Türkiye otomotiv pazarı, ilk 6 ayda rekor satışlarla bir başarı hikayesi yazıyor gibi görünse de, derinlerinde önemli paradokslar barındırıyor. ÖTV korkusuyla öne çekilen taleplerle şişen satışlar, ithalatın kontrolsüz yükselişi ve yerli üretimin eriyen payı, ciddi soru işaretleri barındırıyor. Ancak tüm bu tablonun içinde, elektrikli otomobillerin patlayıcı yükselişi, pazarın geleceğine dair umut ışığı yakıyor. Büyük markaların tam anlamıyla dahil olmadığı bir ortamda bile elektrikli araçlar rekor üstüne rekor kırarken, Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli göz ardı edilemez. Önümüzdeki dönemde vergi düzenlemeleri, yeni modellerin gelişi ve yerli üretimin stratejileri, otomotiv sektörünün geleceğini şekillendiren temel dinamikler olacak. Burada bir tercih yapılmalı: İthalata dayalı geçici büyüme mi, yoksa katma değerli üretim ve sürdürülebilir kalkınma mı?
04.07.2025 04:30
Rekorların gölgesindeki paradoks
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Japon Toyota 2027’de otomotiv endüstrisine damgasını vurmak istiyor: Devrim mi ütopya mı?
18 Temmuz 2025
Ya dönüş ya yok ol
27 Haziran 2025
Yetki tek elden, gelir garanti
20 Haziran 2025
Çip gitti, mıknatıs geldi
Tüm Yazıları
13 Haziran 2025