Bremenli Erik Vogler pek kanka olmak isteyeceğiniz bir çocuk değil. Pimpirikli, züppe, eskilerin deyimiyle “antika” bir tip. Zaten kendisi de arkadaş canlısı sayılmaz. Fosil koleksiyonuyla, bilgisayarıyla ve bir gün görmeyi hayal ettiği New York’un fotoğraf albümüyle gayet mutlu.
Zaten ne oluyorsa babasıyla çıkmaya aylardır hazırlandığı New York yolculuğu suya düşünce oluyor. Uçak biletlerini yanlış tarihe alan babası bu da yetmiyormuş gibi Erik’i Paskalya tatilinde Grasberg’deki, hiç anlaşamadığı büyükannesine yolluyor. İşin kötüsü, Greta da tuhaf torununu bir hafta boyunca ağırlayacağı için mutsuz. İkisi de karalar bağlıyor.
Neyse ki kader ağlarını örecek: Hem de bir kızın, Erik’in uyuduğu çatı katının penceresinde gece yarısı beliren hayaletiyle! Erik hayaletin geçmişte Bremen’de öldürülen, on beş yaşındaki Sandra olduğunu fark edince nasıl bir kâbusun içine düştüğünü anlıyor. Bunu yatağında bulduğu, kanla lekelenmiş beyaz satranç şahı izliyor. Erik Vogler ve Beyaz Şahın Suçları romanı safkan bir gerilime dönüşüyor.
İlk şoku atlattıktan sonra Erik’in içindeki takıntılı dedektif uyanacak ve cinayeti soruşturmaya başlayacak. En yakın barda portakal suyunu yudumlayarak yaptığı internet araştırmasında, yine Bremen’de iki çocuğun daha öldürüldüğünü keşfedecek. Cinayetler arasındaki bağlantıysa açık: Üç genç de aynı satranç turnuvasına katılmış!
Madridli İspanyol Dili ve Edebiyatı profesörü Beatriz Osés sekiz Erik Vogler macerası yazmış. İlk üç kitap Bilgi Yayınevi tarafından, Zeynep Atbaş’ın çevirileriyle yayımlandı.
Serinin ikinci kitabı Erik Vogler ve Ölümcül Mango Şerbeti kahramanımızın ilk romanda yaşadıklarının etkisinden kurtulmak için büyükannesiyle gittiği kaplıcada bulaştığı belaları anlatıyor. Geçen günlerde yayımlanan üçüncü kitap Erik Vogler ve Misty Abbey Kalesi Laneti ise gizemli bir İrlanda kalesinde, amcası yüzünden atlattıkları üzerine. İşin komik tarafı, aslında maceradan falan hiç hoşlanmayan kontrol delisi Erik’in her defasında kendini çılgınlıkların ortasında bulması.
9-12 yaş grubundaki çocuklar için cinayet romanı yazmak ilginç fikir. Aynı zamanda pedagoji uzmanı Beatriz Osés bu işe ne yaptığını bilerek soyunmuş. Büyük başarı kazanan kitaplarında polisiye ile fanteziyi, gerilimle parapsikolojiyi harmanlamış. Çocukların kavrayış gücünü ve zekâsını hafife almadan, onlarda okuma heyecanı uyandıracak romanlar kaleme almış. Ayrıca edebiyat, müzik ve görsel sanatlarla ilgili referanslar vererek çocuklarda sanat merakı yaratmayı amaçlamış.
Kendisi İspanyol olmasına rağmen neden Alman bir kahraman yarattığını ise Interaulas sitesine verdiği röportajda açıklıyor: “Çünkü İspanyol kökenli bu kadar tuhaf, çılgın ve köşeli bir karakter tasavvur etmedim. Onu Bremen gibi bilmediği bir şehre yerleştirme ihtimalini de sevdim.” Sonuçta Erik Vogler hem gıcık hem de sevilesi bir karakter. Tıpkı atası Sherlock gibi.
- Erik Vogler ve Beyaz Şahın Suçları / Beatriz Osés / Resimleyen: Iban Barrenetxea / Çeviren: Zeynep Atbaş / Bilgi Yayınevi / Roman / 156 Sayfa
- Erik Vogler ve Ölümcül Mango Şerbeti / Beatriz Osés / Resimleyen: Iban Barrenetxea / Çeviren: Zeynep Atbaş / Bilgi Yayınevi / Roman / 164 Sayfa
- Erik Vogler ve Misty Abbey Kalesi Laneti / Beatriz Osés / Resimleyen: Iban Barrenetxea / Çeviren: Zeynep Atbaş / Bilgi Yayınevi / Roman / 182 Sayfa
