Türkiye’de tarım ve gıda sektörü açısından regülatör olarak konumlanan üç önemli kurum var ki yıllardır zarar açıklıyor. Hangi kurumlardan mı bahsediyoruz? İlki, hayvancılık sektöründe oyun kurucu olarak nitelenen Et ve Süt Kurumu (ESK). İkincisi, çay piyasasının hâkim oyuncusu konumundaki Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur). Ve üçüncüsü, şeker sektörünü regüle ederek piyasadaki fiyat oluşumunda kritik etkiye sahip olan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. (Türkşeker). Mevzu, et, süt, çay ve şeker olunca, bu üç kuruma yüklenen misyon son yıllarda fazlasıyla arttı. Yüksek girdi maliyetleri ve düşük satış fiyatları arasında sıkışıp kalan üreticiye destek olması beklenen kurumlara, son dönemde tüketici enflasyonuyla mücadele kapsamında da birtakım roller verilmiş durumda.
Dolayısıyla tarımın kronik sorunları ve piyasalardaki belirsizliğin gölgesinde hem üreticiyi koruyup hem de tüketiciyi kollama görevi üstlenen bu üç kurum son 4-5 yıldır sürekli haneye zarar yazmaya devam ediyor. ESK, Çaykur ve Türkşeker’in 2021 yılında toplam zararı 3.1 milyar TL’yi aştı. Peki, milyarlarca liralık zararın arkasında yatan temel gerekçeler neler?