryo yazarlığı alanında dersler veriyor, metinler okuyor, yayıncılık ve hayata dair bilgiler paylaşıyorum. Türk okurlarım Substack’ten bana yazabilir. Chuckpalahniuk.substack.com - Bunu Bi’ Düşün - Yazarlık Yaşamımda Gidişatı Değiştiren Anlar / Chuck Palahniuk / Çeviren: Seda Ağar / Düşbaz / Deneme / 224 sayfa