TÜİK’in 2019 yılı verilerine göre Türkiye gayri safi yurt içi gelirinin yüzde 12.5’i sosyal korumaya ayrılıyor. 1980’lerde bu oran yüzde 2.2 seviyesindeydi. Milyonlarca kişiye ulaşan bu dev bütçenin yüzde 40’ı devletin kendi kaynaklarından karşılanıyor. Yeterli geldiğini söylemek de güç. Örneğin Aile Bakanlığı’nın 2020 tarihli raporuna göre sosyal yardıma muhtaç hane sayısı son 1 yılda yüzde 102 artmış durumda. Belediye, vakıf, dernek gibi kuruluşların 44 farklı başlık altında yürüttüğü katkıları da düşündüğümüz zaman Türkiye nüfusunun en az yüzde 34’ünün bir şekilde sosyal yardım aldığı ortaya çıkıyor. Bir başka anlatımla geçimi sosyal yardımlara bağlı kişi sayısı sigortalı çalışan sayısına denk. Türkiye’nin kendine has zorlu koşulları malum. Ne var ki durum dünya genelinde de pek parlak sayılmaz. Yıllar boyu görmezden gelinen “gelir adaletsizliği”, pandemiyle birlikte bütün ihtişamıyla gözler önüne serildi. Toplam gelirden payını alanlar arasındaki eşitsizlik, artık hiç olmadığı kadar belirgin. Otomasyon, yapay zeka, uzaktan çalışma gibi dönüşümler ise iş dünyasını hiç olmadığı kadar tutarsız ve güven(ce)siz hale getirmiş durumda. Uzayıp giden bu sorunların kaçınılmaz sonucu olarak, ABD ve Britanya başta olmak üzere pek çok ülke, vatandaşlarına farklı isimler altında düzenli maddi destek sunmaya başladı. Dolayısıyla pandemi öncesi sesi cılız çıkan, hatta kimilerince alay konusuna dönüştürülen “Universal Basic Income” (UBI) kavramı da enikonu tartışılır hale geldi.
Nedir bu UBI?
Her sözcüğünün ayrı bir tartışma yarattığı bu terimi Türkçeye “Evrensel Gelir” (EG) olarak çevirmek mümkün. “Evrensel” kısmı, kelime anlamıyla herkesi kapsama idealini temsil ediyor. “Teamüller gereği” bu tip destekler (maaşlar) devletlerden beklense de EG için bu şart değil. Şu an dahi birçok sivil toplum kuruluşu kendi inisiyatifiyle farklı coğrafyalarda EG denemeleri yürütüyor. Alternatif ve tamamlayıcı modeller üstüne çalışanlar da var. Worldcoin, bu gruptaki en ilginç örneklerden biri. Kurucuları Teorik Fizikçi Alex Blania (27) ve Silikon Vadisi’nin en parlak isimlerinden Sam Altman (36). Altman kendi girişimlerinin yanı sıra 2014-2019 yılları arasında yönettiği yatırım fonu “Y Combinator” çatısı altında 65 milyar dolar değere ulaşan girişimler yaratmış bir isim. 2015’te Elon Musk ile “etik değerlere sahip yapay zeka” geliştirmek için kurdukları OpenAI, bugün 175 milyar parametreyle çalışan GPT-3 adlı ürünüyle dünyanın en gelişmiş yapay zekasının sahibi. 70 kişilik bir ekibe sahip Worldcoin ise Altman’ın 2019’dan beri üstünde gizlice çalıştığı bir girişim. Yatırımcıları arasında kripto ekosisteminin devleri ve Silikon Vadisi’nin en büyük yatırım fonları yer alıyor. Resmi duyurusu bu hafta yapılan proje şimdiden 1 milyar dolar değerlemeye sahip. Worldcoin, Ethereum blokzinciri üzerinde (Layer 2) olarak çalışıyor. Toplamda 10 milyar adet jetona (token) sahip. Bunun yüzde 80’i üyelere, yüzde 10’u yatırımcılara bloke edilmiş durumda. Kalan yüzde 10’luk kısımsa şirketin sermayesini oluşturuyor. Girişimin hedefi kelime anlamıyla herkese (elbette istediği takdirde) hiçbir ön koşul dayatmadan Worldcoin adlı kripto para birimiyle katkı sunmak. Bu özet birçoklarına “internet tabanlı yeni bir dolandırıcılık yöntemi” gibi gelse de ayrıntılarına girdikçe işin rengi değişiyor.Herkese tek bir şans
En belirleyici kriterle başlayalım: Bu karşılıksız yardımdan herkes sadece 1 kere faydalanabiliyor. Bu kuralı hatasız işletebilmek için katılımcıların yine bu sistem için geliştirilen Orb adlı bir cihazın kamerasına göz izini okutması gerekiyor. Orb’un algoritması göz izinizi sayısal bir koda dönüştürüyor. Eğer bu kod sisteme önceden kaydedilmediyse, dijital cüzdanına parayı aktaracak ikinci bir kod üretiliyor. Temel değerlerini mahremiyet, veri güvenliği, açıklık ve erişilebilirlik olarak özetleyen şirketin biyometrik göz taraması şartı mahremiyet endişesi yaratıyor olsa da sistem göz izinizi kaydetmiyor. Sadece algoritmanın oluşturduğu (ve göz izinizi temsil eden) kimlik numarası saklanıyor. Kayıt sırasında ad, soyad, adres gibi hiçbir kimlik bilgisi de istenmiyor. Dahası oluşturduğunuz dijital cüzdan ile sistem kaydınız eşleştirilmediği için Worldcoin paralarınız banknot gibi anonim kullanılabilecek bir varlığa dönüşüyor. Worldcoin’leri herhangi bir kripto para gibi değerlendirmeniz hatta dilerseniz başka kripto para birimleriyle takas edebilmeniz dahi mümkün. Worldcoin altyapısını göz kaydı yaptırmadan da kullanabiliyorsunuz. Ancak bu durumda her üyeye sunulan karşılıksız Worldcoin alma hakkından da vazgeçmiş oluyorsunuz. Sisteme girişin anahtarı sayılan Orb cihazından şimdilik sadece 30 adet üretilebilmiş. Onlar da Güney Amerika, Afrika, Asya ve Avrupa’daki (henüz aralarında Türkiye’nin yer almadığı) 12 pilot ülkede hizmet veriyor. Bir Orb Operatörü, günlük ortalama bin yeni üye kaydedebiliyor. Lansmanın ardından 4 bin Orb’un daha hizmete girmesi hedefleniyor. Gizli deneme sürecinde sistemi kullanmaya başlayan kişi sayısı 130 bine ulaşmış. Hedef yılda 50 bin Orb üreterek ilk etapta 1 milyar kullanıcıya ulaşmak. Altman ve Blania, nihai hedeflerini evrensel gelir modelleri için kripto para temelli, yaygın bir altyapı hazırlamak şeklinde özetliyor. Henüz dünya nüfusunun sadece yüzde 3’ü tarafından kullanılan kripto paraların hayatımıza kattıklarına bakınca, milyarlarca kullanıcıya ulaştığında sunabileceklerini hayal etmek dahi güç. (worldcoin.org)Haftanın tortusu: Gözleriyle olmasa da beyniyle görebilecek
- Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla, yılın son çeyreğinde açıkladığı yüzde 57 oranındaki rekor gelir artışı ve araç kiralama şirketi Hertz’ten aldığı 100 bin araçlık siparişin de etkisiyle bu hafta değeri 1 trilyon doları geçen şirketler arasına girdi. Firmanın 3 yıl önceki değeri 50 milyar dolardı. “Trilyonluk Markalar Kulübü»nün diğer üyeleri Apple, Microsoft, Amazon, Alphabet (Google), Facebook ve Saudi Aramco.
- Yine Elon Musk’ın yüzde 48’ine sahip olduğu uzay odaklı girişim SpaceX, 200 milyar dolara ulaşan değeriyle TikTok’un sahibi ByteDance’ten sonra halka açılmamış en kıymetli ikinci şirket oldu. Yatırım bankası Morgan Stanley’nin öngörüsüne göre şu an 241 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin insanı olan Musk, SpaceX’teki hisseleri sayesinde dünyanın ilk “dolar TRİLYONERİ” olmaya en yakın isim.
- Musk cephesinden son gelişme: Yeraltı tünelleriyle yüksek hızlı ulaşım sunmayı hedefleyen şirketi Boring, ABD’nin Las Vegas şehrinden işletim izni aldı. 50 yıllık sözleşme doğrultusunda ilk etapta şehrin altında 15 mil uzunluğunda (yaklaşık 24 km) döngüsel bir tünel sistemi inşa edilecek. Devletin ödeme yapmayacağı bu altyapının bütün maliyeti bizzat Boring şirketi tarafından karşılanacak ve gelirinin yüzde 0,5 - 5 arasını yerel yönetim ile paylaşacak.
- En çok kullanıcıya sahip sosyal ağ unvanını hala koruyan Facebook, ana hedef olarak belirlediği “metaverse” platformuna dönüşme stratejisi doğrultusunda şirket ismini de değiştirecek. Google da benzer bir hamleyle 2015 yılında çatı şirketinin ismini Alphabet (Alfabe) şeklinde değiştirmişti. Facebook, metaverse sürecinde çalışmak üzere Avrupa’da 10 bin yeni çalışanı bünyesine katmaya hazırlanıyor.
- Ses konusundaki yatırımlarını sürdüren Twitter, sesli grup sohbeti imkanı sunan Sphere adlı uygulamayı satın aldı.
- Elektronik ödeme çözümü PayPal, görsel paylaşım ağırlıklı sosyal ağ Pinterest’in tamamını 45 milyar dolar karşılığında satın almaya hazırlanıyor. Gerçekleşip onaylanması durumunda bu PayPal’ın en büyük satın alımı olacak.
- Avusturya’da Viyana Turizm Kurulu’na bağlı bir grup “müzenin” TikTok hesapları çıplaklık içeren paylaşımlar yaptıkları gerekçesiyle kapatıldı. Bu kurumlar ise sergiledikleri eserleri sanatseverlerle paylaşmaya devam edebilmek için (daha çok erotik içerik üretenlerin tercih ettiği) OnlyFans hesabı açtı. (video)
- ABD’nin 45. dönem Başkanı Donald Trump, sosyal ağlardaki neredeyse bütün hesapları dondurulunca kendi platformunu kuracağını açıklamış ve hatta birkaç başarısız girişimde de bulunmuştu. Bu doğrultuda TMTG (Trump Medya ve Teknoloji Grubu) adıyla kurduğu şirketin açıklamasına göre Trump çok yakında TRUTH (hakikat) adlı yeni bir sosyal medya uygulamasıyla karşımıza çıkacak.
- Kripto paralara yönelik hizmetler sunan Bakkt ile anlaşma imzalayan Mastercard, bankaların ve satıcıların farklı ödeme ağları arasında kripto paralarla ödeme kabul etmesini sağlayacak. Aynı anlaşma doğrultusunda bankaların sadakat sistem puanları da kripto paralara dönüştürülebilecek.
- BAE’nde bir banka, gerçek bir müşterisinden yapay zeka ile modellediği sahte sesi kullanan hacker’lar tarafından dolandırıldı. Büyük bir şirketin taklit edilen sentetik sesiyle şirketin mevduatının bulunduğu bankayı arayan avcılar 35 milyon dolar tutarındaki parayı yabancı bir hesaba aktararak buharlaştırdı.
- NATO, özellikle Çin kaynaklı tehditleri öne sürerek ek bir savunma ve güvenlik stratejisi hazırlayarak yapay zeka çözümlerine yatırım yapma kararı almıştı. Kurum bu hafta ABD ve Avrupa merkezli çalışacak bu inisiyatif için 1.1 milyar dolarlık inovasyon yatırım ve destek fonunu onayladı.
- Katolik Hristiyanlığın merkezi kabul edilen Vatikan, alt birimlerinden Kültür Konseyi ve Almanya Elçiliği işbirliğiyle yapay zekanın insanlığa karşı olası tehditlerini ele aldı. Hazırlıklarına 3 yıl önce başlanan sempozyuma dünyanın farklı üniversiteleri ve insan hakları kuruluşlarından temsilciler katıldı.
- Teknoloji dünyasının en tartışmalı girişimcisi Peter Thiel, insanların her şeye gücü yeten “yapay genel zeka”dan daha çok takibe odaklı yapay zekadan korkması gerektiğini öne sürdü. Aynı konuda birçok güvenlik kurumuna hizmet veren Palantir adlı bir şirketin de sahibi olan Thiel’e göre takip sistemlerinin gelişimi “totaliter komünist teknoloji” olarak adlandırılacak türden.
- Japonya’nın yeni Başbakanı Fumio Kishida, yüksek teknoloji ile ekonomik istikrarı sürdürülebilir kılacak projeleri desteklemek adına 100 milyar yen (yaklaşık 8.5 milyar TL) tutarında bir fon oluşturdu. Destekler hükümetin öncelikli gördüğü alanlarda ARGE yapan şirket ve akademik kuruluşlara dağıtılacak.
- New York Üniversitesi’nden bir grup cerrah, beyin ölümü gerçekleşen bir kadına domuz böbreği naklederek iki gün boyunca gözlemledi. Yaşam desteği kesilen kadının nakledilen böbreğinin bu süre boyunca bütün işlevini eksiksiz yerine getirdiği bildirildi.
- Hindistan / Shoolini Üniversitesi’nde yürütülen bir çalışmada „Pseudochlorella pringsheimii“ adlı doğal bir yosun kullanarak ağır metal dahil pek çok zararlı bileşen içeren şehir atık suyunun 14 gün içinde sterilize edilmesi sağlandı.
- Fabrikalarında iPhone, Nintendo, Playstation ve XBOX gibi pek çok elektronik cihazın üretimini yapan Çinli Foxconn şirketi, Tayland’daki tesislerinde Foxtron markasıyla yıllık 50 bin kapasiteli (biri otobüs olmak üzere) 3 farklı elektrikli araç üretecek. Aracın tasarımı Pininfarina imzası taşıyor. (video)
- Jeff Bezos’un sahibi olduğu uzay şirketi Blue Origin, ticaret, araştırma ve turizm amaçlı özel bir uzay istasyonunu 2030 yılına kadar hizmete sokacaklarını açıkladı. Alçak yörüngede seyredecek tesis “Orbital Reef” adını taşıyacak. (video)
- Lockheed Martin şirketi 2027 yılında Starlab adlı ticari uzay istasyonunu hizmete sokacağını açıkladı. 340 metreküp hacmindeki istasyonun 2030 yılında kullanım ömrü dolacak Uluslararası Uzay İstasyonu’nun boşluğunu doldurması hedefleniyor. (video)
- NASA’ya bağlı hizmet veren ve yakında fırlatılacak “James Webb Uzay Teleskobu”, kendi türünün gelmiş geçmiş en güçlü örneği olarak adlandırılıyor. Yerini alacağı Hubble adlı teleskoba kıyasla 6 kat daha fazla ışık toplayabilen, 15 kat genişliğinde kameraya sahip. 30 yıl boyunca hizmet verecek gözlem cihazı, yıldızların ve galaksilerin kökenlerini araştıracak.
- İspanya’daki Miguel Hernandez Üniversitesi tarafından geliştirilen 4 mm x 1.5 mm yüzeye sahip implant ile gözleri görmeyen bir kadının baktığı noktanın görüntüsü, bir kamera aracılığıyla beynine doğrudan iletildi. Daha önceki emsallerine göre çok daha küçük ve düşük enerjiye ihtiyaç duyan parça 6 aylık deneme süreci ardından denekten çıkartıldı. Geliştirilmiş formunun görme engelli kişilere umut olması bekleniyor.
- ABD / Texas A&M Üniversitesi’nden Mekanik Mühendis Cynthia Hipwell, görüntülenen cismin formunu ve dokusunu hissettiren yeni nesil bir dokunmatik ekran teknolojisi üstünde çalışıyor. Böylece örneğin bir e-ticaret sitesinde satın alacağınız kıyafetin kumaşını parmaklarınızı ekranda gezdirerek hissetmeniz mümkün hale gelecek.