Vaktiyle çalıştığım spor gazetesinde sakinliğiyle bilinen ellili yaşlardaki foto muhabirimiz, bir öğle vakti masamın hemen karşısına denk gelen asansörden çıkıp, kararlı adımlarla yürüdü ve yanımdaki ışıklı masaya eğilmiş halde fotoğraf seçen görsel yönetmenimizin suratına okkalı bir yumruk patlattı. Devrilen masayla birlikte yere kapaklanınca bir yumruk daha atmak için hamle yaptıysa da araya girerek zaptettik.
Olayın sırrı sonradan anlaşıldı. Muhabirimiz gazetede yayımlanan bir fotoğrafıyla katıldığı yarışmada (güzel bir para ödülü de içeren) birinciliği kazanmıştı. Sonucu tescil etmek için fotoğrafın (filme basılı) orijinalinin jüriye teslimi gerekiyordu. Ne var ki kale önünde kafa topuna çıkan futbolcuların olduğu karenin orijinali ile gazetede basılı hali farklıydı. Görsel yönetmenimiz “topsuz fotoğraf olmaz” prensibiyle münasip bir boşluğa top ekleyip baskıya öyle göndermişti. Bu karar bir ödülün kaybına, bir muhabirin işinden olmasına ve burnunun kırılmasına sebep olmuştu.
14.07.2023 04:30
Gözümde canlanır sahte bir mazi
Belleğimizi devrettiğimiz dijital araç ve hizmetlerin bulanık suyu yavaş yavaş zehirleniyor
Trump döneminin teknolojik yansımaları
15 Kasım 2024
Teknoloji de siyasi ve ekonomik istikrar istiyor
08 Kasım 2024
Tarih yapay zeka için de tekerrür edecek
01 Kasım 2024
Üretken yapay zeka ile kararan hayatlar
25 Ekim 2024
“Ömrümüz daha fazla uzamayacak”
Tüm Yazıları
18 Ekim 2024