Donald Trump’ın zaferinden sonra liberal bir arkadaşım bana WhatsApp’tan şöyle yazdı: “İlk kez şöyle hissediyorum: Kendimi yakın çevreme, aileme ve arkadaşlarıma adayacağım ve gerisiyle ilgilenmeyeceğim.”
Bu tepkiyi şu anda kendim de dahil olmak üzere hem merkez sağ hem de soldan liberallerde görüyorum. Umutsuzluğumuz Trump’ın ötesine geçti. Çağımızı kaybettiğimizi, anlamsızlaştığımızı hissediyoruz.
Biz liberaller parlamenter demokrasiye inanırdık. Gerçeklere ve “rasyonel” dediğimiz argümanlara güvenirdik. Ben 20 yaşındayken Berlin Duvarı'nın yıkılması, benim çevreme iyimserlik aşıladı. 1994 yılında bir gün, dönemin baş liberali Senatör Teddy Kennedy ile baş başa birkaç dakika geçirdim ve onun daha iyiye doğru değişen tüm ülkeler hakkındaki hayretini dinledim. “Güney Afrika tabii. Ama Bulgaristan bile. Bulgaristan!” diyordu.
Yazının tamamını görebilmek için lütfen abone olun. ABONE OL
Aboneyseniz
üye
girişi
yapınız.
Oksijen'e e-gazete aboneliği ile edineceğiniz avantajlar; Oksijen yazarlarının tüm yazılarına erişim Gazeteoksijen.com üzerinden 7/24 güncel haber erişimi Her gün e-posta kutunuza gelen Oksijen bülteni Gazete Oksijen, O2 ve özel yayın arşivine erişim