Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi maçı için birkaç yıl önce Monte Carlo’ya gitmiştik. Monaco-Beşiktaş (1-2) maçı öncesi yakınlardaki St. Paul de Vence kasabasını geziyorduk. Kafile rehberimiz bu minik kasabada bir dönem Picasso’nun da yaşadığını anlatıyordu. Cimriliği ile bilinen Picasso, o dönemler ünlü ve pek varlıklı olmadığı için buradaki berberine para yerine resimlerinin küçük eskizlerini vererek ödeme yaparmış. Yıllar sonra Picasso dünya çapında tanınınca o berber ve oğulları bu ‘karalama’ sayılacak minik çizimleri açık artırmalarda satarak küçük bir servetin sahibi olmuş. Falcao ve Cenk Tosun’un iki golü kadar Picasso’nun berberi de o geziden aklımda kalan anılardı... Geçen hafta arka arkaya 2-3 enteresan açık artırma haberi okudum. Bu haberler bana hemen Picasso’nun berberini hatırlattı. İlki Elon Musk’un eşi Grimes’in dijital sanat koleksiyonunu satışa sunup saatler içinde 5.6 milyon dolar gelir elde etmesi. İkincisi Mesut Özil’in imzaladığı üç ayrı Fenerbahçe formasının toplam 36 bin dolara alıcı bulması. Üçüncüsü de sokak sanatçısı Banksy’nin ‘Moronlar’ adlı eserinin 95 bin dolara satılması.
12.03.2021 06:00
Picasso’nun hatasına düşmeyin!
Artık sanat eserleri sadece sahibine ait olacak şekilde ‘bir dijital varlık’ olarak şifrelenebiliyor. Elon Musk, Banksy ve Mesut Özil’li ilk örnekleri geldi bile…
Dijital çağın şarj sorunu ajanların bile derdi oldu
20 Aralık 2024
Ve artık ‘arama’ yerine ‘sorma’ dönemindeyiz
13 Aralık 2024
Bilgi obezitesi, karar felci
06 Aralık 2024
Teknoloji şirketlerinin Trump 2.0 beklentileri
29 Kasım 2024
Bluesky’a dijital göç (X’in sonu gelir mi?)
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024