Antik Palace’tan içeri adım attığınızda bir zaman tüneline girmiş gibi kendinizi geçmiş yüzyılların İstanbul’unda buluyorsunuz. Toplumsal kültür tarihimizin antikadan sanata kıymetli eserleri arasında da gezdiren bir mabet adeta… Ülkemizde profesyonel anlamda müzayedeciliği başlatan, Türkiye’deki ilk antika ve sanat fuarını gerçekleştiren, ilk çağdaş sanat eserleri müzayedesi, Batılı ustaların yapıtlarının görülebildiği sergiler, ilk tombak sergisi, saat ve otomobil müzayedesinin de aralarında yer aldığı pek çok ilke imza atan Artam Antik A.Ş., 40 yaşına girdi. Ve bu önemli tarihi, önemli bir çalışmayla kutluyor. 
İstanbul’a dair belgesel niteliğinde bir sergi
Bir belgesel niteliğini taşıyan Tuvallerde İstanbul sergisi, kentin unutulmaya yüz tutmuş güzelliklerini ortaya koyarken bir bellek de sunuyor. 22 Aralık’a dek açık olan sergide Fausto Zonaro’dan Germain Fabius Brest’e, Hoca Ali Rıza’dan Hikmet Onat’a değin klasik resmin büyük ustalarının yapıtları yer alıyor. Bu kıymetli serginin öne çıkanlarına gelince… 100 yıl sonra gün ışığına çıkan Şevket Dağ’ın Ayasofya konulu eseri ilk kez bir sergide izleyiciler ile buluşuyor. Sergide 1600’lü yıllardan 1900’lerin sonlarına tarihlenen 65 tablo var. Hem bu görkemli sergiyi hem de Artam Antik A.Ş.’nin 40 yıllık serüvenini, kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Artam ve oğlu, Artam Antik A.Ş. CEO’su Olgaç Artam ile konuştuk. Bu yıl Artam Antik A.Ş.’nin 40’ıncı yılını kutluyorsunuz. 40 yıl önce nasıl başladı bu serüven? Çocuklukta en büyük tutkum değişik ülkelere ait filateli ve nümismatik koleksiyonu yapmaktı. Pul koleksiyonlarımla değişik ülkelerde 30’u aşkın madalya aldım. Bu merak gitgide gelişti ve ticarete döndü. Koleksiyon merakımın gelişmesi sonucunda birçok değişik konuya ilgi duydum. 1981’de ilk kez Ankara’da Kent Otel’in balo salonunda yaptığımız organizasyona ilgi çok büyük olunca Antik A.Ş. müzayedelerine başlamış olduk. Ankara’da ilk kez müzayede organizasyonu gerçekleşmişti, yabancı misyonun ilgi göstermesiyle çok hareketlendi.
“Bu sergi İstanbul’a dair bir bellek sunuyor”
Tuvallerde İstanbul sergisi sizin için ne ifade ediyor? Aslında fikrin doğuşuyla birlikte iki yıl, eserlerin koleksiyonculardan temin edildiği yoğun hazırlık süreciyle ise altı aylık bir çalışma sonucunda hayata geçti bu sergi. 40 yıl içinde satışını gerçekleştirdiğimiz eserleri alan koleksiyoncular sayesinde gerçekleşti. İstanbul konulu tablolardan oluşan bir seçki hazırladık, birçok eserin hangi müzayedemizde nasıl satıldığını çok net hatırlıyorum, o heyecanı bir daha yaşıyorum. Sergide toplam kaç eser yer alıyor? Hangi dönemleri kapsıyor? Belli başlı hangi ressamların eserleri var? Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Şevket Dağ, Halil Paşa, Hikmet Onat, Hüseyin Zeki Paşa, Mehmet Ruhi, Vecih Bereketoğlu, Mehmet Ali Laga, Naci Kalmukoğlu, İbrahim Safi gibi klasik resmin büyük ustalarının yapıtları ile Fausto Zonaro, Germain Fabius Brest, Priuer Bardin, Leonardo De Mango gibi önemli oryantalist ressamların 65 eseri yer alıyor. Dönemin sanatçılarının gözünden eski İstanbul sokakları, Kapalıçarşı, Topkapı Sarayı, Sultanahmet, Kız Kulesi, Beyazıt, Boğaz… Özel koleksiyonlardaki bu değerli eserleri toplumla buluşturan sergi için Prof. Dr. Kıymet Giray özel bir kitap kaleme alıyor. Sırada Avni Arbaş sergisi var
Bundan sonraki projeleriniz neler? Bir sonraki etkinliğimiz için Avni Arbaş sergisi, kitabı ve önemli koleksiyonlardan oluşan özel müzayedeler planlıyoruz. Olgaç’ın teknoloji merakı sayesinde müzayedelerimizi kendimize özel yazılımımız ile çevrimiçi olarak 5 yıldır gerçekleştiriyoruz. Artam App uygulamamız dünyadan ve Türkiye’den öne çıkan sanat haberleri, “hemen al”, “favori sanatçı takibi” ve canlı müzayedelere katılım gibi birçok imkânı bir arada sunuyor. Blockchain teknolojisi ile çevrimiçi müzayedeleri entegre edecek projeler üzerinde de çalışıyoruz.