O2’deki Sibel Oral Soruyor köşesinde her hafta çağdaş edebiyatımızın en önemli isimleriyle yaptığı röportajları okuduğumuz gazeteci, yayıncı, editör ve yazar Sibel Oral, yeni kitap projesi Otobüsün Penceresinden (Doğan Kitap) ile okurlara 17 farklı yazarın gözünden otobüs hikâyeleri sunuyor. Kapak tasarımını Cüneyt Çomoğlu’nun, otobüs çizimini ise Sönmez Karakurt’un yaptığı kitapta Ahmet Ümit, Aslı Perker, Ayşe Sarısayın, Başar Başarır, Bedia Ceylan Güzelce, Defne Suman, Doğu Yücel, Haydar Ergülen, İsmail Güzelsoy, Mahir Ünsal Eriş, Mario Levi, Murat Yalçın, Pelin Buzluk, Şebnem İşigüzel, Şermin Yaşar ve Yekta Kopan’la birlikte Sibel Oral da bir öyküsüyle yer alıyor. Her yazarda bambaşka çağrışımlar yaratmış “otobüs” teması. İşte bu çağrışımları “otobüsün penceresinden” bakan yazarlardan, kitabın ortaya çıkış serüvenini ise Sibel Oral’dan dinledik.
Kitabın altında yatan hikâyeden biraz bahsedebilir misiniz?
Bir süredir bir otobüs yolculuğu hikâye taslağı üzerinde çalışıyor, haliyle çocukluk ve gençlik dönemlerimin otobüs yolculukları üzerine düşünüyordum. Her yolculuk başlı başına bir hikâye aslında, e yazmak da öyle. O hikâye taslağı üzerine çalışırken o otobüste yalnız olmak istemedim. O otobüsün de bir hikâyesi olması gerekiyordu ve bir projeye dönüştü. Daha sonra Temsa ekibiyle paylaştım fikrimi. Hatta hızımı alamayıp otobüsün kendi hikâyesini de merak edip bir günümü Temsa’nın Adana’daki fabrikasında geçirdim. Sonunda da ben dahil 17 yazarlı bu kitap çıktı ortaya. Üstelik telif geliri sosyoekonomik bakımdan dezavantajlı bölgelerde yaşayan, sosyal risk altındaki gruplara ve öğrencilere fon sağlayan Temsa Hayal Ortakları Derneği’ne bağışlanacak. Bu da bizi motive eden başka bir etken oldu.
Siz bu isimleri nasıl seçtiniz, zihninizde nasıl bir araya geldiler?
Gazetecilik ve yazarlık bir yana hepsinin sıkı okuruyum. Edebiyat açısından durdukları yerleri, hikâyelerini ele alma biçimlerini biliyorum, arkadaş olarak da tanıyorum birçoğunu. Kimden nasıl bir otobüs yolculuğu öyküsü ya da anlatısı geleceğini az çok tahmin ediyordum. Farklı kuşaklardan yazarlar olmasını istedim, farklı dertleri, dertlerini anlatma biçimlerinin özgünlüğü beni bu isimlere yönlendirdi.
“Bu kitap yazar için de okur için de bir yolculuk”
“Otobüs temalı öyküler” derlemesinin Türkiye’de ya da dünyada başka bir örneği var mı?
Haydar Ergülen yıllar önce Yolculuk serisi yapmıştı, ben “vapur” kitabına yazmıştım ama yine onun yaptığı otobüs kitabında da gönlüm kalmıştı. Ben antolojileri, bu tür kitapları çok seviyorum. Bence okurlar da seviyor hatta daha önce okumadıkları yazarla da bu tür kolektif kitaplar sayesinde tanışıyorlar, bu kıymetli. Otobüsün Penceresinden varlık alanı farklı olan Temsa gibi bir yapının sayesinde hazırlandı. Otobüs bizim yolculuk kültürümüzde köklü bir geçmişe sahip. Bu kültür edebiyatımıza, edebiyatımız da bu kültüre aynı pencereden baktığı için önemli. Okurlar da 17 yazarın otobüsünün penceresinden nereye, nasıl baktığını görecek, aslında yazar için de okur için de bir yolculuk bu kitap.
