Davranış bilimi son elli yılda özellikle karar verme alanında insanın duygusal bir varlık olduğunu her geçen gün biraz daha net bir şekilde ortaya çıkardı. İnsanı hayvandan ayıran farkın akıl olduğu ile yetişmiş bir kuşak, her geçen gün verdiğimiz kararlara bakılırsa bizim akıldan ne kadar uzak olduğumuzu gösterir oldu. Korku, öfke ya da gurur gibi temel duyguların tüm kararlarımızda olduğu gibi seçimde oy verme tercihi üzerindeki etkisini kavradıkça, toplumsal olayları anlamak için sosyoloji kadar psikolojiye de ihtiyacımızın olduğunu anlıyoruz. İşte tam da bu nedenle önümüzdeki seçimlerde kimin kazanacağını anlamak için seçmenlerin adaylarla kurduğu duygusal ilişkiye bakmamız gerekiyor. Çünkü önümüzdeki mayıs ayında sandığa gidecek 60 milyon seçmen içerisinde sonucu netleştirecek yüzer gezer seçmen dediğimiz birkaç milyon kişi, kararını son dakikada duygusal olarak verecek. Bu seçmenlerin kararı ideoloji veya vaatler üzerinden değil, daha çok liderler üzerinden belirlenecek.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim