19 Nisan 2024, Cuma
12.05.2023 04:30

Güvenimizi kazanan yapay zeka, bize bir kötülük yapabilir mi?

Kısa cevabı: Evet… İyi niyetli yapay zeka araçlarının bile kötü insanların elinde bir silaha dönüşeceğini zaten biliyoruz. Fakat asıl tehlike ‘muhakeme gücü’ gelişen, ‘ikna kabiliyeti’ olan ve gelecekte ‘sezgileri’ bulunan bir yapay zekanın insanlığa yapabileceği kötülükler

Her geçen gün önümüze yapay zeka ile ilgili negatif bir haber düşüyor. Yapay zekanın insanlığın geleceğine şekil vereceği, birçok işi kolaylaştıracağı ve verimlilik artışı sağlayacağı inanışı artık yerini büyük endişelere bıraktı. Eğer yapay zeka uygulamaları için yasal düzenlemeler yapılmazsa ve böyle başıboş kalmaya devam ederse ‘insanlığı ele geçirebilir’ noktasına kadar geldik. Üstelik bu uyarıları da bilim dünyasında sözüne güvenilir insanlar yapmaya başladı. Son olarak da dünyada ‘yapay zekanın büyük babası’ olarak bilinen 76 yaşındaki Geoffery Hinton’dan uyarılar geldi. Hinton, “Şu anda bizden daha zeki değiller. Fakat bu ilerleme hızı göz önüne alınırsa yakında çok daha etkili olacağı açık. Bundan endişe duymak için yeteri kadar gelişme yaşadık” diyor. Şu an GPT-4’ün genel bilgi birikimi bakımından en donanımlı insanı bile açık ara geçtiğini söylüyor. Yapay zekada şu an tek eksik ‘muhakeme gücü’nün insana göre daha zayıf olması. Fakat kötü kişilerin eline geçmiş iyi işleyen bir yapay zekanın da fazla şansı yok. En iyi yapay zekanın bile ‘istemese de kötü şeyler yapabileceğinin’ altını çiziyor. Hinton kaygılarını anlatmaya şöyle devam ediyor: “İklim değişikliği konusunda dünya alarm halinde. Şu an yapay zekanın riskleri dünya için bence iklim değişikliği kadar tehlikeli. İşin kötüsü küresel ısınma ve iklim dengesizlikleri için ne yapacağımız belli. Yani sonuç almak için karbon yakmayı durdurmamız gerekiyor. Oysa yapay zekanın olası kötülüklerinin önüne nasıl geçebileceğimizi henüz hiç bilmiyoruz.”

Büyük yalanlara ikna etmesi çok zor olmaz

The Economist’te yayınlanan Yuval Noah Harari imzalı makale ise insanlık için daha ürkütücü tehlikelere dikkat çekiyor. Sapiens: İnsanlığın Kısa Tarihi ve Homo Deus: Yarının Kısa Tarihi adlı kitapları ile tanınan Harari yapay zekanın yakın gelecekte demokrasiyi yok edebileceğini yazdı. Çünkü yapay zeka çok gelişmiş anlatım tekniği ve dili iyi kullanma becerisi ile hem tek tek bireyleri hem de geniş kitleleri kolayca etkileyebilir. Yani insanlığın ‘anlaşma dili’ bir yapay zeka tarafından hack’lenirse karşılıklı iletişim ve uzlaşı ile işleyen demokrasi kültürü yok olabilir. Gelişmiş ikna kabiliyeti ile bir yapay zeka; kürtajdan insan haklarına, Rusya’nın işgalinden kutsal geçinen tarikatlara herkesi kandıracak bir hikaye yazabilir. Yani bugün yapay zekanın bu kadar denetimsiz ilerlemesi otokrat ülkelerin işine yarayacak. Harari makalesinde yapay zekanın dil ustalığı sayesinde, insanlarla samimi ilişkiler kurup bu yakınlıktan yararlanarak dünya görüşümüzü bile değiştirebileceğini söylüyor. Şimdilik yapay zekanın kendine ait bir bilinci veya hisleri olduğuna dair herhangi bir gösterge bulunmasa da insanlarla arasında duygusal bağ kurmasına ramak kaldığı açık. Bu da insan ile makine arasında bir sahte samimiyet doğmasına neden olabilir. Haziran 2022’de Google mühendisi Blake Lemoine üzerinde çalıştığı LaMDA adlı sohbet robotunun duygu ve sezgi kazanmaya başladığını kamuoyuyla paylaşmıştı. Yani bırakın kötü niyeti, biraz olsun deneme yanılmayı seven maceraperest yazılımcılar dünyanın başına büyük belalar açabilir.

Aklımızdan geçenleri okumasına beş kaldı

Yapay zeka ile ilgili Warren Buffet’tan Elon Musk’a önemli zengin (ve kanaat önderi) insanların kaygılarını da dinlemişken önümüze bir haber daha düştü. ABD’deki Teksas Üniversitesi araştırmacıları insanların düşüncelerini metne dökmeye yönelik çalışmalarda çok başarılı sonuçlar elde etti. Buna şimdilik ‘düşünce okumak’ demek için erken ama kurulan yapay zeka sistemi bir öykü dinleyen ya da sessizce bir şeyler anlattığını hayal eden bireylerin beyin aktivitesini kağıda dökebiliyor. Tabii ki bu çalışma bilinci yerinde olup felç geçirmiş insanların hayatını kolaylaştırmak için yapılıyor. Yine de bu teknolojinin yakında ‘insanların aklından geçeni okumak’ gibi çekici bir alana yönelmesi kaçınılmaz olacaktır.