Dünyanın en zengin ve de en çılgın iş insanı Elon Musk, Twitter’ı satın aldıktan sonra başka bir boyuta geçti. Sıfırdan kurduğu Tesla ile yılların otomobil markalarına ayar veren Musk, şimdi de teknoloji dünyasının en büyüğü Apple’a meydan okuması ile gündemde. Artık gündem yaratma gücü de eskisine göre çok fazla. Çünkü kendine ait olan yeni mecrası Twitter’ı gönlünce kullanabiliyor. Bir sabah Donald Trump’ın askıdaki hesabını açtığını da (bence doğru karar) gördük.
Musk’ın uçuk kaçık paylaşımlarla herkese laf yetiştirmesine alışkınız fakat yakında dünyanın en etkili influencer’ı haline de gelecek. Şu an 120 milyon takipçişi bulunan Musk’ın, 132 milyon takipçili eski başkan Obama’yı hızlıca yakalayıp geçmesi bekleniyor. Sonuçta malın sahibi de kendisi. Yani ‘en zengin’, ‘en çılgın’ gibi sıfatların yanına ‘en etkili’ unvanını da eklemek üzere. Twitter’ın haber yayma bakımından diğer sosyal medya mecralarından çok daha üstün ve prestijli olduğunu söylemeye zaten gerek yok.
1 milyar kullanıcı hedefi koymuş
Son işten çıkarma dalgası ile ‘acımasız bir patron’ portresi çizse de dünyada onu delicesine takip eden ve bir tarikat lideri gibi peşinden koşan geniş bir kitlesi var. Apple ile restleşmesi de Amerikan toplumunun iki önemli ‘arzu nesnesi’ni karşı karşıya getiren hiç istenmeyecek bir çatışma olur. Musk’ın işteki ilk gününde toplantılara katılan (üçüncü gün kovulan) eski bir Twitter yöneticisi, “Adamın çılgın hedefleri var. Halen 300 milyon düzeyindeki kullanıcı sayısını bir yıl içinde 1 milyara çıkarmayı hedefliyor. Kendisi için de 300 milyon takipçi hedefi koydu” açıklaması yaptı. Musk’ın halihazırda kullanıcıyı çok bunaltmayan reklam gösterim sistemini kökten değiştirerek birkaç ay içinde Twitter’ı kar eden bir şirket yapmak istediğini de okuyoruz.
“Yemin ediyorum aklıma gelmişti!”
Elon Musk’ın bugüne dek yaptığı işlerden, zekasını paraya çevirmedeki maharetini biliyoruz. Bu nedenle onun Twitter’daki ‘ana kahraman’ haline gelmesini de normal karşılamamız lazım. Biliyoruz ki o Twitter’ı asla sadece bir sosyal medya uygulaması olarak bırakmayacaktır. Kendi kripto para birimi ile ödemeler yapılan, mali transferlerinin gerçekleştiği, alışverişe bambaşka boyutlar getiren yeni evrenin giriş kapısı olacaktır. Bu çılgın adamın kural tanımaz tarzı ile bunu çabucak gerçekleştireceğine de şüphem yok. Başarırsa da Mark Zuckerberg kendi kendine “Yemin ediyorum; ilk benim aklıma gelmişti” diye dövünüyor olabilir.