Cumhuriyet yalnızca bir yönetim biçimi değil, aynı zamanda bir hayal kurma biçimidir. Yüzyıl önce, savaş yorgunu bir milletin içinden çıkan bir avuç insan, geleceğe dair en büyük kolektif hayali kurdu: Her çocuğun eğitimle kaderini değiştirebildiği, aklın ve bilimin rehber olduğu bir ülke. O hayal, Köy Enstitüleri’nde toprağa, sınıflara ve kalplere işlendi. Bugün, ikinci yüzyıla girerken sormamız gereken soru şu: Biz hâlâ o hayalin mirasçıları mıyız, yoksa hayal kurmayı unutan bir ülkeye mi dönüştük?
31.10.2025 04:40
Hayal kurmayı unutan bir ülke geleceğini bulabilir mi?
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A-
Yazı Boyutunu Küçült
* Bu haber/yazı ve resimlerin eser sahipliğinden doğan tüm hakları Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’ne ait olup işbu yazı/haber ve resimlerin, kaynak gösterilmeksizin kısmen/tamamen izin alınmaksızın yeniden yayımlanması yasaktır. Haftalık Yayıncılık Anonim Şirketi’nin, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 24. maddesinden doğan her türlü hakkı saklıdır.
Türkiye’nin önündeki üçlü fırtına
05 Aralık 2025
Parasosyal: Modern yalnızlığın yeni adı
28 Kasım 2025
Türkiye’de öğretmen olmak: OECD raporu ne diyor?
21 Kasım 2025
Allah fındığı vermiş yemesini bilmiyoruz!
14 Kasım 2025
New York’ta güler yüzlü bir sosyalizm
Tüm Yazıları
07 Kasım 2025