Exxen ve Gain’in koltukta yer kapma yarışı başladı

Sosyal medya karakterleriyle yola çıkan Exxen ve Gain, Netflix prodüksiyonlarıyla nasıl yarışacak? Bu sektöre yeni giren markalar klasik bir TV kanalı kuracak olsalardı oturup Şener Şenli, Beren Saatli, Kıvanç Tatlıtuğlu ses getirecek pahalı bir prodüksiyon yapalım “herkes bizi konuşsun” demek zorundalardı. Oysa şimdi platform olmanın avantajı ile azar azar ama çeşit çeşit ‘minik kitlelerin’ toplamına oynuyorlar. Bu nedenle Gain ve Exxen’in dış halkadan merkeze doğru ilerlemesi bilinçli bir iş modeli. Bir sosyal medya fenomeni ya da bir Youtuber, dijital platformlarda Haluk Bilginer’li bir diziden daha mı değerli olacak? Büyük oyuncular tek başına bir yapımı götürebilir. Yine de oturup bir Haluk Bilginer içeriği daha satın almaktansa sosyal medyada milyonlarca takipçisi olan farklı kesimlerden fanları bulunan isimlere yönelmek daha mantıklı. Değişik ilgi gruplarına hitap eden genç kuşak yıldızı hatta ‘freak tipleri’ transfer etmek ilk planda en pratik yol. Sana-bana antipatik gelen bir fenomen evin küçük oğluna ilgi çekici gelebiliyor. Evin küçükleri de anne babalarını abonelik için platforma sürüklüyor. Bu rekabet kaç oyucuyu kaldıracak, seyirci kaç platforma abone olacak? Muhtemelen bu platformların hepsi ileri de büyük oyuncu olarak kalmayacak.Bu sektörde de şirket evliliklerinin, satın almaların yaşanması çok normal. Mesela Acun’un Exxen’i dünyaya açılabilir mi? Acun’u tanıyoruz, evet açılabilir. Acun, bir telefonla Mike Tyson’a ulaşıp 55 yaşında Las Vegas’da ringe çıkarabilir. Kankası Arda Turan’ın Barcelona’dan kapı komşusu Pique’nin eşi Shakira’ya bir konser dizisi yaptırabilir. Üstüne Nusret sosu ile Netflix’in de iştahını kabartır. Bir sabah Acun ile Netflix’in ortaklık yaptığını öğrenebiliriz. Exxen’in tüm içerikleri bir gecede Netflix’in içine girerken, Acun da mallarını dünya devine ihraç ederek yeni bir başarı öyküsü yaratmış olur.

Dijital platform işleri için geleceğin projesi deniyor, peki hiç mi riskleri yok? Yerli oyuncular için en büyük açmaz San Francisco’da olmamak. Bu iş eğlence sektöründen çok teknoloji sektörünün bir kolu. Youtube da, Netflix de, Amazon Prime da öncelikle California merkezli birer teknoloji şirketi. Yani yarın telefona güncelleme geldiğinde Gain’de bir şey izlerken pat diye kapanmaması lazım. Ya da bir Whatsup bildirimi geldiğinde Exxen’deki içerik pıt diye küçülüp izlemeye devam ederken mesajı da okumam lazım. Bu teknolojiyi gören tüketici artık bundan azına razı olmaz. “Biz en iyi dizileri çektik ama şu an teknik sorunlar yaşıyoruz” mazereti olanların yaşama şansı yok.