Tarihin en sıcak yazlarından birini yaşayan Avrupa’da şimdiden kışın gelecek enerji krizine karşı alınacak önlemler tartışılıyor. Rusya’nın doğalgaz vanalarını kısması ile bütün Avrupa’da ‘winter is coming’ (kış geliyor) korkusu başladı. İngiltere doğalgazını büyük ölçüde Norveç’ten temin ettiği halde ciddi tedbirler alıyor. Ülke genelindeki yüzme havuzlarında suyun ısıtılmasının yasaklanıp, spor merkezlerinde sıcak duşların devre dışı bırakılması planlanıyor. Rus doğalgazına daha bağımlı olan Avrupa’da ise ağustos sıcağında tasarruf tedbirleri yürürlüğe girdi bile. Şimdiden Berlin’deki 300 tarihi eserin aydınlatmasına son verildi. Ana caddeler ve billboard’lar gece 01’den sonra karartılıyor. Kamu binaları ve iş yerlerinde kışın ısıtma sıcaklığının 20 derecenin üzerine çıkmaması, çalışanların gerekirse ‘kalın giysi ile oturması’ tavsiye edildi. İspanya ise kışa stokları tüketmeden girebilmek için soğutmaya giden enerjiden tasarrufa başladı. Kamu binaları 27 derecenin altında (İtalya ve Yunanistan için 26 derece) soğutulmayacak. Erkek çalışanlar sıcaktan bunalmasın diye kravat takma mecburiyeti kaldırıldı. Hollanda, marketlerin bozulacak ürünler dışındaki içecekleri soğutmasına sınırlama getirdi. Fransa’da ise kapısını tam kapatmadan klima çalıştıran iş yerlerine para cezası kesilmeye başlandı. Açık havada sigara içenler üşümesin diye ısıtıcı açmak artık bir nostalji olarak hatırlanacak. Avrupa’da gazeteler elektrik faturaları çok kabarmasın diye hangi ev aletinin ne kadar enerji harcadığına dair tüketici haberleri yapmaya başladı. Mesela çamaşır ve bulaşık makinelerini tam doldurup çalıştırmak, kurutma makinesini hayatımızdan çıkarmak çok önemli tasarruf sağlıyor. Ekmek kızartma ve tost makineleri ile ütü (hele eski model ve Çin malı ise) birer elektrik canavarıymış. Almanya’nın neşeli gazetesi Bild yaz-kış soğuk duş almanın bedeni nasıl dinç tuttuğuna dair sağlık haberleri yapıyor.
Peki Türkiye’de durum ne?... Rusya, Azerbaycan ve İran’dan gelen gazda bir aksama beklenmiyor. Bu nedenle Türkiye için ‘aşırı zamlanan’ doğalgaz ve elektrik fiyatları dışında bir sıkıntı olmayacak gibi. Aksine Avrupa’nın enerji krizi nedeniyle Türkiye’ye bir ‘kış göçü’ beklentisi var.
Hane başına enerji faturası: 6 bin euro
Teknoloji çağında ‘uzaktan çalışma’ ve ‘dijital göçebelik’ gibi kavramlar hayatımıza iyice yerleşmişken bir Avrupalı için Antalya bu kış cennet olacak. Mesela ocak ayında Münih’te hava sıcaklığı -5 derece iken Konyaaltı Sahili’nde 20 derecede yürüyüş yapılabilir. Hele çalışma derdi olmayan emekli Almanların bu kış daha da fazla akın etmesi bekleniyor. Hatta Almanya Tur Operatörleri Birliği (VUSR) Başkanı Marija Linnhoff, emeklilere kışın yüklü enerji faturası ödemek yerine o para ile Türkiye gibi ülkelere tatile gitmesini önerdi. Bunun ülkedeki doğalgaz tüketimini düşürüp, sanayi üretimini aksatmayacağını söyledi. Gerekirse devletin emekli başına 500 euro kış tatili teşviki vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. Almanya’da bu kış iki kişilik bir ailenin gaz faturası aylık ortalama 320 euro artarak 480 euro olacak. Yani bir çift, yılda yaklaşık 3 bin 800 euro fazla ödeyecek. Hane başı kışlık toplam enerji gideri 6 bin euro’yu aşıyor. Fatura böyle olunca Alman acenteler, şimdiden Side ve Alanya’daki 3-4 yıldızlı oteller için kış turları planlamaya başladı. Turizmin düşük sezonunda 90 günlük her şey dahil paketi, 3 bin 200 euro civarı. Yarım pansiyonluk uzun dönem konaklamada ise bu rakam gecelik 20-25 euro civarı.
Artık Alman emeklilerin, doğalgaz faturası ödemek yerine Türkiye’de nasıl bir tatil yaptığını kışın YouTube’da izleriz… Boşuna demiyoruz: Almanlar bizi kıskanıyor!
