Olaylara biraz geriye çekilip bakarsanız bugün jeopolitiği bu kadar çok yönlendiren şeyin tam olarak ne olduğunu görebilirsiniz: Ukrayna Batı'ya katılmaya çalışıyor. İsrail yeni bir Ortadoğu'ya katılmaya çalışıyor. Rusya ve İran ise her ikisini de engellemek için bir araya geldi.
Ne yazık ki Cumhuriyetçi partili yeni Temsilciler Meclisi başkanı Mike Johnson bunu göremeyecek ya da umursamayacak kadar deneyimsiz veya ideolojik. Ya da her ikisi birden. İsrail'in kendisini daha iyi savunmasına yardımcı olacak ancak aynı anda Ukrayna'yı Rusya saldırısını geri püskürtmek için ihtiyaç duyduğu ABD ekonomik ve askeri yardımından mahrum bırakacak bir bütçe için baskı yapıyor.
Hükümetin İsrail'e göndermek istediği 14.3 milyar doları bile, bu parayı Başkan Joe Biden'ın dolandırıcılardan daha iyi vergi toplayabilmek için Gelirler İdaresi'ne eklediği fonlardan kesmesi şartına bağladılar. İsrail lobisinin dikkatine: Bu oyunu oynamayın. Bir dahaki sefere İsrail'e yapılacak yardım Cumhuriyetçi Parti'nin kürtaj ve silah konusundaki aşırı tutumlarına bağlı kılınacak.
2. Dünya Savaşı’nda ne oldu?
Şükürler olsun ki Johnson II. Dünya Savaşı sırasında Temsilciler Meclisi başkanlığı koltuğunda oturmuyordu: Kendisi ve ve meclisin miyop üyeleri, Avrupa'da Almanlara karşı savaşı finanse etmek için baskı yapabilir ancak aynı şeyi Pasifik'te Japonlara karşı istemezdi. Ya da müttefiklere Ödünç Verme-Kiralama yardımını ancak dönemin başkanı Franklin Roosevelt'in Gelirler İdaresi'ni tamamen ortadan kaldırması koşuluyla kabul ederlerdi. Daha fazla silah, daha fazla tereyağı, iki cephe ama vergi toplamayacaksın!
Bu size geçtiğimiz yüzyıl boyunca dünyayı şekillendiren Amerika'nın küresel liderliğini baltalayacak, tamamen tutarsız bir dünya görüşü gibi görünüyorsa, gerçekten de öyle olduğu içindir. Size de Temsilciler Meclisi'nin Cumhuriyetçi Partili liderleri büyük zamanların küçük düşünen insanları gibi geliyorsa, gerçekten öyle oldukları içindir. Bunlar utanmaz, rezil ve tehlikelidir. Lütfen ülkemize bir iyilik yapın ve Fox News'e çıktığınızda başka konulardan bahsedin. Çünkü büyük bir anın içindeyiz. Bugünkü durum ancak 1945 veya 1989'la kıyaslanabilir.
Başka bir dünya mümkün
Eğer Ukrayna Rusya'nın pençesinden kurtulabilir ve sonunda müthiş ordusu, tarımsal ihracatı ve teknoloji becerisiyle NATO ve Avrupa Birliği'ne katılabilirse, bu bütün ve özgür bir Avrupa için dev bir destek olacaktır. Ve eğer İsrail, kendisi ile Suudi Arabistan arasında normalleşmenin önünü açmak üzere Filistin Yönetimi ile iki devletli bir çözüm için pazarlık masasına geri döndürülebilirse, bu da yeni, daha çoğulcu bir Orta Doğu için büyük bir destek olacaktır. Filistinliler, diğer Araplar ve İsrailliler etrafında inşa edilen, halklarının birbirlerine ve Batı'ya karşı direnişini değil, gelecek için direncini güçlendirmeye yönelik önemli bir hamle olur bu.
Eğer bu tektonik değişimler gerçekleşebilirse, Soğuk Savaş sonrası dünyanın iklim değişikliği gibi diğer küresel zorluklarla başa çıkma şansı, bu değişimlerin engellendiği koşullara kıyasla çok daha büyük olacaktır.
Farsça, Rusça veya Ukraynaca bilmenize gerek yok
Ancak İran destekli Hamas'ın Suudi-İsrail normalleşmesini engellemek ve İran'ın izole edilmesini engellemek için, Vladimir Putin'in ise Ukrayna'nın özgür bir Avrupa'ya katılmasını engelleyip Rusya'nın izole edilmesini önlemek için savaş başlattığını anlamak için Arapça, İbranice, Farsça, Rusça veya Ukraynaca konuşmanıza gerek yok.
Kaplana Binmek: Vladimir Putin'in Rusyası ve Savaşın Faydaları kitabının yazarı Rusya uzmanı Leon Aron, Putin yönetimindeki Rusya ile dini lideri Ayetullah Ali Hamaney yönetimindeki İran'ın pek çok ortak noktasının olduğunu savunuyor. Görüşmemizde bana “Her iki liderin de ülkelerini savaşta ya da savaşa hazır tutarak iktidarda kalmalarını sağlayan yarı dini savaşlar dışında halklarına sunacak hiçbir şeyleri yok” dedi.
Her iki lider de Rusya ve İran'ın zehirli çekirdek rejim kimliklerinin antitezini isteyen ülkelere ateş açıyor. Aron'a göre “Ukrayna, etnik olarak Rusya'ya çok yakın ancak özgür, demokratik ve gelişen, Batılı bir siyasi ve ekonomik yönelime sahip bir Slav, Ortodoks ülkesinin var olabileceğini, Batı ile bir savaş durumuna ya da Belarus gibi bir polis devleti veya Rusya gibi bir askeri diktatörlük olmaya ihtiyaç duymayabileceğini kanıtlıyor.”
Müslümanlar ve Yahudiler uyum içinde yaşayabilir
Bu arada, Yahudi devleti ile İslam'ın doğduğu yer olan Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerin normalleşmesi, büyük olasılıkla İsrail ile dünyanın en kalabalık Müslüman ülkesi olan Endonezya'nın yanı sıra Malezya ve hatta daha sonra Pakistan arasında da normalleşmenin yolunu açacaktır. Bu, Yahudilerin ve Müslümanların sonsuza kadar çatışma halinde olmaya mahkum olmadıklarını ve Filistin ihtilafından önceki tarihin büyük bölümünde topluluklarının her zaman olmasa da çoğu zaman uyumlu olan ilişkilerini yeniden
canlandırabileceklerini kanıtlayacaktı.
Hepsi Putin’in işine yarıyor
Dediğim gibi, hiçbir şey İran'ı bu kadar izole edemezdi. Hamas şunu biliyordu: Eğer İsrail, Batı Şeria'daki daha ılımlı Filistin Yönetimini tatmin edecek ve kendisine önemli mali avantajlar ve daha fazla meşruiyet getirecek şartlarda Suudi Arabistan ile normalleşebilseydi, Hamas'ın Gazze'deki sonsuza kadar direniş modeli tamamen izole edilmiş olurdu. Dolayısıyla Hamas bu savaşı, bunun yalnızca pek çok İsrailliye değil, aynı zamanda kendi masum sivillerine de ölüm ve yıkım getireceğini bilerek başlattı. Mide bulandırıcı. İran da bunu biliyordu.
Bütün bunlar Putin için büyük bir fırsat yarattı. Geçen hafta Moskova'da bir Hamas heyetini ağırladı ve İran'la ilişkisi gelişiyor. İran, siber teknolojiler, gelişmiş uçaklar ve muhtemelen uçaksavar ekipmanı karşılığında Putin'e Ukraynalıları öldürmesi için insansız hava araçları ve füzeler sağlıyor. Putin için bir kazan-kazan-kazan durumu söz konusu. Putin, İran'ın İsrail ile Tahran'ın Orta Doğu'daki vekil kuvvetleri arasındaki savaşın alevlerini körüklemesine yardım ederek ABD'yi Ukrayna yerine İsrail'e daha fazla yedek parça, Patriot füzesi ve 155 mm top mermisi göndermeye zorladığını biliyor. Eğer Ukrayna'ya silah akışı daha sonra Johnson ve Temsilciler Meclisi tarafından kesilirse, Putin'in yapması gereken tek şey, Donald Trump'ın yeniden seçilmesine ve Ukrayna'nın kendisine ait olmasına ya da muhtemelen öyle olduğunu varsaymasına kadar geçecek günleri saymak olacaktır. Üstelik tüm bu istikrarsızlıklar petrol fiyatlarını artırıyor!
ABD’li askerlerin iki korkusu
Cumhuriyetçiler askeri ve ekonomik yardımla tehlikeli oyunlar oynarken ABD'li askeri yetkililerin bana endişe duyduklarını söyledikleri iki şey var: İsraillilerin sadece Hamas'ın askeri ve insan gücü altyapısının merkezi olan Gazze kentini almak istediğine inanıyorlar. Daha sonra, kenti Hamas liderlerine ve Gazze'nin geri kalanındaki roketatarlara karşı daha taktiksel saldırılar için bir fırlatma rampası olarak kullanmak istiyorlar. Böylece bütün Gazze Şeridi'ni işgal etmeleri gerekmeyecek. Ancak İsrail'in askeri ilerleyişi halihazırda her şehir savaşında görülen bir zorlukla karşı karşıya: Ara sokaklarda oyalanırsınız ve ardından düşmanı ve yakındaki herkesi havaya uçurmak için hava gücünü çağırırsınız, bu da ciddi sivil kayıplarına yol açar. ABD'li yetkililer, ABD'nin bu stratejiyi daha uzun süre görmezden gelemeyeceğini veya savunamayacağını söylüyor.
İkincisi, ABD hâlâ İsrail'in stratejisinin merkezinde dev bir boşluk görüyor: Hamas tahliye edilirse Gazze'yi kim yönetecek? Tek olası olasılık Batı Şeria'daki Ramallah'taki Filistin Yönetimi'dir. Ancak Filistinli liderlerin bu rolü üstlenmelerinin tek yolu, İsrail'in kapasitelerinin artmasına izin vermesi (tabii birlikte hareket etmeleri şartıyla) ve İsrail'in iki devletli çözüm yolunda ilerliyor gibi görülmesidir. Oysa Binjamin Netanyahu'nun mevcut hükümeti kendisini Batı Şeria'yı ilhak etmeye adamış durumda.
Öyle görünüyor ki İsrail ordusu, Gazze'yi eninde sonunda bir tür meşru Filistin Otoritesine devretmek için yeniden işgal ediyor. İsrail'in aşırı sağcı politikacıları ve yerleşimcileri ise Filistin Yönetimi'ni gayrimeşru hale getirmek ve Filistinlileri Batı Şeria'dan sürmek için fazla mesai yapıyor. Bu stratejik bir çelişki. İsrail'in aslında Filistin Yönetimi ile savaş zamanı barış sürecine ihtiyacı var.
Acı gerçek de şu: İsrail, orayı yönetecek güvenilir bir Filistinli ortak olmadan Gazze'den çıkamaz ve Batı'dan destek almayı sürdüremez; Ukrayna da bu kış Putin'in ordusuna karşı önemli kazanımlar elde etmedikçe ya da bunun imkansız olduğuna karar verip bir tür kirli anlaşmayı kabul etmedikçe Batı desteğini sürdüremez. NATO güvenlik garantisi ve Avrupa Birliği'ne giden bir yol karşılığında Putin'le bir tür bölgesel uzlaşmadan söz ediyorum. Hiçbir Batılı lider bunu Ukrayna'ya yüksek sesle söylemeye hazır değil ama hepsi bunu biliyor ve buna inanıyor: Batı'nın Ukrayna'ya desteği sonsuz bir yıpratma savaşı boyunca süremez, öyle de olmayacak.
Bu nedenle bugün ABD, İsrail ve Ukrayna'nın kendi sahalarında Rusya-İran eksenini köreltmesine yardım etmelidir. Ancak savaşlarının ertesi sabahı İsrail ve Ukrayna çok zor seçimlerle yüzleşmek zorunda kalacak. Çünkü bugün her ikisine de yüklü çekler yazabiliriz ama boş senetler veremeyiz. Her birinin bir son kullanma tarihi olacak ve çok yakında çok acı verici siyasi kararlar alınmasını gerektirecek. Olması gereken de bu.
© 2023 The New York Times Company