Hayvanlar toplumsal yaşamın ayrılmaz ve vazgeçilmez parçaları, ailemizin ferdi, birlikte yaşadığımız evin sakinidirler. Bir hayvanın bakımını üstlenmiş bir kişinin, hayvanlarla birlikte yaşam hakkı da yasalarla güvence altına alınmıştır. Bir hayvanı sahiplenen veya ona bakan kişi, hayvanı barındırmak, ihtiyaçlarını temin etmek ve sağlığına dikkat etmekle yükümlüyken; o hayvanın terki de suç olarak kabul edilmekte ve tespiti halinde para cezası uygulanmaktadır.
Ancak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen yeni bir kararla mevzuatta yasak olmamasına rağmen apartman veya sitenin yönetim planında “Hayvan beslenemez” ibaresi varsa, dava açılması halinde binadaki bağımsız bölümlerde kedi, köpek beslenemeyecek. Karara aykırı durumlar da tahliye nedeni olarak kullanılabilecek. Bu konuda İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi önceki dönem başkanı Avukat Deniz Tavşancıl Kalafatoğlu ile görüştüm. Kendisi bu kararın sadece hayvanseverleri değil, herkesi ilgilendirdiğini, verilen kararın temel haklara, adalete ve vicdana aykırı olduğunu söyledi.
Taşkınlık kriteri nerede?
Ve şu şekilde devam etti:
“Bir kimsenin kendisine ait bağımsız bölümde kedi ve köpek beslemesi, hem konut dokunulmazlığı ve konuta saygı hakkının bir sonucu hem de özel hayata saygı olarak kabul edilir. Ve bu hakkın sınırı, yine yasalarda belirtildiği üzere, taşkınlıktan kaçınma olarak çizilmelidir. Bir başka deyişle, bir hayvanın sadece varlığı rahatsızlık sebebi olamayacağı gibi tahliye konusunu da oluşturamaz.
Kanun ile yapılması yasaklanan “TERK” eyleminin, mahkeme kararı ile gerçekleşmesini sağlamak, tüm hukuk sistemine aykırıdır. Bağımsız bölüm malikleri, yasalar uyarınca birbirlerine rahatsızlık vermemekle yükümlüdürler. Bu yükümlülüğü bir adım daha yukarı taşıyarak, kişilerin yaşam alanlarına ve alandaki davranışlarına müdahale edilmesi, asla kabul edilemez.
Aile tarafından beslenen bir hayvan, o ailenin bir parçası, o konutun bir yaşayanı olarak kabul edilir. Bu birlikte yaşam ile kurulan bağ ile evde beslenen bir hayvan, evde bulunan bir meta değil, kendisiyle iletişim kurulan, sevgi bağı oluşan, bir dost, bir arkadaş gibi insanla ilişkilendirilen CANLI bir varlıktır.
Kararın tali tehlikeleri
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun yönetim planını her şeyin üstünde konumlandırdığı karar, hukuka aykırı olmasının yanı sıra çok da tehlikelidir. Hayvan sevip sevmemenin dışında, bu karar emsal gösterilerek insanların hayatlarını etkileyecek bin çeşit konudan biri, yasak adı altında gündeme gelebilecektir. “Bu sitede bekarlar yaşayamaz”, “Bu sitede 2 çocuktan fazla çocuklu aile yaşayamaz”, “Bu sitede kızartma yapılamaz” ve daha niceleri ile liste uzayıp gider.
Tavşangil bu uyarısıyla, kararın sadece hayvan ve hayvan haklarına ilişkin olmadığına da dikkat çekti.
Dilerim, konuyla ilişkili davaya dair kararda hayvan sahiplerini üzmeyecek yönde bir düzeltme yapılır. Aksi halde bu bir emsal karar olup apartman ve sitelerdeki evcil hayvanlar sebep belirtilmeksizin ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın evlerinden tahliye edilebilecekler. Ortak yaşam kültürü oluşturarak hayvanlarla refah içinde yaşayabilmek, hepimizin en büyük temennisidir.