Teknoloji şirketlerinin en iyi üniversiteleri bitirmiş yaratıcı zekalı çalışanları bir bir işsiz kalıyor. ‘Dünya başka yere gidiyor’ diye hesapsız büyüyen devler, faturayı çalışanlarına kesti. Kimse kusura bakmasın, bu kapitalizmin doğası gereği bir doğal seleksiyon.
Teknoloji dünyası 2023 yılına girdiğinden beri yapay zeka ve makine öğrenmesi gibi kendi faaliyet alanı ile ilgili kavramlardan çok ‘işten çıkarmaları’ konuşuyor. ABD’nin en büyük teknoloji şirketlerinin (Apple hariç) son 6 aydır devam eden çalışan azaltma politikası yılbaşından beri toplu eleman kıyımına dönüştü. Sektördeki tensikatları canlı takip için kurulan layoffs.fyi sitesine göre toplamda en az 240 bin kişi işten çıkarıldı. Bu işten çıkarmalarda Amazon (18 bin), Google’ın çatı şirketi Alphabet (14 bin), Facebook’un çatı şirketi Meta (12 bin) ve Microsoft (11 bin) başı çekiyor. Sadece Google’daki çalışan azaltma politikası son 6 ayda şirket iş gücünün yüzde 7’sine ulaşmış durumda. Bu oranın kısa vadede yüzde 10’a çıkması bekleniyor. Ayrıca Twitter’daki ‘patron katliamı’ ve Silikon Vadisi’ndeki diğer irili ufaklı şirketlerin bir sabah işten attığı ‘uzaktan çalışan’ elemanlar bu toplama dahil değil.
Dijital devrim heyecanı ile ‘büyüyelim’ dediler
Peki nasıl oldu da özel sınavlardan geçen, parlak zekasıyla sivrilen ve prestijli üniversiteleri bitiren bu ‘pırlanta’ çalışanlar işten çıkarılmaya başladı. Yıllardır bu teknoloji şirketlerinin yaratıcılığı ve zekası yüksek gençleri işe aldıkları, dünyanın en nitelikli insan kaynağına sahip olduklarını okurduk. Öncelikle bu işin başı pandemi sürecinde teknoloji devlerinin aşırı büyüme hedefleri koyarak çok insanı işe almasına dayanıyor. 2020-2022 dönenimde e-alışverişin de patlaması nedeniyle Amazon toplam çalışan sayısını ikiye katlamıştı. Bu rakam Google ve Microsoft’ta da yüzde 50 artışın üzerinde. Şimdi buradan bakıp ‘hesapsızca büyüme hedefleri koymuşlar’ demek kolay. Evden çıkılmayan o kabus dönemde, ‘dünyada alışveriş alışkanlıkları çok değişti, dijital devrim hızlandı’ gibi laflar edilirken bu şirketlerin büyüme hedeflerini artırması da gayet doğaldı. O dönem bu furyaya neredeyse hiç katılamayan Apple, bugünkü işten çıkarma dalgasından nasibini almayan tek büyük oldu.
Son çeyrek iPhone satış gelirlerinde gerileme yaşansa da halen dünyanın en değerli şirketi (2,4 trilyon dolar) konumundaki Apple, nitelikli iş gücü ile prestijini de korumayı başarıyor. Üstelik Apple’ın yazılımcı, teknoloji geliştirici mühendis gibi merkez ofis çalışanlarının yanı sıra tüketiciye 500’den fazla noktada değen 65 bin perakende çalışanı var. Bir de Apple lider olmanın sakinliğiyle rakipleri gibi büyük hayal projelerine devasa harcamalar yapmadı. Bu alanda hem Meta hem de Google hızlı büyüme hırsının kurbanı oldu. Mesela Zuckerberg’in Metaverse projesi için Reality Labs’e harcadığı milyarlarca doların şu an boşa gidip gitmediğini bilmiyoruz. Sanal gerçeklik hayatımızın merkezine bir anda yerleşmediğine ve ‘öte dünya’ kavramı şimdilik yeni bir platform olmadığına göre bir bedel ödenecekti. Bunu da doğal olarak bu yükselen faiz döneminde patron ve hissedarlardan çok yüksek maaşlı çalışanlar ödeyecekti. Alphabet CEO’su Sundar Pichai, şirketin son iki yılda iyi büyüme dönemleri gördüğünü söyledi. Pichai, çalışanlara gönderdiği bir mesajda, “Bu ani büyümeleri karşılamak ve beslemek için, o dönemde bugün karşı karşıya olduğumuzdan farklı bir ekonomik gerçeklik için işe alımlar yapmıştık” diye yazdı.
Teknoloji sektörünün ayrıcalığı mı olsaydı?
Bir de bu işten çıkarma haberlerinin bu denli gündem olmasında iyi CV’li elemanların ‘özgül ağırlığının’ fazla olması da rol oynuyor. Sıradan üniversitelerden mezun olanların işten çıkarılması daha sessiz oluyor. Sonuçta kapitalizmin ana vatanındaki vahşi rekabet içinde iyi maaşla çalışan herkesin bir sabah işsiz kalmayı göze alması gerekir. Citi, JP Morgan gibi büyük bankalar binlerce çalışanını işten çıkarırken teknoloji sektöründe ‘emeklilik garanti’ bir çalışma taahhüdü zaten olamaz. Üstelik bu firmalar ‘en nitelikli çalışanlarının’ bir tık altını işten çıkararak bir anlamda şirket içi doğal seleksiyona gidiyor. Kim bilir belki de bir ağacın dallarının budanması gibi teknoloji alanındaki iş gücü ileride daha da güçlenecektir. •