Bu hafta açıklanan Akademik Özgürlük Endeksi verilerini yazmadan evvel merak edip Twitter hesabımda acaba sokaktaki insan “Türkiye‘de akademik özgürlüklerin düşmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?“ sorusuna nasıl yanıt verir, diye merak ettim. Birkaç saat içinde gelen onlarca yanıtı bir takipçimin yazdığı şu cümle özetiyor: “Ne özgürlüğü, ben açım, çocuklarım aç, hayat çok pahalı.” Beklediğim gibi, ‘sokaktaki insanın’ akademik özgürlük diye bir derdi yok. Bu şaşırtıcı bir durum değil zira bizim özgürlük algımız politik ve tarihsel nedenlerle ekonomik realiteden kopartılmış durumda. O nedenle bu hafta açıklanan endekste yerimizin neresi olduğunu açıklamadan önce özgürlükle refah arasındaki ilişkiye odaklanmak istiyorum. O bağı kurmadan kimsenin dönüp üniversitelerdeki özgürlük ortamını dert edeceği yok.
15.03.2024 04:30
Üniversitelerimiz Suriye, Mısır ve Kuzey Kore ile rekabet ediyor
Yıllardır Türkiye üzerine sayısız endeksi incelemiş biri olarak söylüyorum, ben şimdiye kadar bu kadar berbat olduğumuz bir sıralama görmedim. Eskiden ‘toplumsal çürümede dip yoktur’ diyordum. Varmış!
‘Yüzyıllık Yalnızlık’tan kalabalık yalnızlığa
27 Aralık 2024
Türkiye'nin TIMSS 2023 muamması
20 Aralık 2024
Beynimizi çürüten algoritmalar
06 Aralık 2024
Kreşleri siyasete kurban etmeyin
29 Kasım 2024
Twitter'ı bırakmak mümkün mü?
Tüm Yazıları
22 Kasım 2024